Blog / Gönüllü Geri Çağırma Faaliyetlerinin Güvenli Piyasanın Oluşumundaki Ve Üreticilerin Marka İmajı Açıs
Gönüllü Geri Çağırma Faaliyetlerinin Güvenli Piyasanın Oluşumundaki Ve Üreticilerin Marka İmajı Açısından Önemi
Gülbanu GÖKÇE / Sanayi ve Teknoloji Uzman Yardımcısı (Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü)
Giriş
Üreticiler, ürünlerinin dağıtım zincirindeyken veya tüketicilere ve kullanıcılara ulaştıktan sonra insan can ve mal güvenliği açısından ya da çevre için bir tehlike oluşturduğunu belirlemesi sorunuyla karşı karşıya kaldıklarında marka imajlarının geleceğini düşünerek farklı stratejiler izleyebilirler. Gönüllü geri çağıma üreticilere düzeltici faaliyette bulunmaları bakımından verilmiş önemli bir fırsat olmakla beraber güvenli piyasanın oluşumunu sağlamada piyasa gözetimi ve denetimi otoriteleri tarafından desteklenmesi gereken önemli bir araçtır.
Bu çalışma ile gönüllü geri çağırma faaliyetlerinin piyasada güvenli ürünlerin yer almasındaki önemi ve üreticilerin marka imajı üzerindeki etkileri değerlendirilecektir.
Gönüllü Geri Çağırma ve Önemi
Gönüllü geri çağırma, son kullanıcıya veya tüketiciye sunulan bir ürünün tedarik zincirindeyken ya da kullanımdayken kişilerin, hayvanların, bitkilerin can ve mal güvenliğinin ve çevrenin korunmasına yönelik olarak ürünü ilgili teknik mevzuatına uygun hale getirmek için ürünün üreticisi tarafından alınan her türlü önlemi ifade eder.
Piyasaya sunulan bir ürünün tüketicilere ve kullanıcılara karşı ciddi bir risk oluşturması halinde tüketicilerin ve kullanıcıların en kısa sürede bilgilendirilmesi oldukça önemlidir. Gönüllü geri çağırma faaliyeti güvensiz ürünün tüketiciye veya kullanıcıya ulaşıp ulaşmamasına göre her bir somut olay için ayrı ayrı değerlendirilmeli ve önlemler buna göre alınmalıdır. Kuşkusuz ürünün son kullanıcılara ulaşmış olması daha ciddi önlemler alınması gerekliliğini doğurmaktadır. Geri çağrılan ürünler uygun hale getirilmeden tekrar piyasaya sürülmemeli ya da uygun hale getirilemeyenler imha edilmelidir. Geri çağırma faaliyetinde bulunan firmalar geri çağrılan ürünün uygun hale getirildiğini piyasa gözetimi ve denetimi otoritesine kanıtlamalıdır.
Üreticiler, ürünün güvensiz olduğunun tespit edilmesi üzerine ürünün oluşturduğu risk seviyesine göre düzeltici önlemleri belirlemeli, dağıtıcılarla ve piyasa gözetimi ve denetimi otoritesi ile alınacak olan önlemlerle ilgili olarak işbirliği yapmalı ve piyasa gözetimi ve denetimi otoritesini yapılan işlemler hakkında bilgilendirmelidir.
Ürünlerin tedarik zincirinde olması bu süreçte firmaların işini kolaylaştırırken tüketicilerin eline ulaşmış ürün söz konusu olduğunda firma gerektiğinde ve mümkünse ürünlerin sahiplerine tek tek ulaşmalıdır.
Firmanın bir ürünü geri çağırması aşamasında;
- Yapacağı geri çağırma bildirimini kimler için ve neden gönderdiğini,
- Geri çağrılan üründe bulunan hatanın ne olduğunu,
- Tüketiciye yönelik oluşturduğu olası tehlikenin tanımını ve tüketiciye ya da kullanıcıya vereceği muhtemel zararların neler olduğunu,
- Satışa sunulan ürünün detaylı bilgilerini (fiyat, modeli ve seri numarası vb.) belirtmesi, bu bilgilerin ürün üzerinde nerede bulunduğunu ve geri çağırma faaliyetinin sadece bu özellikleri taşıyan ürünler için geçerli olduğunu,
- Ürünün ne zaman satışa sunulduğu açıkça belirtmeli,
Tüketiciye;
-Ürünü kullanmayı bırakması gerektiği,
-Ürünün nereye iade edileceği ve iade edilecek yerin iletişim bilgilerinin bildirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca üretici tarafından yapılan bu bildirimlerin görsel ve yazılı medyada etkili bir şekilde yer alması sağlanmalıdır.
Geçmişte genellikle firmalar ürünleri ile ilgili sorunlarını kamuoyu ile paylaşmayıp gizli kalmasını sağlamayı tercih etmiş olsa da son yıllarda firmaların hatalarıyla yüzleşmeye başlamasıyla gönüllü geri çağırma faaliyetleri literatürdeki yerini almıştır. Gönüllü geri çağırmanın firmaların marka imajını olumsuz etkilediği düşünülse de bu sürecin firmalar tarafından doğru yönetilmesi firmaların marka imajı açısından fırsatlar sağlamaktadır.
Firmalar geri çağırmayı tüketici için nasıl daha kolay ve etkili yapacağını iyi tespit edebilmelidir. Tüketiciler ve kullanıcıların can ve mal güvenliğini tehdit eden bu ürünlerin nasıl geri toplanacağı, firma tarafından doğru bir plan dahilinde yapılmalıdır. Söz konusu ürünlerin, gönüllü geri çağırma sonucunda yapılacak düzeltici faaliyetlerle tüketicilere ya da piyasaya sunulması sonucunda ürünün hiçbir güvenlik riski taşımayacağı konusunda tüketici ve kullanıcıların ikna edilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise ürünün yenisiyle değiştirilmesi veya bunun yanında tüketiciye farklı alternatiflerin sunulması (garanti sürelerinin uzatılması vb.) kamuoyunda iyi niyet izlenimi bırakacak ve firmaların marka imajının artmasını sağlayabilecektir. Doğru bir gönüllü geri çağırma planlaması firmanın karşı karşıya kaldığı krizi fırsata çevirmesini sağlayacaktır.
Üreticilerin geri çağırmanın yasal zorunlulukların ötesine geçtiğini kavraması, tüketici ve kullanıcılarla güçlü bir iletişim kurması halinde kamuoyu nezdinde markayı daha kuvvetli kıldığını kabul ederek hareket etmesi piyasada yer alan ürünlerin güvenli olmasını sağlamak açısından da büyük önem arz etmektedir.
Üretici, bir ürünü üreten, imal eden, ıslah eden veya ürüne adını, ticari markasını veya ayırt edici işaretini koymak suretiyle piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiyi ifade etmektedir. Üreticiler piyasaya arz ettikleri ürünlerin güvenli olmasından sorumludur. Üreticilerin bu sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini tespit etmek ve piyasada güvenli ürünlerin yer almasını sağlamak amacıyla piyasa gözetimi ve denetimi adı altında ülkemizde on ayrı otorite tarafından denetim faaliyetleri gerçekleştirilmektedir.
Piyasa gözetimi ve denetimi, piyasada yer alan ürünlerin insan can ve mal güvenliğini sağlamak üzere; ürüne ilişkin teknik mevzuatı hazırlamaya ve yürütmeye yasal olarak yetkili olan kamu kurum ve kuruluşları tarafından, ürünün piyasaya arzı veya dağıtımı aşamasında veya ürün piyasada iken ilgili teknik düzenlemeye uygun olarak üretilip üretilmediğinin ve güvenli olup olmadığının denetlenmesi veya denetlettirilmesi ile güvenli olmayan ürünlerin güvenli hale getirilmesinin temin edilmesi ve gerektiğinde idari yaptırım uygulanmasıdır.
Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri sonucunda ürünlerin güvensizliğinin tespit edilmesiyle ürünün piyasaya arzı yasaklanabilmekte, ürünün piyasadan geri toplatılması sağlanmakta ve üreticinin sorumluluklarını gerektiği gibi yerine getirmemesi nedeniyle idari yaptırım uygulanmaktadır. Gönüllü geri çağırma sistemi üreticilere bu idari süreci yaşamadan düzeltici faaliyette bulunma imkânı sağlamaktadır. Ayrıca, piyasa gözetimi ve denetimi otoritelerinin güvensiz ürünleri tespit etmek ve tespit edildiğinde gerekli önlemleri almak için kullandığı kaynakların tasarrufunu sağlamaktadır. Böylece, piyasada güvensiz olarak dolaşan ürünlerin daha etkili ve hızlı bir şekilde toplatılması sağlanarak güvenli piyasanın oluşumuna katkı sağlamaktadır.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Faaliyetleri Kapsamında Gönüllü Geri Çağırma Prosedürü
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda bulunan sanayi ürünlerinin teknik mevzuatına uygun ve güvenli olmasını sağlamak amacıyla yürütülen piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri, 4703 sayılı “Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun” ve bu Kanun uyarınca uygulamaya konulan idari düzenlemeler kapsamında yürütülmektedir.
Bakanlık sorumluluğunda bulunan ürünlerin piyasa gözetimi ve denetimine ilişkin usul ve esaslar 02/10/2012 tarihli ve 28429 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 22’nci maddesinde “Üreticiler kullanıcılarda olan ve piyasada bulunan insan sağlığını, can ve mal güvenliğini tehdit eden güvensiz ürünlerini Bakanlığın müdahalesine gerek kalmadan gönüllü olarak geri çağırma ve toplatma yaparak düzeltici faaliyette bulunabilir.” hükmü yer almaktadır.
Üretici ya da ithalatçıların güvensiz ürünlerle ilgili olarak anılan Yönetmeliğin 22’nci maddesi ile bu Yönetmelik çerçevesinde hazırlanan ve Bakanlık tarafından gerçekleştirilen piyasa gözetimi ve denetimi uygulamaları hakkındaki 2013/4 sayılı Genelge ye göre gönüllü düzeltici faaliyette bulunmaları halinde;
- Üretici ya da ithalatçılar düzeltici faaliyette bulunmak istedikleri ürünün marka, model, seri numarası ve miktarı ile kullanıcılarına ilişkin bilgileri düzeltme faaliyetine başlandığında; düzeltici faaliyet kapsamında üründe nasıl bir iş veya işlem yaptığını (ürünü nasıl güvenli hale getirdiğini), düzeltme yapılan ürün sayısını, yapılan iş veya işlemleri kanıtlayacak bilgi ve belgeleri ise düzeltici faaliyet sonucunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüklerine bildirmelidir.
- İl müdürlükleri, düzeltici faaliyette bulunmak üzere bildirimde bulunan firmaların bu faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri iş ve işlemleri takip ederek, düzeltme faaliyetinin izlenebilirliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alır, düzeltici faaliyet kapsamında gerçekleştirilen iş ve işlemleri bir ürün üzerinde yerinde görmek üzere alanında uzman denetim personelinin eşlik etmesini ve bu durumun bir tutanakla tespit edilmesini sağlar.
Sonuç
Gönüllü geri çağırma faaliyetleri tüketicilerin ve kullanıcıların can ve mal güvenliğini tehlikeye düşüren ve çevreyi tehdit eden ürünlerin toplatılmasında özetle güvenli bir piyasanın sağlanmasında etkin olarak kullanılması gereken bir sistemdir.
Üreticilerin ve piyasa gözetimi ve denetimi otoritelerinin bu sistemin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, üreticiler gönüllü geri çağırma faaliyetleri sonucunda prestijlerinin kötü yönde etkileyeceği fikri ile hareket etmeyip yapacakları doğru bir geri çağırma planı ile hem markalarının geleceğini kurtaracak hem de üzerlerine düşen hukuki sorumlulukların yanında ahlaki sorumluluklarını da yerine getirmiş olacaklardır.
Piyasa gözetimi ve denetimi otoritelerinin, ülkemizde hala çok fazla kullanılmayan bu sistemin doğru ve etkili işleyebilmesi için üreticilerle devamlı işbirliği halinde olması, üreticilere ilgili mevzuat ve uygulamalar hakkında düzenli olarak bilgilendirme yapması ve üreticilerle bu süreç içerisinde her türlü işbirliğine açık olması gerekmekte, üreticileri gönüllü geri çağırmaya teşvik etmelidir. Üreticiler tarafından gönüllü geri çağırılan ürünlerin yapılacak düzeltici faaliyet sonucunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun´da yer alan "ayıplı mal" tanımında değerlendirilmemesi üreticilerin gönüllü geri çağırma faaliyetlerini uygulamadaki endişelerinin bir kısmının giderilmesini sağlayarak bir teşvik unsuru olacaktır.
Tüketicilerin ve kullanıcıların ürün güvenliği hakkında bilinçlenmesi, geri çağrılma faaliyetlerinin artmasını ve dolayısıyla piyasada yer alan güvensiz ürünlerin azalmasını da sağlayacaktır. Tüketicilerin güvensiz ürünler ve bu ürünlerle karşılaştıklarında yapması gerekenleri bilmesi firmalara yapılan şikayet sayısını arttıracak ve hatta tüketici derneklerini harekete geçirecekler böylece kamuoyu karşısında zor durumda kalmak istemeyen, prestij kaybetmek istemeyen firmaları geri çağırma faaliyetine zorlayacaktır.