Blog / Türkiye Sanayi Strateji Belgesi ve Eylem Planı rekabet gücümüzü artıracak mikro reformlara rehberlik
Türkiye Sanayi Strateji Belgesi ve Eylem Planı rekabet gücümüzü artıracak mikro reformlara rehberlik edecektir
Sanayi stratejisinin uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi süreci Bakanlığımız koordinasyonunda, kamu ve özel sektör ile işbirliği halinde gerçekleştiriliyor
Türkiye Sanayi Strateji Belgesi ve Eylem Planı rekabet gücümüzü artıracak mikro reformlara rehberlik edecektir
Ülkemiz, son yıllarda başta ekonomi olmak üzere birçok alanda büyük ilerlemeler kaydetti ve bulunduğu coğrafyada önemli bir güç ve cazibe merkezi haline geldi. Ancak dünya sürekli değişiyor, ülkelerin ekonomi ve sanayi politikaları sürekli yenileniyor. Bizim de ülke olarak bu değişimleri yakından izlememiz, proaktif davranmamız ve gelecek hedeflerimize uygun stratejiler oluşturmamız gerekiyor. Sürekli değişimin ve dönüşümün yaşandığı günümüzde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sanayi sektörünün özel bir yeri vardır. Sanayi sektörü olmadan gerçek anlamda bir büyümeden bahsedilemez.
Bir ülkenin sürdürülebilir, dengeli ve istikrarlı bir ekonomiye sahip olabilmesi, ancak ve ancak güçlü bir sanayinin varlığı ile mümkün olmaktadır. Bugün küresel krizin etkilerinin halen devam ettiği Avrupa ülkelerinde, sanayi sektörünün ve üretim kültürünün zayıfladığı görülüyor. Bu noktada bizim her zaman dile getirdiğimiz bir husus var:
Bir ülkede kalıcı zenginlik sağlamanın yegâne yolu sanayi üretiminden geçmektedir.Yine bu çerçevede uzun dönemli bir perspektiften bakıldığında, Türkiye’nin küresel ekonomiyle bağını kuran öncü sektörün sanayi sektörü olduğunu görüyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’nin toplam ihracatı içinde sanayi ürünlerinin payı 2011’de yaklaşık yüzde 95’lerin üzerine çıkmıştır. Bu bir başarıdır. Bugün biz Hükümet olarak Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına denk gelen 2023 yılı için iddialı hedefler ortaya koyabiliyoruz. İhracatımızı 500 milyar Dolar’a çıkarmak, Gayri Safi Milli Hâsıla’yı 2 trilyon Dolar’ın üzerine çıkarmak, dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olmak ortaya koyduğumuz hedeflerden sadece bazılarıdır. Peki, bu hedeflerin gerçekleşmesi nasıl mümkün olacak? Tabi ki, bu hedeflerin gerçekleşmesi bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, sanayi üretimindeki nitelikli artışlarla olacaktır. 2023 yılı hedeflerimizin gerçekleşmesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak üzerimize düşen çok önemli görevler var. Son yıllarda, sanayi üretimi ve ihracatımızın önemli ölçüde arttığını görüyoruz. 2002 yılında yıllık 36 milyar Dolar ihracattan, bugün yıllık 135 milyar Dolar’a ulaşan bir seviyeye geldik. Bu süreçte, birçok yeni pazara açıldığımız gibi, ürün kalitemizi de geliştirdik. Düşük teknolojili ürünlerden orta teknolojili ürünlere doğru bir geçiş yaşadık.
Önümüzdeki süreçte ise, ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerin ağırlık kazanacağı bir sanayi üretimi planlıyoruz. Üretim ve ihracatımızdaki ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerin payını, yüzde 20’ler seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Sanayideki üretim yapımızı, işgücü ve enerji yoğun üretimden bilgi ve teknoloji yoğun üretime dönüştürerek üretimde katma değeri arttırmanın yolu, belirli stratejileri uygulamaktan geçmektedir.
Ancak burada dikkat çekmek istediğim önemli bir husus var: Türkiye makro ekonomik alanda gerçekleştirdiği yapısal reformları, benzer şekilde sanayide, bunun da ötesinde sektörel alanda ve hatta gerektiğinde belirli ürün gurupları özelinde de gerçekleştirmesi gerekiyor. Artık makro alanda sağladığımız başarıyı, reel sektöre daha fazla yansıtacak, rekabet gücümüzü artıracak mikro reformlara odaklanarak sağlamamız gerekmektedir. Bu kapsamda, 2011 yılı başında uygulamaya başladığımız Türkiye Sanayi Strateji Belgesi ve Eylem Planı, bu reformlara rehberlik edecek bir dokümandır.
Bu Belge ile Türkiye sanayide kendisine bir vizyon ortaya koymuştur. “Orta ve ileri teknoloji ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak” şeklinde belirlediğimiz bu vizyon çerçevesinde, bu Belge ile verilen yol haritası ve eylemler, ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmada büyük katkı verecektir. Yine Sanayi Strateji Belgesinde;
• Orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki payının artırılması,
• Düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişin sağlanması,
• Becerilerini sürekli geliştirebilen şirketlerin ekonomideki ağırlığının artırılması konularını ülke olarak kendimize üç temel stratejik hedef olarak belirledik. Burada belirlediğimiz birinci ve ikinci hedefler aslında bir noktada sanayideki rotamızı ortaya koymaktadır.
Bu rota doğrultusunda da, Bakanlık olarak sanayideki üretim yapımızda köklü değişikler yapmak için çalışmalara başladık. Kalıcı rekabet üstünlüğü sağlamak için sanayideki üretim yapımızın gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ileri ve yüksek teknolojili ürünlerin üretimine doğru kayması gerekmektedir. Biz ancak ürettiğimiz ürünlere yeni teknolojik özellikler, yeni teknolojik tasarımlar kazandırarak ve buna bağlı olarak da küresel çapta markalar oluşturarak kalıcı rekabet üstünlüğü sağlayabiliriz. Zaten bugünkü cari açık rakamlarına baktığımızda, cari açığın ağılıklı olarak dış ticaret açığından kaynaklandığını, dış ticaret açığına da ara malı ve yatırım malı ithalatındaki yüksek değerlerin neden olduğunu görüyoruz.
Strateji belgeleri bağlamında değinmek istediğim bir husus da; sadece strateji belgelerini hazırlamanın yeterli olmadığıdır. Bu belgelere hayat kazandıran, işlerlik kazandıran içerisindeki eylemlerdir. Bu nedenle eylemlerin başarıyla sonuçlanması için, etkin bir şekilde izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekiyor. Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesinde toplam olarak 72 adet eylem bulunmaktadır. 2011 yılı itibariyle bu eylemlerden yüzde 85’inin başarılı bir şekilde devam ettiği, yüzde 11’inde kısmen başarı sağlandığı, yüzde 4’ünde ise istenilen düzeyde ilerleme kaydedilmediği tespit edilmiştir. İlerleme sağlanamayan eylemlere yönelik etkinlik çalışmaları Sanayi Stratejisi Belgesi kapsamında kurulan Girişimlerce izlenmektedir.
Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi, sanayideki ana yol haritamızı ortaya koymaktadır. Ancak burada önemli olan bir husus da, ana yol haritasına uygun olarak sektörel strateji belgelerinin hazırlanması konusudur. Bu bağlamda, sanayi stratejisi çatısı altında sektörlere yönelik stratejik plan çalışmaları da yine Bakanlığımız tarafından yürütülmektedir. Biz sektörel strateji belgelerini, yapılacak eylemlerin altyapısını hazırlayan, planlayan ve bir takvime bağlayan yol haritaları olarak görüyoruz. Bu çerçevede, Makine Sektörü Strateji Belgesi ile Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi hazırlanarak geçen yıl Mayıs ayında uygulanmaya başlanmıştır. Kimya, Demir- Çelik ve Demir-Dışı Metaller, Seramik Sanayi ile Elektrik Elektronik Sanayi Strateji Belgeleri de hazırlanmış olup Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na sevk edilmiştir.
Tekstil, Hazır Giyim, Deri ve Deri Ürünleri ile İlaç Sanayi Strateji Belgelerinin hazırlık çalışmaları ise devam etmektedir. Görüldüğü gibi tüm bu strateji belgeleri, kamunun ve özel sektörün birlikte hareket etmesiyle katılımcı bir yaklaşımla ortaya çıkmıştır. Türkiye olarak 2023 yılı hedeflerimize ulaşmamız da, yine aynı birliktelikle mümkün olacaktır.