Blog / Çevresel Sürdürülebilirlik Terimleri
Çevresel Sürdürülebilirlik Terimleri
Temel gereksinimlere karşılık gelen ve yaşam kalitesini artıran mal ve hizmetlerin üretimi sürecinde; doğal kaynak kullanımı, toksik ve diğer kirleticiler ve atık deşarjlarının diğer tüm emisyonların yaşam döngüsü perpektifi çerçevesinde azaltılarak, gelecek kuşakların gereksinimlerinin kesintisiz olarak sağlanabilmesine yönelik tüm çabaları kapsayan genel bir kavramdır
İpek İMİRLİOĞLU / Verimlilik Uzmanı Çevresel Sürdürülebilirlik Terimleri
SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜKETİM ve ÜRETİM (STÜ)
Temel gereksinimlere karşılık gelen ve yaşam kalitesini artıran mal ve hizmetlerin üretimi sürecinde; doğal kaynak kullanımı, toksik ve diğer kirleticiler ve atık deşarjlarının diğer tüm emisyonların yaşam döngüsü perpektifi çerçevesinde azaltılarak, gelecek kuşakların gereksinimlerinin kesintisiz olarak sağlanabilmesine yönelik tüm çabaları kapsayan genel bir kavramdır. “Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim” kavramı, endüstri başta olmak üzere tüm insani etkinliklerde verimlilik artışı ile atık azaltımını birlikte gözeten Temiz Üretim, Kirlilik Önleme, Eko-verimlilik, vb. alanlarda 20 yılı aşkın süredir yapılmakta olan çalışmaların doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
KAYNAK VERİMLİLİĞİ
Kaynak verimliliği, yaşam döngüsü ve değer zinciri perspektifi ile mal ve hizmetlerin üretim ve tüketim sürecinde, ham maddenin temininden ürünün son kullanımına ve bertarafına kadar toplam çevresel etkinin azaltılmasıdır (Birleşmiş Milletler Çevre Programı, UNEP).
KİRLİLİK ÖNLEME (P2: Pollution Prevention)
Üretim süreçlerinin modifikasyonu, toksik olmayan ya da toksisitesi düşük malzemelerin kullanılması, kaynak verimliliğinin artırılması, geri kullanım ve geri kazanım yoluyla atıkların kaynağında önlenmesi veya azaltılması işlemleridir (Amerikan Çevre Koruma Ajansı, US EPA).
YAŞAM DÖNGÜSÜ ANALİZİ
Beşikten mezara yaklaşımı olarak da bilinmekte olup, ürün ve hizmetlerin çevresel etkilerini detaylı olarak ortaya çıkarmaya yarayan sistematik bir yaklaşımdır. Yaşam döngüsünün aşamaları şunları içerir: hammaddenin temini, üretim süreçleri, sevkiyatı, tüketici tarafından kullanımı ve kullanım sonrası atık olarak bertaraf edilmesi.
ÇEVRESEL TASARIM
Ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerini dikkate alarak, çevresel etkileri olabilecek en düşük seviyeye düşürmeyi amaçlayan, ürün tasarım/ geliştirme yöntemi (UNEP ve EPA)
ENTEGRE KİRLİLİK ÖNLEME ve KONTROL: Avrupa Komisyonu Direktifi doğrultusunda bir bütün olarak, çevrenin en üst düzeyde korunması amacıyla büyük endüstriyel süreçlerden kaynaklanan emisyon ve atıkların önlenmesi ve minimizasyonunu hedefleyen entegre izin sistemi (Avrupa Komisyonu)
MEVCUT EN İYİ TEKNİKLER (BAT: Best Available Techniques) Çevrenin bir bütün olarak korunmasını en etkili şekilde sağlayacak, yerel olarak elde edilebilecek ve ekonomik olarak da uygulanabilecek teknolojileri ve bunların uygulanış biçimlerini ifade etmektedir (Avrupa Komisyonu).
ENDÜSTRİYEL EKOLOJİ Hem endüstriyel sistemler arasındaki hem de endüstriyel sistemlerle ekolojik sistemler arasındaki fiziksel, kimyasal ve biyolojik ilişki ve etkileşimlerin sistem yaklaşımı ile incelenmesi (UNEP).
ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ “Simbiyoz” biyolojik bir terimdir ve iki canlının tek bir organizma gibi birbirleriyle yardımlaşarak bir arada yaşamaları anlamına gelmektedir. Endüstriyel ekoloji ile aynı yaklaşımı işaret eden endüstriyel simbiyoz doğadakine benzer şekilde birbirine yakın iki bağımsız endüstriyel işletme arasında madde ve enerji değişimi olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda, endüstriyel simbiyoz tercihen birbirine fiziksel olarak yakın olup, normalde birbirlerinden bağımsız çalışan iki veya daha fazla endüstriyel işletmenin bir araya gelerek hem çevresel performansı hem de rekabet gücünü artıracak uzun süreçli ortaklıklar kurması ve dayanışma içinde çalışmasını temsil eder. Diğer bir ifadeyle endüstriyel simbiyoz bağımsız işletmeleri, daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir kaynak kullanım yaklaşımı çerçevesinde bir araya getirmektedir. Bu ağyapı, malzeme, enerji, su ve yan ürünlerin fiziksel değişimi de dahil olmak üzere, her türlü varlığın, lojistik ve uzmanlık kaynaklarının paylaşımı anlamına gelmektedir. Bu sayede endüstriyel kaynaklı çevresel ve sosyal problemlerin önüne geçmekle kalmayıp aynı zamanda ekonomik getiri de sağlanmış olmaktadır. Endüstriyel simbiyoz ayrıca, Ar-Ge, inovasyon (yenileşim) ve kümelenme faaliyetlerinin yanı sıra, yeni iş alanları yaratma potansiyeli ile girişimciliği ve bölgesel kalkınmayı da destekleyen bir yaklaşım olarak ortaya çıkmaktadır (TTGV Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı).
EKO-ENDÜSTRİYEL PARKLAR İmalat ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin birlikte konumlandığı, enerji, su, hammadde, malzeme, atık yönetimi gibi konularda işbirliğine giderek, çevresel, sosyal ve ekonomik performanslarını artırdıkları işletmeler topluluğu (UNEP).
EKOLOJİK AYAK İZİ Yenilenebilir doğal kaynaklar için gereken, biyolojik olarak verimli ve suyun bulunduğu alanın ve altyapının ve karbondioksit emilimini sağlayacak bitki örtüsü için gereken alanın hesaplanarak, biyosfer üzerinde birbiriyle yarışan insan taleplerini, gezegenin kendini yenileme kapasitesiyle karşılaştırılmasıdır (WWF).
KARBON AYAK İZİ Birim karbondioksit cinsinden ölçülen, kurum veya bireylerin ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi vb. faaliyetlerinden kaynaklanan toplam sera gazı emisyon miktarıdır (Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı).
SU AYAK İZİ Tüketici ve üreticilerin doğrudan ve dolaylı olarak su sarfiyatını birlikte değerlendirdikleri bir su tüketimi göstergesidir. Bir bireyin, toplumun veya iş kolunun su ayak izi; bireyin veya toplumun tükettiği malların ve hizmetlerin üretimi için kullanılan veya üreticinin mal ve hizmet üretimi için kullandığı toplam temiz su kaynaklarının miktarıdır (Waterfootprint Network).