Blog / Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi
Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi
2008 yılının sonlarına doğru meydana gelen küresel finansal kriz, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi ülkemiz otomotiv sektöründe de etkilerini göstermiş ve bu sektörde pazarın daralmasına neden olmuştur. Bu noktada sektörün sorunlarını dinleyebilmek adına, 2008 yılının aralık ayında düzenlenen Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na (EKK), otomotiv sektörü de davet edilmiştir. Bu toplantıda, sektör temsilcileri tarafından acil olarak ele alınması gereken sorunlar dile getirilmiş ve bu sorunların çözümüne yönelik strateji geliştirme görevi ise EKK tarafından Bakanlığımıza verilmiştir.
Bu noktada, Bakanlığımız öncelikli olarak küresel kriz nedeniyle hızla artan stokların eritilmesi ve talebin canlandırılması amacıyla vergi indirimi hususunu gündeme getirmiştir. Sonuç olarak, Bakanlar Kurulu kararıyla motorlu araç satışlarında belli oranlarda ÖTV indirimi uygulanmış ve böylelikle krizin sektör üzerindeki etkileri asgariye indirilmiştir.
Aynı zamanda, sektörün orta ve uzun vadedeki taleplerine cevap verebilmek ve sektöre bir gelecek perspektifi çizebilmek adına ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin katılımıyla strateji çalışmalarına başlanmıştır. Katılımcı bir yaklaşımla sürdürülen strateji çalışmaları Mayıs 2011 itibariyle tamamlanmış ve ortaya çıkan Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2011-2014) 02.05.2011 tarihli ve 2011/10 numaralı Yüksek Planlama Kurulu kararı ile onaylanarak, 05.05.2011 tarihli ve 27925 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Bakanımız Nihat Ergün tarafından 14 Nisan 2011 tarihine İstanbul’da kamuoyuna açıklanmıştır.
“Bölgede Üretim Merkezi ve Ar-Ge Üssü Olmak” vizyonu çerçevesinde, 2011–2014 yıllarını kapsayan Türkiye Otomotiv Sektörü Stratejisi’nin genel amacı, “Otomotiv Sektörünün Sürdürülebilir Küresel Rekabet Gücünü Artırmak ve İleri Teknoloji Kullanımının Ağırlıklı Olduğu Katma Değeri Yüksek Bir Yapıya Dönüşümünü Sağlamak” olarak belirlenmiştir. Söz konusu vizyona ve genel amaca ulaşmak amacıyla öncelikle sektörün mevcut durumunun tespit edilmesi hedeflenmiş ve bu doğrultuda; iç ve dış faktörleri dikkate alarak, sektörün sahip olduğu avantajları ve var olan güçlü yönlerini tespit etmek; fırsatlardan en üst düzeyde yararlanmak; sektörün eksik ve zayıf yönlerini tespit ederek iyileştirmek; tehditlerin etkisini en aza indirecek şekilde gerekli önlemleri almak ve bu doğrultuda yeni stratejiler geliştirmek amacıyla otomotiv sektörüne yönelik bir GZFT (güçlü, zayıf yönler, fırsatlar, tehditler) analizi yapılmıştır. Yapılan GZFT analizi sonucunda, ülkemiz otomotiv sektörünün, AB ile Gümrük Birliği ve küresel teknik mevzuata uyum, Avrupa pazarına yakınlık, AB ülkelerine göre daha düşük maliyette işgücü, rekabetçi maliyetlerle esnek üretim yapabilme yeteneği ve güçlü tedarikzinciri gibi güçlü yanlarının yanı sıra; Ar-Ge çalışmalarına yönelik yeterli öz kaynak yaratılamaması, temel hammadde yetersizliği ve dışa bağımlılık, yeni araç projelerinde ortak tasarım yetkinliğine sahip firma azlığı, taşıt araçları ile aksam ve parçalarda yerli katkı payının düşük olması, motor ve aktarma organları teknolojisinde özgün yerli tasarım eksikliği ve dışa bağımlılık ve yeterli test merkezlerinin olmaması gibi zayıf yönlerinin de bulunduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte, ülkemiz otomotiv sektörünün coğrafi konum avantajı, bölgesinde uluslararası üretim ve tasarım merkezi olma potansiyeli, iç pazar potansiyeli, küresel kriz sonrasında yeniden küresel yapılanma ve üretim merkezlerinin yer değiştirmesi, yeni yatırımlar için ülkenin çekici hale gelmesi, lojistik sektörünün gelişmesi ve küresel pazarlara ihracat potansiyeli gibi fırsatların önünde var olduğu, ancak sektörün önümüzdeki yıllarda, iklim değişikliği ve düşük karbon ekonomisini amaçlayan mevzuatın yaratacağı yükümlülükler, taşıt araçları satışlarındaki vergi yükünün yüksekliği, akaryakıt üzerindeki vergi yükünün yüksekliği, yüksek girdi maliyetleri ve Doğu Avrupa ülkeleri, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin yüksek katma değerli parçaları içeren yeni projelerde yer alabilme yetkinliğinin gelişmesi ve düşük maliyet sunabilmeleri gibi bir takım tehditleri de göz önünde bulundurması gerektiği yapılan GZFT analizi sonucunda ortaya çıkmıştır.
Otomotiv sektörüne ilişkin yapılan GZFT analizi neticesinde tespit edilen sonuçlardan yola çıkarak, sektörün sorunları gruplandırılmış ve müdahale edilmesi gereken alanlar ortaya konmuştur. Müdahale alanlarının belirlenmesinde sadece sektörün zayıf yanları değil, gelecekte karşı karşıya kalabileceği tehditler ve büyük kazanımlar elde etmesi muhtemel fırsatlar da göz önünde bulundurulmuştur.
Bu çerçevede sektörün müdahale alanları aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
• Ar-Ge altyapısı,
• Şirketlerin tasarım, üretim, markalaşma beceri ve kapasiteleri,
• Otomotiv iç ve dış pazarı,
• Hukuki ve idari düzenlemeler,
• Fiziki altyapı.
Sonuç olarak, hem Türkiye Otomotiv Sektörü Stratejisi’nin vizyonu ve genel amacına yönelik olarak hem de sektörün kısa ve orta vadedeki ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına bir eylem planı oluşturulmuştur. Söz konusu eylem planı;
Hedef 1 - Ar-Ge altyapısını iyileştirmek
Hedef 2 - Şirketlerin tasarım, üretim, markalaşma beceri ve kapasitelerini artırmak
Hedef 3 - Otomotiv sektöründe iç ve dış pazarları geliştirmek
Hedef 4 - Hukuki ve idari düzenlemeleri iyileştirmek
Hedef 5 - Fiziki altyapıyı geliştirmek şeklinde beş hedef altında yer alan toplam 27 eylemden oluşmaktadır.
Bu eylemlerin sorumlu kuruluşları, ilgili kuruluşları ve tamamlanma sürelerine de eylem planında yer verilmiştir. Eylem planı içerisinde ise; otomotiv sanayi firmaların Ar-Ge becerilerinin artırılması, kamunun Ar-Ge desteklerinin çeşitlendirilmesi ve artırılması, otomotiv ürünlerinde yerliliğinin artırılarak daha çok katma değerin ülke içerisinde bırakılması, çevreye duyarlı CO2 emisyonu düşük araçların hem üretiminin hem de kullanımının teşvik edilmesi ile iç ve dış pazarların genişletilmesi gibi ülkemiz otomotiv sektörü ve ekonomisi açısından hayati önem taşıyan eylemler bulunmaktadır. Türkiye Otomotiv Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nın Resmi Gazete’de yayımlanmasını müteakip, eylem planının uygulama, izleme ve değerlendirme aşamasına geçilmiştir. Bu süreç, Hedef Çalışma Grubu toplantıları, İzleme ve Değerlendirme Kurulu ile Yönlendirme Kurulu toplantılarından oluşmaktadır.
Hedef Çalışma Grubu, her bir hedef için ve hedef kapsamında yer alan eylemlerin sorumlu ve ilgili kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla toplanmakta ve eylemlerin gelişme süreçleri değerlendirilmektedir. Hedef Çalışma Grubu toplantıları sonrasında eylemlerin sorumlu kuruluşlarından dönemsel gelişmelere ait bilgiler yazılı olarak temin edilmekte ve bu doğrultuda altı aylık dönemler itibariyle Uygulama, İzleme ve Değerlendirme Raporları oluşturulmaktadır. Yönlendirme Kurulu ise, eylemlerin sorumlu kuruluşlarının üst düzeyde temsil edildiği ve eylemlerin uygulanmasında karşılaşılan sorunların çözülmesi, eylem planının ilerleme durumunun değerlendirilmesi ve gerekli görülen yerlerde değişiklikler yapılması amacıyla toplanmaktadır.
Bu noktada, Türkiye Otomotiv Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nın uygulanmasına geçilmesi amacıyla Yönlendirme Kurulunun ilk toplantısı, 2 Ağustos 2011 tarihinde Sanayi Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu başkanlığında yapılmıştır. Toplantıda, Otomotiv Strateji Belgesi içerisindeki eylemlerin sorumlu ve ilgili kuruluşları yeni kamu yapılanmasına uygun bir biçimde tekrar düzenlenmiş, eylemlerin tamamlanma süreleri güncellenmiş ve 2011-2014 dönemi boyunca takibi gerçekleştirilecek olan beş hedef için ayrı çalışma grupları oluşturulmasına karar verilmiştir. Alınan Yönlendirme Kurulu Kararı gereğince bağımsız çalışması öngörülmüş olan Hedef Çalışma Grubu Toplantıları ilk kez, 21 Kasım 2011 tarihinde Sanayi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zühtü Bakır Başkanlığında, beş farklı oturum ile gerçekleştirilmiş ve Eylem Planı içerisindeki toplam 27 adet eylem, sorumlu ve ilgili kuruluşlar tarafından değerlendirilmiştir. Hedef Çalışma Grupları sonucunda ilgili ve sorumlu kuruluşlar tarafından alınan görüşler ve değerlendirmeler ise, I. Uygulama, İzleme ve Değerlendirme Raporu adı altında derlenmiştir.
Söz konusu rapor, 6 Şubat 2012 tarihinde Sanayi Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu başkanlığındaki Yönlendirme Kurulu’nun 2. toplantısında tüm katılımcılara sunulmuştur. Tüm bu çalışmalar ile otomotiv sektörünün sürdürülebilir küresel rekabet gücünü artırmak ve ileri teknoloji kullanımının ağırlıklı olduğu katma değeri yüksek bir yapıya dönüşümünü sağlamak amaçlanmaktadır.