ISO BELGELENDİRME
Sektörler
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Karbon Ayak İzi Hesalama
İso Belgelendirme
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / AB düzeyinde de ekonominin karşı karşıya olduğu en önemli zorluklardan biri çevresel sürdürülebilirl
AB düzeyinde de ekonominin karşı karşıya olduğu en önemli zorluklardan biri çevresel sürdürülebilirlik ile ekonomik büyüme ve refahın entegre edilebilmesidir
 
Prof. Dr. Göksel N. DEMİRER ODTÜ / Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı AB düzeyinde de  ekonominin karşı  karşıya olduğu en  önemli zorluklardan biri  çevresel sürdürülebilirlik  ile ekonomik büyüme ve refahın entegre edilebilmesidir
 
 
 
Sayın Demirer, öncelikle temiz üretim/ eko-verimlilik konusunda yürüttüğünüz çalışmalardan/projelerden bahseder misiniz?
 
Yaklaşık 14 yıldır temiz üretim/ eko-verimlilik konularında çeşitli projelerde görev aldım. Temiz üretim/ eko-verimlilik kavramının ülkemizde yaygınlaştırılabilmesine yönelik olarak yürüttüğümüz araştırma-geliştirme, örnek uygulama, kapasite geliştirme, vd. projelere örnekler aşağıda verilmektedir. Tam listeye ise http://enve.metu.edu. tr/index.php?view=people&id=2 sayfasından ulaşılabilir. Proje Yürütücüsü olarak görev aldığım çalışmalar şunlardır:
 
• Nutrient Removal and Value Added Product Formation Wastes Via Struvite Precipitation, AB FP 7 IRSES Project, ODTÜ, Stutgart Üniversitesi, Villanova Üniversitesi, 2009-2011.
 
• Karbon Ayakizi Yönetimi Çalışması, ODTÜ, 2007-2010.
 
• Yerel Yönetimler için Bütünsel Önleyici Çevre Yönetimi Projesi, İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Ajansı, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, 1999-2003.
 
• Temiz Üretim/Kirlilik Önleme Yaklaşımının KOBİ’ler Düzeyinde Uygulanmasına, DELTA Programı, İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Ajansı, Sürdürülebilir İş Örgütü (İsviçre) ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, 2000-2003.
 
• Bir Süt Üretimi Fabrikası için Temiz Üretim Fırsatlarının Araştırılması, ODTÜ, Araştırma Projesi, 2001-2003.
 
• SEKA Balikesir Kağıt Hamuru ve Kağıt Fabrikasında Temiz Üretim Olanaklarının Değerlendirilmesi, ODTÜ, Araştırma Projesi, 1999-2001. Danışman olarak görev aldığım çalışmalar ise şunlardır:
 
• İzmir’de Eko-verimlilik (Temiz Üretim) Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi, İZKA ve EBSO, Proje Yürütücüsü: TTGV, 2011-devam ediyor (http://www. ttgv.org.tr/tr/izmirde-ekoverimliliktemiz-uretim)
 
• Endüstriyel Simbiyoz: Çevresel ve Ekonomik Kazanım İçin İşbirliği Ağları, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı Şirketi, Proje Yürütücüsü: TTGV, 2011-devam ediyor (http://www.ttgv. org.tr/tr/endustriyel-simbiyoz)
 
• Türkiye’de Tekstil Sektöründe KOBİ’ler için Sürdürülebilir Ağlar ve İlişkiler Zinciri Oluşturulması Birleşmiş Milletler Programı, Proje Yürütücüsü: TTGV, 2011-devam ediyor (http://www.ttgv. org.tr/tr/kurumsal-sosyal-sorumlulukve-cevre)
 
• Türkiye’de Temiz Üretim Uygulamalarının Yaygınlaştırılması için Çerçeve Koşulların ve Ar-Ge İhtiyacının Belirlenmesi Projesi , Çevre ve Orman Bakanlığı, Proje Yürütücüsü: TTGV, 2009 – 2010. (http://www.ttgv.org.tr/tr/temizuretim)
 
• UNIDO Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı, Türkiye’nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi konulu BM Ortak Programı, Proje Yürütücüsü: TTGV, 2008 – 2011. (http:// www.ekoverimlilik.org/) Endüstriyel Verimlilik ve Çevresel Performansın KOBİ’ler Düzeyinde Paralel Olarak Geliştirilmesi, TÜBİTAK Projesi, Proje Yürütücüsü: Milli Prodüktivite Merkezi, 2007-2008.
 
• Türkiye’de Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Giderilmesi Projesi, Montreal Protokolü –Dünya Bankası Projesi, Proje Yürütücüsü: TTGV, 1994 - 2007 Temiz üretim/eko-verimlilik konusunu geçtiğimiz 20 yılda küresel çevre politikaları bağlamında değerlendirecek olursanız, bugün gelinen noktayı ve gelecek için öngörülerinizi öğrenebilir miyiz?
 
Sanayiden oluşan atık miktarlarının ve arıtım maliyetinin sürekli olarak artması ile alıcı ortam deşarj standartlarının, kamuoyunda yükselen çevre bilincine paralel olarak, sürekli düşürülmesi, ürün ve hizmet üreten kurum ve sektörleri bu sorunun daha ucuz çözüm yollarını aramaya yöneltmiştir. Bu yeni yönelim sonrası yapılmaya başlanan çalışmalar, alınacak basit önlemlerle bile, üretim sürecinde faydalı bir ürüne dönüşemeden atık haline gelen hammaddelerin daha etkin kullanımı sonucu, bu kayıpların önlenebileceğini ve aynı zamanda atık üretiminin de azalabileceğini ortaya çıkarmıştır.
 
Bunu üretim ve hizmet sektörlerinde verimliliğin artırılması, üretim için kullanılan hammaddelerin çevreye daha az zararlı olanlar ile değiştirilmesi, üretim ve kullanım sürecinde gerekli olan su ve enerji ihtiyaçlarının düşürülmesi gibi yaklaşımlar izlemiştir. Sonuçta atık azaltılması, geri dönüştürme, yeniden kullanım, ürün ve hizmetlerin çevreye daha duyarlı tasarımı, vb. konular üzerinde yapılan araştırmalar hızla artmış ve “kirlilik kontrolü” yaklaşımlarının yerini “temiz üretim/ekoverimlilik” yaklaşımları almaya başlamıştır. Birleşmiş Milletler Çevre Programı - Teknoloji, Endüstri ve Ekonomi Bölümü (UNEP-DTIE) 1989’da Temiz Üretim Programı’nı başlatarak konu üzerinde bir bilinç yaratılması, kurumsal yapının oluşturulması ve faydalarının gösterilerek, sürdürülebilir kalkınma çabalarının yaygınlaştırılmasına yönelik ilk önemli adımı atmıştır. O günden bu yana pek çok ülke, kurum, kuruluş tarafından benimsenen “temiz üretim” kavramı küresel bir nitelik kazanmıştır.
 
Örneğin, 1992 yılında yapılan Rio Zirvesi’nde “sürdürülebilir kalkınma kavramını hayata geçirmek için önemli bir strateji” olarak bahsi geçen temiz üretim kavramına Gündem 21 Programı’nda pek çok gönderme yapılmıştır. UNEP/ UNIDO öncülüğünde başlatılan temiz üretim girişim ve çabalarının bir sonucu olarak 1994’ten bu yana kurulan Ulusal Temiz Üretim Merkezi (UTÜM) sayısı 47’yi bulmuştur. UTÜM’ler yaptıkları kapasite geliştirme çalışmaları, yayınladıkları el kitapları, uyguladıkları eğitimler, gösterim projeleri ve diğer etkinlikler ile temiz üretim kavramının ülke ve bölgelerinde gelişmesi için önemli çalışmalara imza atmışlardır.
 
Avrupa Topluluğu ülkelerinin sanayi kirliliği üzerine oluşturduğu ilk yasal düzenlemeler 1980’li yıllarda ortaya çıkmıştır. 1983 yılında yayımlanan 3. Çevre Eylem Programı ise “kirlilik kontrolü” yaklaşımından “kirlilik önleme” yaklaşımına geçişin ilk izlerini taşımaktadır. Avrupa’da uzun bir süredir eko-verimlilik (temiz üretim) yaklaşımının bir adım ötesi olarak Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim (STÜ) anlayışı ön plana çıkmaktadır. STÜ kavramı, eko-verimlilik (temiz üretim) kavramına sürdürülebilir tüketim süreçlerinin de eklemlendiği şemsiye bir kavram niteliğindedir. AB düzeyinde de ekonominin karşı karşıya olduğu en önemli zorluklardan birinin çevresel sürdürülebilirlik ile ekonomik büyüme ve refahın entegre edilebilmesi olduğunun altı çizilmektedir. AB bu yaklaşımı en kritik hedeflerinden biri olarak tanımlamakta, dolayısıyla, enerji ve kaynak verimliliği üzerine kurulu bir ekonomik anlayışı kaçınılmaz olmaktadır.
 
Bu çerçeve koşullar doğrultusunda AB STÜ’yü iş dünyasının çevresel zorlukları ekonomik fırsatlara dönüştürerek tüketiciler için de daha avantajlı bir yaklaşım sunmanın en iyi yolu olarak benimsemektedir. Buradaki en kritik konular ürünlerin çevresel performanslarının tüm yaşam döngüleri boyunca iyileştirilmesi, daha iyi ürün ve üretim süreçlerine talebin artırılması ve tüketicilerin tercihlerini belirleyebilecek şekilde bilgilendirilmeleri olarak ortaya çıkmaktadır. AB’nin STÜ politikasının çerçevesini çizen temel strateji/politika ve eylem planlarına göz önüne alındığında şu başlıkların öne çıktığı görülmektedir: Entegre Ürün Politikası, Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı Tematik Stratejisi, Atık Önleme ve Geri Dönüşüm Tematik Stratejisi ve Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim / Sürdürülebilir Sanayi Politikası Eylem Planı. Bu bağlamda dünyaya kıyasla Türkiye’deki mevcut durumu değerlendirebilir misiniz?
 
“Temiz üretim” kavramı, Türkiye gündemine ilk kez 1999’da Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) tarafından getirilmiştir. Ulusal bilim ve teknoloji politikalarını belirleyen en üst kuruluş olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) öncelikli alanları arasında “Temiz Üretim Yapabilme Yeteneği Kazanma” biçiminde yer alan Temiz üretim kavramı TÜBİTAK’ın Vizyon 2023 Teknoloji Öngörüleri Projesi kapsamında hazırlanan Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Tematik Paneli Vizyon ve Öngörü Raporu’nda da vurgulanmıştır.
 
Bunlara ek olarak, “sanayi politikalarının belirlenmesinde çevre dostu teknolojilere öncelik verilerek, imalat sanayinin bu konuda bilinçlendirilmesi ve temiz üretimin teşviki” 8. Beş Yıllık ve 9. Yedi Yıllık Kalkınma Planları’nda ve ülkemizin Avrupa Birliği’ne (AB) uyumu için hazırlanan dokümanlarda yer alan temel politikalardır Temiz Üretim-Temiz Ürün Çevre Dostu Teknolojiler Çalışma Grubu Sanayi Sektörü Raporu ile temiz üretim alanında yapılması gereken öncelikli çalışmalar arasında “Ar-Ge ve teknoloji transferi” boyutu da vurgulanmıştır. Bunun TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK-MAM) çatısı altında kurulacak olan bir Temiz Üretim Merkezi ile gerçekleştirilmesi önerilmiş, ancak ulusal ölçekte kurulması öngörülen bu merkez kurulmamıştır.
 
Aradan geçen sürede hem konunun stratejik önemi hem de ülkemiz sanayinin temiz üretim danışmanlık hizmetleri ve Ar-Ge çalışmalarına duyduğu gereksinim hızla artmıştır. Bu çerçevede ulusal bazda atılmış en önemli adım 2008 – 2011 yılları arasında Bin Yıl Kalkınma Fonu ile desteklenen Türkiye’nin İklim Değişikliğine Uyum Stratejilerinin Geliştirilmesi Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) sorumluluğunda yürütülen UNIDO Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı olmuştur. Programda ülkemizde eko-verimlilik (temiz üretim) ile ilgili altyapının oluşturulması, kapasite ve farkındalık yaratılması, pilot uygulamaların gerçekleştirilerek yaygınlaştırılması yönünde önemli kazanımlar sağlanmış, konuya ilişkin pek çok gelişmenin tetiklenmesi söz konusu olmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın (BSTB) faydalanıcısı olduğu programın önemli bir hedefi de Ulusal Eko-verimlilik (Temiz Üretim) Merkezi’nin kurulması olarak belirlenmiş, bu alandaki çalışmalar BSTB bünyesindeki Verimlilik Genel Müdürlüğü (VGM) tarafından sürdürülmektedir.
 
Ülkemizin bilim, teknoloji, kalkınma, vb. alanlarda en üst düzey kurum/ kuruluşlarının politika ve strateji dokümanlarında bahsi geçmekle birlikte, “temiz üretim” kavramı ülkemizde enerji verimliliği boyutu dışında yeterince bilinmemekte ve uygulanamamaktadır. Bunun en önemli nedeni ülkemizde konu üzerinde çerçeve bir yasal düzenleme ve yeterli bir kapasitenin mevcut olmamasıdır. Bu eksikliğin giderilebilmesi bağlamında bir yol haritası hazırlanmasına yönelik olarak 2009 – 2010 döneminde ÇOB adına TTGV tarafından gerçekleştirilen, “Türkiye’de Temiz Üretim Uygulamalarının Yaygınlaştırılması için Çerçeve Koşulların ve Ar-Ge İhtiyacının Belirlenmesi” konulu proje hayata geçirilmiştir.
 
Projede ülkemizdeki “temiz (sürdürülebilir) üretim” konusu ile ilgili mevcut durum, “kapasite, kaynak, yasal düzenleme, teşvik mekanizmaları ve yapılan çalışmalar” bağlamında değerlendirilerek, uluslararası uygulamalar ile karşılaştırılmış, ülkemiz ihtiyaç ve koşulları doğrultusunda öneriler oluşturulmuştur. Proje raporuna http://www.ttgv.org.tr/tr/temiz-uretim sayfasından ulaşılabilir. 2011-2013 KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı’nda doğrudan temiz üretim kavramı ile örtüşen hedefler yer almaktadır. Ayrıca yine bu Eylem Planı’nda KOSGEB tarafından “KOBİ’lerin Çevreye Olan Kirletici Etkilerinin Belirlenmesi ve Gerekli Tedbirlerin Alınmasına Yönelik KOSGEB Yol Haritasının Oluşturulması Projesi” uygulanacağı vurgulanmaktadır. Temiz Üretim uygulamalarının önemli bir yere sahip olduğu bu proje Eylül 2011’de başlatılmış ve devam etmektedir. Bu projenin ilk aşaması olan uzman eğitimleri ODTÜ Çevre Mühendisliği koordinasyonu ile gerçekleştirilmiştir.
 
ÇŞB 14 Aralık 2011 tarihinde “tekstil sektörü faaliyetlerinin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine, çevreyle uyumlu yönetiminin sağlanması için üretim sırasında suya, havaya ve toprağa verilecek her türlü emisyon, deşarj ve atıkların kontrolü ile hammadde ve enerjinin etkin kullanımına ve temiz üretim teknolojilerinin kullanımı” amacıyla Tekstil Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Tebliği’ni yayınlamıştır. Islak işlem kapasitesi 10 ton/gün üzerinde olan tekstil tesisleri bu Tebliğ hükümlerine tabidir. Bu tebliği ile temiz üretim kavramı ülkemizde ilk kez bir yasal mevzuata konu olmuştur. Kalkınmada bölgesel yaklaşımların giderek önem kazandığı ve etkin olduğu günümüzde, temiz üretim konusu da bölgesel olarak geliştirilerek uygulanabilecek alanlar arasında yer almaktadır.
 
Bu kapsamda İzmir Kalkınma Ajansı ülkemizde bir ilke imza atarak, bölgedeki temiz üretim uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik ihtiyaç analizinin ortaya koyulması, potansiyelin belirlenmesi, yapılması gereken öncelikli eylemlerin belirlenmesi, kurum kuruluşlar arasında konuyla ilgili farkındalığı artırarak sanayi kuruluşlarının bilinçlendirilmesi amacıyla 2011 yılında “İzmir’de EkoVerimlilik (Temiz Üretim) Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi”ni başlatmıştır. Özellikle son yıllarda ülkemizde bu alanda oluşturulmuş bilgi birikimi ve deneyimin de aktarılacağı söz konusu projenin ilerleyen aşamalarında eğitim, pilot uygulamalar ve teşvik mekanizmalarının devreye girmesi planlanmaktadır.
 
Önümüzdeki süreçte ülkemizde temiz üretim/eko verimliliğin yaygınlaştırılması konusundaki görüş ve önerileriniz nelerdir? Benim de katkımla gerçekleştirilen “Türkiye’de Temiz Üretim Uygulamalarının Yaygınlaştırılması için Çerçeve Koşulların ve Ar-Ge İhtiyacının Belirlenmesi” başlıklı proje kapsamında ülkemizde temiz üretim/eko-verimliliğin yaygınlaştırılmasına yönelik detaylı öneriler geliştirilmiştir. Aşağıdaki alt başlıklar için hazırlanan bu önerilerin tam metnine http://www.ttgv.org.tr/tr/temizuretim sayfasından ulaşılabilir. • Politika/Strateji • Finansal Mekanizmaların Yaratılması • Bilgi Paylaşım Ağları • Ortaklıklar Kurma • Kapasite Oluşturma • Bilinç Yaratma
 
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram