Blog / Bakanlığımız, Temiz Üretim (Eko-Verimlilik) Uygulamalarını Harekete Geçirecek ve Ulusal Düzeyde Yayg
Bakanlığımız, Temiz Üretim (Eko-Verimlilik) Uygulamalarını Harekete Geçirecek ve Ulusal Düzeyde Yaygınlaştıracaktır
Ülkemizde temiz üretim (eko-verimlilik) yaklaşımına yönelik ilk adımlar 1990’lı yılların sonlarında atılmaya başlanmış, daha sonraki süreçte de birçok kurum ve kuruluş bu konuda çeşitli çalışmalar başlatmıştır.
Prof. Dr. Ersan ASLAN Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Bakanlığımız, Temiz Üretim (Eko-Verimlilik) Uygulamalarını Harekete Geçirecek ve Ulusal Düzeyde Yaygınlaştıracaktır
1
Küresel iklim değişikliğini hissetmeye başladığımız bu zamanlarda dünya gündeminin üst sıralarında yeşil büyüme, çevre dostu teknolojiler, sürdürülebilir üretim, enerji verimliliği ve temiz üretim (eko-verimlilik) kavramları yer alıyor.
Başlangıçta Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından kullanılan temiz üretim kavramının, tanım olarak günümüzde yeşil verimlilik ve ekoverimlilik kavramlarıyla örtüştüğünü ve birbirlerinin yerine kullanıldığını biliyoruz. Bu kavramın içinde hem çevre boyutu, yani önleyici bir yaklaşımla çevresel riskleri zararlar ortaya çıkmadan azaltma, hem de verimliliği ve kaynak kullanım etkinliğini artırma boyutları bulunuyor.
Temiz üretim uygulamaları, hızla gelişen ve rekabet koşulları giderek zorlaşan sanayinin; rekabet gücü yüksek bir endüstri sağlama yolunda, kaynakları en etkin şekilde kullanarak çevresel ve ekonomik kazanç sağlaması açısından son derece önemli bir araçtır. Doğal kaynakların daha verimli kullanılması ve organizasyonların çevresel performanslarının artması düşük karbonlu, kaynak etkin ve yeşil endüstrileşme için gereklidir.
Özellikle ülkemiz, endüstriyel çıktı başına malzeme, enerji ve kirlilik yoğunluklarını azaltmak için önemli bir potansiyele sahiptir. Ayrıca, endüstriyel iklim değişikliği etkilerinin azaltılması ve etkilere uyum süreci de; temiz üretim uygulamaları ile enerji, su, malzeme ve kimyasalları içeren doğal kaynakların verimli kullanılması ile başlamaktadır. Ülkemizde temiz üretim (eko-verimlilik) yaklaşımına yönelik ilk adımlar 1990’lı yılların sonlarında atılmaya başlanmış, daha sonraki süreçte de birçok kurum ve kuruluş bu konuda çeşitli çalışmalar başlatmıştır.
Bu kurum ve kuruluşların önde gelenlerinden biri görev tanımı itibariyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iken son yıllarda ana aktörlerden biri de konunun uygulama tarafındaki görev ve sorumlulukları sebebiyle Bakanlığımız olmuştur. Ülkemiz kurum ve kuruluşlarının bu alanda görev üstlenmesi konusunda en somut adımlardan birinin 3 Haziran 2011 tarih ve 635 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) olduğunu ifade etmek yerinde olacaktır.
Söz konusu KHK ile yeniden yapılandırılmış bulunan Bakanlığımızın çalışma alanlarından biri de temiz üretim olarak belirlenmiştir. Bakanlığımızın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2’nci maddesinde yer alan, “ekonominin verimlilik esaslarına uygun olarak gelişmesi amacıyla verimlilik politika ve stratejileri hazırlamak, sanayi işletmelerinin verimliliğini artırmak, geliştirmek ve temiz üretim projelerini desteklemek” ifadesi ile bu görev somutlaştırılmış bulunmaktadır. Yine bununla bağlantılı olarak, 17 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname düzenlemesi ile Milli Prodüktivite Merkezi Bakanlığımızın bir ana hizmet birimi olarak yeniden yapılandırılarak, Verimlilik Genel Müdürlüğü (VGM) olarak adlandırılmıştır. Bakanlığımız bünyesinde temiz üretime yönelik olarak sürdürülecek çalışmalar da, VGM’nin görevlerinden biri olarak tanımlanarak “işletmelerin temiz üretim program ve projeleri hazırlaması ve uygulamasına yönelik faaliyetlerde bulunmak” şeklinde ifade edilmiştir.
2011-2014 yılları arasında ülkemizde sanayi konusunda kaydedilmesi istenen gelişmelerin eylemler bazında somutlaştırıldığı ve takip edildiği Türkiye Sanayi Strateji Belgesi ve Eylem Planı bu alanda atılacak somut adımları içermektedir. Temiz üretim (eko-verimlilik) konusunda önemli görevler yürütecek olan VGM, Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi kapsamında ilgili eylemlerin sorumlusu konumundadır. Bu eylemlerden en önemlisi “Ulusal eko-verimlilik programları uygulanması, sonuçlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi sağlanacaktır” şeklinde ifade edilmiş olan 44’üncü eylemdir.
Konunun çok boyutlu olması ve hem sanayi işletmelerini, hem kamu kurumlarını, hem de sivil toplum kuruluşlarını ilgilendirmesi nedeniyle, bu görevin yerine getirilmesinde Bakanlığımız aralarında çeşitli Bakanlıklar, Üniversiteler, Kalkınma Ajansları, Sanayi ve Ticaret Odaları, Organize Sanayi Bölgeleri, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, TÜBİTAK, KOSGEB, TTGV, Meslek Örgütleri, ilgili Sivil Toplum Kuruluşları, Uluslararası Kuruluşlar ve Finans Kuruluşları da bulunan pek çok kurum ve kuruluşun işbirliği içerisinde çalışmasını temin etmek üzere koordinasyon görevini yerine getirecektir.
Bu görevin sonucunda beklediğimiz çıktı, Türkiye genelinde bir ulusal temiz üretim (eko-verimlilik) programı uygulanması yoluyla başta sanayi sektörü olmak üzere işletmelerde temiz üretim uygulamalarının yaygınlaştırılmasıdır. Önemli bir diğer hedefimiz ise yine aynı amaca yönelik olarak ülkemiz sanayisinin ve organize sanayi bölgelerinin yoğun olduğu bir bölgede öncelikle bir “EkoVerimlilik Merkezi” kurmak, sonraki dönemde ise bu modeli diğer bölgelerde de yaygınlaştırmaktır. Bu hedef, Bakanlığımızın 2013-2017 dönemindeki faaliyetlerini kapsayan Stratejik Plan Belgesinde de yer almaktadır.
Yeni stratejik planımıza göre söz konusu eko-verimlilik merkezinin kuruluşunun en geç 2014 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz önemli faaliyetlerden biri de hem Türkiye Sanayi Strateji Belgesi hem de Bakanlığımız Stratejik Planı’nda yer alan Türkiye Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlanmasıdır. Ülkemizde daha önce verimlilik alanında gerçekleştirilen çeşitli, ancak bir bütünlük arz etmeyen çalışmalar, bu şekilde bir program dahilinde bütünleştirilmiş olacak ve koordineli olarak yürütülebilecektir. Hazırlık çalışmaları süren ve 2014- 2017 yıllarını kapsayacak olan Türkiye Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın temel eksenlerinden birinin temiz üretim (eko-verimlilik) olması öngörülmektedir. Daha önce de belirttiğim gibi, temiz üretim kavramının bileşenlerinden biri “çevre” ise diğeri de “verimlilik” olarak öne çıkmaktadır.
Ekonomik büyümenin en önemli kaynağı olan verimlilik artışlarının sağlanmasında söz konusu strateji belgesinin önemli bir yönlendirici olacağını değerlendirmekteyiz.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2013-2017 Stratejik Planı Temiz Üretim (Eko-Verimlilik) Hedefleri
• Türkiye Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı (2014-2017) hazırlanacak ve periyodik olarak güncellenecek, uygulama sonuçları izlenecek ve değerlendirilecektir.
• Verimlilik artırma tekniklerine ve temiz üretim uygulamalarına yönelik bilinç düzeyi artırılacaktır.
• Danışmanlık ve eğitim hizmetleriyle, verimlilik artırma tekniklerine ve temiz üretim uygulamalarına yönelik teknik kapasite artırılacaktır.
• Kurum ve kuruluşlarda verimlilik artırma teknikleri ve temiz üretim konusunda sistem ve personelle ilgili belgelendirme ve ödüllendirme mekanizmaları geliştirilecektir.
• Kaynakların verimli kullanılması ve çevreyle uyumlu üretim prensipleri doğrultusunda, sanayide temiz üretim ve eko-verimlilik programlarının uygulanması sağlanacak, bu çerçevede bir Temiz Üretim (Eko-Verimlilik) Merkezi kurulacaktır.
• Kaynakların verimli kullanılmasına, çevreyle uyumlu üretim ilkelerinin benimsenmesine yönelik araştırmalar yapılacak ve ilgili alanlardaki politika oluşturma süreçlerine katkı sağlanacaktır.
• Verimlilik ve temiz üretimle ilgili bilimsel kapasite güçlendirilecek, ilgili alanlarda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla ilişkiler geliştirilecektir.