ISO BELGELENDİRME
Sektörler
İso Belgelendirme
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Karbon Ayak İzi Hesalama
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Gelişmeler ?Orta ve Yüksek Teknolojili Ürünlerde, Avrasya?nın Üretim Üssü Olma? Yolunda Sağlam Adıml
Gelişmeler “Orta ve Yüksek Teknolojili Ürünlerde, Avrasya’nın Üretim Üssü Olma” Yolunda Sağlam Adımlarla İlerlediğimizi Gösteriyor
 
Sanayimizin rekabet gücünün artırılmasına yönelik çalışmalarımız artan bir ivmeyle devam edecektir
 
Süfyan EMİROĞLU Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Gelişmeler “Orta ve Yüksek Teknolojili Ürünlerde,  Avrasya’nın Üretim Üssü Olma” Yolunda Sağlam  Adımlarla İlerlediğimizi Gösteriyor
 
 
 
Türkiye sanayisinin bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Türkiye ekonomisi, 2001 krizinin ardından uygulanan yapısal reformlar sonucunda sağlanan makroekonomik istikrarla beraber bu dönemde dünyadaki en başarılı ekonomik büyüme performanslarından birini sergilemiştir. Türkiye, hızla dünya ekonomisinin ve AB’nin önemli bir parçası haline gelmeye başlamıştır. Türkiye imalat sanayi, 2001 sonrası yeni ekonomik iklime bağlı olarak hızlı bir gelişme süreci içine girmiştir. Sağlanmış olan istikrar ortamı, AB’yle Gümrük Birliği’nin etkisiyle de birleşince, üretim ve dış ticaret yapısında da önemli bir dönüşüm yaşanmaya başlamıştır.
 
Uzun dönemli bir perspektiften bakıldığında, Türkiye’nin küresel ekonomiyle bağını kuran öncü sektörün imalat sanayi olduğu görülmektedir. Türkiye’nin toplam ihracatı içinde imalat sanayi ürünlerinin payı, 1980’deki yüzde 37 düzeyinden, 2010’da yüzde 92,6’ya ulaşmıştır. 2002 yılında toplam ihracatımız içinde doğal kaynağa dayalı ve düşük teknolojili ihracatın payı yüzde 63 iken 2010 yılında bu oran yüzde 56’ya gerilemiştir.
 
Buna karşılık orta ve yüksek teknolojinin payı 2002 yılındaki yüzde 37 seviyesinden yüzde 44’e yükselmiştir. Küresel piyasalarda yaşanan tüm çalkantılara rağmen ülkemizde çarklar dönmeye devam etmektedir. 2011 Aralık ayı Sanayi Üretim Endeksi 2005 yılından bugüne kadar olan dönemde en yüksek seviyesine ulaşmıştır. 2011 yılı Aralık ayında Sanayi Üretim Endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 artmış, yıllık ortalamalar dikkate alındığında sanayi üretimi yüzde 8,9 büyüyerek güçlü bir performans sergilemiştir.
 
Türkiye sanayisinin 2011 yılında göstermiş olduğu performans, eğer makroekonomik temeller sağlamsa ve istikrar ortamı mevcutsa Türk sanayicisinin ne kadar iyi işler yapabildiğini göstermesi açısından da önemlidir. Ayrıca 2011 yılı Aralık ayında imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış Kapasite Kullanım Oranı bir önceki aya göre 1 puan artarak yüzde 76,6 seviyesinde gerçekleşmiştir.
 
Bütün bu gelişmeler Sanayi Stratejimizin uzun dönemli vizyonu olan “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde, Avrasya’nın üretim üssü olmak” yolunda sağlam adımlarla ilerlediğimizin göstergesidir.
 
Ülkemizin 2023 Vizyonu hedeflerine ulaşma yolunda Türkiye Sanayisinin rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Türkiye, 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasında yer alma, GSMH’yi 2 trilyon Dolar’a, kişi başına düşen milli geliri 25.000 Dolar seviyesine, dış ticaret hacmini 1 trilyon Dolar’a ve ihracatı 500 milyar Dolar’a çıkarma vizyon hedeflerini ortaya koymuştur. Ülkemiz, tarihi birikimi, stratejik konumu, genç ve dinamik nüfusuyla, bu hedeflere ulaşabilecek potansiyele fazlasıyla sahiptir.
 
Önümüzdeki dönemde rekabet gücü politikalarının merkezinde yenilikçilik ve teknolojik altyapının iyileştirilmesi yer almalıdır. Bunun için toplam üretim ve ihracat içerisinde ileri teknolojili sektörlerin ağırlığının ve geleneksel sektörlerin katma değerinin artırılması gerekmektedir. Sanayinin yapısal dönüşümünde Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) ve yenilikçilik faaliyetlerinin geliştirilmesi temel oluşturmaktadır.
 
Bu çerçevede özel sektörün Ar-Ge faaliyetlerine katılımı, Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Kanun’un uygulanması, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) faaliyetlerinin geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanımı, fikri ve sınaî mülkiyet haklarının korunması amaçlanmaktadır. Sanayi Stratejimizde de belirtildiği üzere önümüzdeki dönemde orta ve yüksek teknolojili sektör grubunda yer alan ve önemli büyüme potansiyeli arz eden motorlu kara taşıtlarının imalatı, makine imalatı, tıbbi alet, hassas ve optik aletler imalatı, hava ve uzay taşıtları imalatı, elektronik sanayi ve ilaç üretimine yönelik yatırımlar ile bu sektörlerin gelişmesine yönelik stratejilere önem verilecek ve bu sektörlerde Türkiye’nin önemli bir üretim üssü haline gelmesi desteklenecektir.
 
Bununla beraber, Sanayi Stratejisi çerçevesinde orta ve uzun dönemde uygulanacak politikalar sonucunda; sanayi sektörlerinin büyüme oranları, nitelikli istihdam oranları, Ar-Ge harcamaları, patent, faydalı model ve marka başvuruları, orta ve yüksek teknolojili sektörlerin (motorlu kara taşıtlarının imalatı, makine imalatı, tıbbi alet, hassas ve optik aletler imalatı, hava ve uzay taşıtları imalatı, elektronik sanayi ve ilaç üretimi) ihracat ve üretim payları gibi göstergelerde artış hedeflenmekte olup, stratejinin başarısını ölçmeye ve değerlendirmeye yönelik olarak da, bu tip göstergeler takip edilmektedir.
 
Türkiye 2023 hedeflerine yürürken teknolojiyi sadece kullanan değil, aynı zamanda teknolojiyi üreten bir rol üstlenecektir. Bu hamleler bir yandan ülkenin sağlıklı ve hızlı büyümesine katkıda bulunurken bir yandan da sanayimizin rekabet gücünü artıracaktır.
 
Sanayinin Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin geliştirilmesine yönelik strateji belgelerinde nasıl politikalar öngörülmektedir?
 
Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nde yer alan sekiz yatay sanayi politika alanından birisi de “Firmaların Teknolojik Gelişimi”dir. “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak” vizyonu çerçevesinde Strateji Belgesi eylem planı içerisinde yer alan 72 eylemden 20 tanesi, Ar-Ge ve inovasyon konularını da içeren Firmaların Teknolojik Gelişimi alanındadır.
 
Bu kapsamda plan dönemi boyunca;
 
– Özel sektör ve kamu sektörü tarafından yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması desteklenecek, ileri teknoloji gerektiren nanoteknoloji, biyoteknoloji, vb. alanlarında kapasite oluşturma çalışmalarına ağırlık verilecektir.
 
– Sınai mülkiyet hakları konusunda, bilinçlendirme, teşvik sistemi ve yeni ürünlerin korunmasına yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştirilecek, yöresel özellikleriyle öne çıkan ürünlerin korunması amacıyla ülkemizde coğrafi işaret korumasına konu olabilecek ürünlerin tespiti yapılacak ve tescille korunmasına ilişkin faaliyetler yürütülecektir.
 
– Ar-Ge Merkezlerinin kurulması, izlenmesi ve desteklenmesi ile Teknogirişim sermayesi desteğinin verilmesi sağlanacak, Sanayi Tezleri Programı kapsamında yenilik ve Ar-Ge Projeleri desteklenecek, Teknolojik Ar-Ge Patent Destek, Teknolojik Ar-Ge Yatırım Destek, Teknolojik Ar-Ge Tanıtım ve Pazarlama Destek Programları açıklanacak ve uygulanacaktır.
 
– Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) güçlendirilerek sayıları artırılacak, Teknoloji Transfer Ofisleri yaygınlaştırılacak ve araştırma sonuçlarının ticarileştirilmesinde etkinlik sağlanacaktır. Aynı şekilde tüm sektörel stratejilerde de bu alanlara yönelikhedefler oluşturulmuş ve eylemler belirlenmiştir. Strateji planları esas alınarak firmaların tümünün teknolojik gelişmişlik düzeyini arttırmaya yönelik politikalara ağırlık verilmektedir.
 
Firmaların, mevcut teknolojileri etkili bir şekilde kullanmaları; ürün, süreç ve organizasyonel yenilikçilikleri başarılı bir biçimde gerçekleştirmeleri ve kendilerini küresel piyasalardaki rakiplerinden ayrıştırabilen firmaların sayısının ve etkinliğinin arttırılması yönünde politikalar uygulanmaktadır.
 
Sanayi Genel Müdürlüğü olarak strateji belgeleri dışında ne gibi çalışmalar yürütmektesiniz?
 
Ülkemiz sanayinin gelişmesine ve rekabet gücünün artırılmasına yönelik birçok faaliyet Bakanlığımız Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Genel Müdürlüğümüz, Sanayi Stratejisi ve sektörel stratejilerden, sanayi sicil ve otomotiv belgelendirme işlemlerine, kimyasal silahların kontrolünden, hurda demir fiyatlarının belirlenmesine kadar çok geniş bir görev alanına sahiptir.
 
Ayrıca, Genel Müdürlüğümüz çok sayıda uluslararası organizasyon ve çalışmalara aktif olarak katılım sağlamakta ya da organize etmektedir. Son olarak 2011 yılı içerisinde iki büyük uluslararası organizasyon Genel Müdürlüğümüz tarafından gerçekleştirilmiştir. Gelişen Sekiz Ülke (D-8) II. Sanayi Bakanları ve 6. Sanayi Çalışma Grubu Toplantıları 4-5-6 Ekim 2011 tarihlerinde; Türk-Arap Sanayi İşbirliği I. Konferansı 6-7 Aralık 2011 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.
 
AB teknik mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında, Genel Müdürlüğümüz sorumluluğundaki uluslararası mevzuatın tamamına yakını uyumlaştırarak yerli mevzuat haline getirilmiştir. Sadece otomotiv alanında 102 AB mevzuatı Türk mevzuatı haline getirilmiştir. Yeni mevzuatın uygulamaya girmesi; sanayi ürünlerimizin uluslararası normlarda olmasını, yapılan ihracatın artmasını ve Türk sanayicilerinin bilgi ve becerileri yönünden dünya standartlarında olmasını sağlamıştır.
 
Dinamik bir yapıya haiz olan söz konusu AB mevzuatının izlenerek, AB’de meydana gelen değişiklikler çerçevesinde iç mevzuata kazandırılmasına yönelik faaliyetlere devam edilmektedir. Uyumlaştırılan mevzuatın uygulanmasına yönelik olarak, gerek sanayicinin üretim sürecinde gerekse Bakanlığımızın denetim faaliyetleri çerçevesinde ihtiyaç duyduğu onaylanmış kuruluş ve motorlu araçlar konusunda teknik servis atama ve denetim işlemleri Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülmektedir.
 
Sanayi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çalışmalarını sürdüren 12 adet Sektör Teknik Komitesi ile kamu ve özel sektör arasında süreklilik taşıyan bir işbirliği platformu oluşturulmuş ve “yönetişim” mekanizması geliştirilmiştir. Sektörlere ilişkin analiz ve değerlendirmelerde bulunmak, sektörlere rehberlik etmek, küresel ekonominin yarattığı rekabet baskısını en iyi şekilde karşılamak, sektörlerin problemlerini yakından takip etmek ve çözüm önerileri üretmek üzere, altı aylık dönemler halinde sektörel raporlar hazırlanmakta ve kamuoyuyla paylaşılmaktadır.
 
Aynı zamanda Genel Müdürlüğümüz tarafından aylık olarak sanayi üretim endeksi ve imalat sanayine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Sanayi Üretim Endeksi ve İmalat Sanayi Değerlendirme Raporu hazırlanmakta ve kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Otomotiv Tip Onay İşlemleri, Sanayi Sicil İşlemleri, savunma ve kimya sanayi ile basınçlı ekipmanlara ilişkin çeşitli belgelendirme faaliyetleri de Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülmektedir. NATO Sanayi Dairesi’nde ülkemiz Genel Müdürlüğümüz tarafından temsil edilmekte ve NATO tarafından eğitilmiş uzmanlarımızla bu alandaki NATO çalışmalarına katkı sağlanmaktadır.
 
Ayrıca istihdam, çevre ve iklim değişikliği vb. yatay alanlarda da faaliyetler yürütülmekte ve sanayimize destek olmak amacıyla projeler üretilmektedir. İklim değişikliği kapsamında teknoloji transferi ve sektörel yaklaşımlara ilişkin konular Genel Müdürlüğümüz tarafından yerine getirilmektedir.
 
Bu konuların daha sağlıklı takibi için Genel Müdürlüğümüz bünyesinde Çevre, Enerji ve İstihdam Dairesi Başkanlığı oluşturulmuştur. Dünyada 20 ülkenin temsilcisinin bulunduğu Birleşmiş Milletler altındaki Teknoloji İcra Komitesi’nde (TEC) Türkiye’yi Genel Müdürlüğümüz temsil etmektedir. Önümüzdeki dönemde de sanayimizin rekabet gücünün artırılmasına yönelik çalışmalarımız artan bir ivmeyle devam edecektir.a
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram