ISO BELGELENDİRME
Sektörler
Karbon Ayak İzi Hesalama
İso Belgelendirme
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Piyasa Gözetimi Ve Denetiminde Risk Değerlendirmesi
Piyasa Gözetimi Ve Denetiminde Risk Değerlendirmesi
 
Ezgi AVCI / Sanayi ve Teknoloji Uzman Yardımcısı (Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü)
 
 
Risk Değerlendirmesi Nedir?
Piyasa gözetimi ve denetimde kullanılan ve denetim stratejisi oluşturmaya yönelik olarak kullanılan bir araç olan risk değerlendirmesi; ürünlerin insanlara, hayvanlara veya çevreye verebilecekleri olası zararların hesaplandığı süreçtir. Bu süreçte zararların (kaza, yaralanma vb.) gerçekleşme ihtimalleri risk olarak tanımlanmaktadır. Risk değerlendirmesi, her bir spesifik ürünün riskini ayrı ayrı hesaplar.
 
Ürünlerin risk değerlendirmesinin yapılabilmesi için verilerin düzenli bir şekilde tutulması gerekir. Bunlardan özellikle ürünlerin kullanımına yönelik veriler, kaza ve yaralanma verileri ile ürünlerin test ve muayene sonuçları başta olmak üzere kullanıcılardan ve tüketici örgütlerinden gelen şikâyetler ile üreticilerden ve satıcılardan gelen ihbarlar önemli veri kaynaklarıdır.
 
 
 
 
Şekil 1: Bir ürünün risk değerlendirmesi sürecindeki girdiler, araçlar ve çıktılar
 
Risk Değerlendirmesinin Temel Prensibi
Risk değerlendirmesi genel olarak üç temel soruya odaklanır;
1) Ne yanlış gidebilir?
2) Yanlış giden bir durum gerçekleştiğinde bunun sonuçları ne olabilir?
3) Yanlış giden bir durumun ortaya çıkma ihtimali nedir?
 
Bu üç temel soruyu tüketici ve kullanıcı odaklı risk değerlendirmesi yöntemi ile ele alacak olur isek bu adımlar şu şekilde sıralanır.
 
Hangi tehlikeli, zarar verici olaylar gerçekleşebilir? (Kaza ve yaralanma senaryoları)
Doğabilecek olan tehlikenin ya da zararın boyutu ne olur?
Bu senaryoların meydana gelme olasılıkları nedir?
 
 
 
 
Şekil 2: Risk Değerlendirmesi Adımları
 
Üç temel soru birlikte düşünüldüğünde risk genel olarak aşağıdaki eşitlikle açıklanmaktadır. 
                                                    RİSK = Olasılık x Riskin Şiddeti
Bu formül ile anlatılmak istenen riskin iki temel bileşeni olduğudur. Temel değişkenler dışında analize farklı kriterler eklenebilir. Yukarıda da değinildiği gibi zararın meydana gelmesinin yanı sıra bu zararın boyutunun yani riskin şiddetinin ne olduğu da önemlidir.
 
 
 
Şekil 3: Risk Değerlendirmesi Matrisi
 
Risk Değerlendirmesi Neden Kullanılır?
Risk değerlendirmesi, Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika ve Kanada başta olmak üzere piyasa gözetimi ve denetiminde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Piyasa gözetimi ve denetimi için temel bir araç kabul edilmesinin nedenleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
 
Kaynak kısıtı: Piyasa gözetimi ve denetiminden sorumlu otoritenin PGD faaliyetleri için öncelik belirlemesi zorunludur. Çünkü piyasadaki ürün sayısı oldukça fazladır öte yandan eldeki kaynaklar sınırlıdır. Tüm ürünlerin denetlenmesinin mümkün olmayacağı göz önüne alındığında en riskli ürünleri belirlenerek denetimlerin öncelikli olarak o ürünler üzerinde yapılması gerekir.
 
Etkin denetim: Riskli ürünleri belirleyerek denetimleri bu ürünlere yoğunlaştırmak aynı zamanda denetimlerin etkinliğini arttırmaya yönelik bir girişimdir. Kaynakların kısıtlı olmadığı bir durumda dahi güvensizlik riski taşımayan ürünleri denetlemek akılcı değildir.
 
Hızlı karar alma: Denetim yaparken ürünlerin riskinin mutlaka belirlenmesi gerekir. Özellikle RAPEX sistemi gibi sistemlerde otoritelerin hızlı ve tutarlı kararlar alabilmeleri için risk analizi metodu kullanmaları gerekir.
 
Aynı zamanda güvensiz ürünlerin tespitinin hızlı bir şekilde yapılması, bu ürünlerin piyasada uzun süre dolaşmasının ve daha fazla kullanıcının eline geçmesinin önüne geçilmesinde önemli bir araçtır.
 
Avrupa Birliği’nde Risk Değerlendirmesi
Avrupa Birliği ülkelerinde risk değerlendirmesi, piyasa gözetimi ve denetimi otoriteleri tarafından, RAPEX sistemine düşecek ürünlerin belirlenebilmesi amacıyla yapılır. Gıda dışı ürünler için acil uyarı bildirimlerini içeren RAPEX sistemi, Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasında kullanılan etkili bir piyasa gözetimi ve denetimi aracıdır. Sistemin amacı üye ülkeler arasında bilgi paylaşımını hızlandırmak, ortak kriterler belirleyerek riskli ürünlere karar vermek ve bu sayede tüketici/kullanıcıları güvensiz ürünlere karşı korumaktır.
 
Bir ürünün RAPEX’e bildirilmesi için öncelikle piyasa gözetimi ve denetimi otoritesi tarafından risk değerlendirmesinin yapılmış olması gereklidir. Risk değerlendirmesi, PGD otoritelerinde görev alan denetçilerin bizzat kendileri tarafından sahada yapılmaktadır. Her bir ürüne yönelik kaza/yaralanma senaryoları geliştirilmekte ve daha sonrasında ise her bir senaryonun gerçekleşme olasılığı belirlenmektedir. Analizin son aşamasında her bir ürüne yönelik riskin derecelendirilmesi yapılarak RAPEX’e bildirilecek olanlar belirlenir. RAPEX sisteminde yalnızca risk seviyesi yüksek olan ürünler yer almaktadır. Tüketicinin sağlığına ve güvenliğine yönelik yüksek risk taşıdığı belirlenen bir ürün tespit edildiğinde, ürünün bildirimi hızlı bir şekilde yapılarak bilgi sistemine dahil edilir. Bu sistem sayesinde Avrupa Birliğinde piyasa gözetimi ve denetimi alanında yüksek bir güvenlik seviyesine ulaşılmıştır.
 
Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü Tarafından Yürütülen Risk Analizi Çalışması
Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü, sanayi ürünlerinin ürün güvenliği ve teknik mevzuatına uygunluğunu sağlamak amacıyla piyasa gözetimi ve denetimini yapmak ile görevlendirilmiştir. PGD faaliyetleri kapsamında Genel Müdürlük sorumluluğunda 13 ana ürün grubu altında 1536 ürün bulunmaktadır. Bu ürünlerin marka ve model çeşitliliği düşünüldüğünde piyasada milyonlarca ürün bulunmaktadır.
 
Piyasada bulunan bu çok sayıda ürünün tamamının denetlenmesi mümkün olmamakla birlikte akılcı da değildir. Dünyadaki uygulama örneklerini de göstermektedir ki PGD’nin amacı tüm ürünleri denetlemek değil güvensizliği tespit etmektir. Bu sebeple odaklanılması gereken nokta güvensiz ürünlerdir. Bu doğru tespiti yapabilmek ve eldeki kaynakları etkili kullanabilmek için analitik ve bilimsel yöntemlerin kullanılması gereklidir. Bu yöntemler arasında risk analizi yaygın olarak kullanılmaktadır.
 
Denetimleri daha etkin hale getirmeyi amaç edinen Genel Müdürlüğümüz öncelikli olarak programlı denetimlerin oranını arttırmaya yönelmiştir. Programlı denetimlerde yer alacak olan ürünlerin belirlenmesi için risk değerlendirmesi çalışması yürütülmüştür. Bu çalışmasının ilk adımı olarak Genel Müdürlüğümüz sorumluluk alanında bulunan ürünlerin envanter çalışması yapılmıştır. Günümüz tüketim ihtiyaçlarına ve değişen yönetmeliklere göre ürün listeleri güncel hale getirilmiştir. Daha sonrasında ise risk değerlendirmesine alınacak olan kriterler belirlenmiştir. Bunlar;
 
1. Ürünün geçmiş yıllardaki aykırılık durumu
2. Ürünün piyasada kullanımının yaygınlığı
3. Ürünün taşıdığı risk (risk şiddeti)
4. Ürünü denetlemenin zorluk derecesi olmak üzere dört kriterdir.
 
Ürünün geçmiş yıllardaki aykırılık durumu kriteri: Bu kriter, Genel Müdürlüğümüz veri tabanında tutulan geçmiş denetimlerin verileri kullanılarak oluşturulmuştur ve her bir ürün için geçmiş dönem aykırılık oranları tek tek belirlenmiştir.
 
Ürünün piyasada kullanımının yaygınlığı kriteri: Bir ürünün piyasada yaygın olarak kullanılıp kullanılmadığı denetim yapılacak ürünün seçiminde oldukça önemli bir faktördür. Piyasada yaygın olarak kullanılan bir ürünün güvensizlik teşkil etmesi, daha büyük bir çevreyi etkileyecek ve vereceği zarar büyük olacaktır. Bir başka nokta ise şudur; spesifik işler için tasarlanmış özel ürünlerin yaygınlığı azdır ve profesyonel kullanıcılar tarafından kullanılmaktadır. Bu ürünler normal şartlarda riskli kabul edilebilecek iken kullanıcısına bağlı olarak bu risk hafifleyebilmektedir.
 
Yaygınlık indeksi 1,5 ve 10 olmak üzere üç kategoriye ayrılmıştır. Bu kategoriler aşağıdaki gibidir.
 
1: Ürünün piyasadaki yaygınlığı az ya da profesyonel kullanıcılar tarafından kullanılıyor ise,
Örnek; Sivil patlayıcılar 
5: Ürünün piyasadaki yaygınlığı orta seviyede yani profesyonellik gerektirmeyen fakat herkes tarafından da kullanılmayan ürünler ise,
Örnek; Elektrikli ekipmanlar üst ürün grubundan hafıza kartı
10: Ürünün piyasadaki yaygınlığı fazla yani herkes tarafından kullanılan ürün ise,
Örnek; Elektrikli ekipmanlar üst ürün grubundan buzdolabı
Ürünün taşıdığı risk (risk şiddeti): Ürünün taşıdığı risk, kullanıcısına veya çevreye verebileceği zararın boyutunu ifade eder. Daha önce de bahsedildiği gibi bu kriter risk analizinin temel bileşenidir. İndeks üç kategoriden oluşturulmuştur.
1: Ürünün risk şiddeti düşük ise,
5: Ürünün risk şiddeti orta derecede ise,
10: Ürünün risk şiddeti yüksek ise verilir.
 
Ürünü denetlemenin zorluk derecesi kriteri: Planlama yapılırken eldeki fiziki imkânlar ile belli bir ürünün ne şartlarda denetleneceğinin dikkate alınması gerekir. Bazı ürünlerin denetimi zor olmakta ve/veya bu denetimin süreci uzun sürmektedir. Bu koşullar göz önüne alınarak oluşturulan denetim zorluğu indeksi yine üç kategoriden oluşmaktadır.
 
1: Ürünü denetleme koşulları elverişli ise,
5: Ürünü denetleme koşulları orta derecede elverişli ise,
10: Ürünü denetleme koşulları çok zor ise verilir.
 
Kriterler belirlendikten sonraki aşama istatistiksel bir yöntem olan örneklem seçiminin yapılmasıdır. Bu yöntem, ana kütleyi temsil eden daha küçük bir kütlenin seçilmesi işlemidir. Kısacası ana kütleyi oluşturan 1536 üründen kaç tane ürün seçilmelidir ki seçilen ürünlerde yapılacak olan denetimler piyasadaki güvensizlik durumunu yansıtsın.
 
Örneklem seçiminin istatistiksel formülü yardımı ile denetim yapılacak ürün sayısı 100 olarak bulunmuştur. Bu seçim sonucunda 1536 üründen 100 tanesini denetlemek ana kütleyi yansıtacak sonuçlar elde edilmesini sağlayacaktır.
 
Ancak analiz bu aşamada bitmemektedir. Sorulması gereken bir soru da denetlenecek olan 100 ürünün, 13 üst ürün grubu içerisindeki 1536 üründen nasıl seçileceğidir. Bu noktada ise belirlenen kriterler devreye girmektedir. Her bir ürünün 4 değişkene göre aldıkları değerler toplama oranlanarak risk yüzdeleri hesaplanmış ve bu yüzdeler yardımı ile üst ürün gruplarından kaçar adet ürün denetleneceği tespit edilmiştir. Daha sonrasında ise her bir üst ürün grubu için risk yüzdesi işlemi tekrar edilerek ürün bazında hesaplama yapılmıştır. Bu son aşama ile denetim yapılacak olan ürünler tespit edilmiş olmaktadır.
 
Bu analiz sayesinde denetlenecek olan ürünler analitik bir yöntemle belirlenmiş, eldeki kaynaklar ile ulaşılabilecek maksimum verimi sağlayacak olan etkin bir denetim programı hazırlanmıştır. Böylece Genel Müdürlüğümüz misyonunun gerçekleştirilmesine önemli bir katkı sağlayacak bir adım daha atılmıştır.
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram