CEBRİ VEYA MECBURİ ÇALIŞTIRMAYA İLİŞKİN SÖZLEŞME
ILO Kabul Tarihi: 6 Haziran 1930
Kanun Tarih ve Sayısı: 23 Ocak 1998 / 4333
Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 27 Ocak 1998 / 23243
Bakanlar Kurulu Kararı Tarih ve Sayısı: 25 Mayıs 1998 / 98 - 11225
Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı: 23 Haziran 1998 / 23381 www.bilgit.com
Uluslararası Çalışma Örgütü Yönetim Kurulu’nun vaki daveti üzerine 10 Haziran 1930 tarihinde
Cenevre´de 14 üncü toplantısını yapan Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Konferansı,
Toplantı gündeminin 1 inci maddesine dahil bulunan cebri veya mecburi çalıştırma konusundaki bazı
tekliflerin kabulüne ve,
Bu tekliflerin Uluslararası bir Sözleşme şeklini almasına karar verdikten sonra,
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün üyeleri tarafından Uluslararası Çalışma Örgütü’nün statüsü
hükümleri gereğince onanmak üzere cebri çalıştırmaya müteallik 1930 tarihli Sözleşme adını taşıyacak olan
aşağıdaki Sözleşmeyi bugünkü Yirmisekiz Haziran bin dokuz yüz otuz tarihinde kabul eder.
MADDE 1
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün bu Sözleşme’yi onaylayan her üyesi mümkün olduğu kadar kısa bir
sürede her ne şekil altında olursa olsun cebri veya mecburi çalıştırmanın kaldırılmasını taahhüt eder.
Cebri veya mecburi çalıştırmanın tamamen kaldırılması amacıyla, cebri veya mecburi çalıştırmaya,
geçici bir müddet için, sadece kamu yararı ve istisnai önlem olarak aşağıdaki maddelerde belirtilen şartlarda
ve garantilerle başvurulabilir.
Bu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren beş senelik bir sürenin sonunda ve Uluslararası
Çalışma Örgütü Yönetim kurulunun aşağıdaki 31 inci maddede öngörülen raporunu hazırlaması sırasında
Uluslararası Çalışma Örgütü her ne şekil altında olursa olsun yeni bir geçiş süresi tanınmaksızın cebri veya
mecburi çalıştırmanın kaldırılması ihtimalini tetkik edecek ve Konferans gündemine bu konunun alınıp
alınmaması hususuna karar verecektir.
MADDE 2
Bu Sözleşmenin amaçları için, “Cebri veya Mecburi Çalıştırma” ifadesi herhangi bir kişinin ceza
tehdidi altında ve bu kişinin tam isteği olmadan mecbur edildiği tüm iş veya hizmetleri ifade eder.
Ancak “Cebri veya Mecburi Çalıştırma” ifadesi bu Sözleşme bağlamında aşağıdakileri kapsamaz:
Mecburi askerlik hizmeti hakkındaki kanunlar gereğince mecbur tutulan ve sadece askeri bir mahiyet
taşıyan işlere hasredilen bir çalışma veya hizmet;
Bizzat kendi kendini yöneten bir memleketin vatandaşlarının olağan kamu hizmeti
yükümlülüklerinin bir parçasını teşkil eden bir iş veya hizmet,
Çalışma veya hizmetin bir kamu makamının nezaret ve kontrolü altında icra edilmesi ve söz konusu
ferdin özel kişilerin, şirketlerin veya özel-tüzel kişilerin hizmetine bırakılmaması veya verilmemesi şartıyla,
bir mahkemenin verdiği mahkumiyet kararının sonucu olarak yapmaya mecbur edildiği bir iş veya hizmet;
Olağanüstü hallerde, yani harp, felaketler veya yangın, su baskını, açlık, yer sarsıntıları, salgın
hastalıklar ve şiddetli hayvan salgınları, hayvanların ve mahsule zarar veren böcek veya parazitlerin hastalık
yaymaları durumunda ve genel olarak halkın bütünün veya bir kısmının normal yaşama şartlarını veya
hayatını tehlikeye koyan tehlikeli veya zarar verici her türlü şartlarda yapılması mecburi bir iş veya hizmet;
Küçük çaplı toplumsal hizmetler, yani toplum fertleri tarafından doğrudan doğruya toplum
menfaatine yapılan işler, bizzat toplumun fertleri veya doğrudan doğruya temsilcilerinin bu çalışmaların
gerekli olduğunu beyan etmeleri hakkının tanınması şartıyla toplum üyelerine düşen olağan kamu hizmeti
mükellefiyetleri olarak mütealaa edilecektir.
MADDE 3
Bu Sözleşmenin uygulanmasında “Yetkili Makamlar” tabiri ya metropoliten makamlarını, ya da ilgili
ülkelerin en üst merkezi makamlarını ifade edecektir.
MADDE 4
Yetkili makamlar özel kişiler, şirketler veya özel tüzel kişiler menfaatine cebri veya mecburi
çalıştırmayı empoze etmeyecekler veya empoze edilmesine izin vermeyeceklerdir.
Özel kişiler şirketler veya özel tüzel kişiler menfaatine böyle bir cebri veya mecburi çalıştırma şekli,
bir üye tarafından işbu Sözleşmenin onaylanması Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından tescil edildiği
tarihte mevcut olduğu takdirde, bu üye kendisi için bu Sözleşme’nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
sözkonusu cebri veya mecburi çalıştırmayı tamamen kaldıracaktır.
MADDE 5
Özel şahıslara, şirketlere ve özel-tüzel kişilere tanınan hiç bir imtiyaz, bu özel şahıs, şirket ve özeltüzel
kişilerin kullandıkları yada ticaretini yaptıkları ürünlerin üretilmesi veya toplanması için cebri veya
mecburi çalıştırma imkanını hiç bir şekilde vermeyecektir.
Cebri veya mecburi çalıştırma imkanı veren hükümler ihtiva eden imtiyazlar mevcut olduğu takdirde,
söz konusu hükümler işbu Sözleşmenin 1 inci maddesine uygunluk sağlaması için mümkün olan süratle
feshedilecektir.
MADDE 6
İdarenin memurları, sorumlu oldukları halkı görevleri gereği herhangi bir şekilde çalıştırmaya teşvik
etme durumunda kalmaları halinde dahi, bu halka özel şahıslar şirketler veya özel-tüzel kişiler için
çalışmaları için ferden yada toplu olarak baskıda bulunmayacaklardır.
MADDE 7
İdari görevler icra etmeyen şefler, cebri veya mecburi çalıştırmaya baş vurmayacaklardır.
İdari görevler icra eden şefler, yetkili makamların kati müsaadesiyle, bu Sözleşmenin 10 uncu
maddesinde öngörülen şartlarda cebri veya mecburi çalıştırmaya başvurabilirler.
Kanunen tanınan ve herhangi bir şekil altında yeterli ücret alamayan şefler, ilgili yönetmeliklere
uyulması ve istismarı önleyecek tüm gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, kişisel hizmetlerden
yararlanabilirler.
MADDE 8
Cebri veya mecburi çalıştırmaya müracaat edilmesi hususundaki her bir kararın sorumluluğu ilgili
ülkenin üst sivil makamlarına düşecektir.
Ancak, bu makamlar üst mahalli makamlara işçilerin daimi oturma mahallinden uzaklaşmalarına
mahal vermeyecek şekilde, cebri veya mecburi çalıştırma yetkisi verebilirler. Bu makamlar işbu
Sözleşmenin 23 üncü maddesinde öngörülen yönetmelikle belirtilen müddetler ve şartlara tabi olacak şekilde
görevlerinin icrasından idarenin memurlarının yer değiştirmesi ve idari materyalin nakli bahis konusu
olduğu takdirde işçilerin normal ikamet mahalli haricinde icraatta bulunmaları için cebri veya mecburi
çalıştırma konulması hususunda üst mahalli makamlara da yetki verebilirler.
MADDE 9
Bu Sözleşmenin 10 uncu maddesinde belirtilen aksi hükümler hariç, cebri veya mecburi çalıştırma
koyma hakkına haiz herhangi bir makam önce;
Verilecek hizmetin onu icra etmesi talep edilen toplum için önemli ve doğrudan doğruya toplum
menfaatine olduğuna,
Bu hizmet veya işin halihazır veya yakın gelecek zarurete haiz olduğuna;
İlgili ülkede benzeri iş veya hizmetler için geçerli olanlardan düşük olmayan ücret ve çalışma şartları
önerilmesine rağmen bu hizmetin yerine getirilmesi veya işin yapılması için gönüllü iş gücü temini mümkün
olmadığına; ve
iş veya hizmetin, mevcut işgücü ve onun söz konusu işi yapma kabiliyeti göz önüne alınarak, söz
konusu halka çok ağır bir yük teşkil etmediğine kani olduğu takdirde ancak bu çalıştırma şekline müsaade
etmelidir.
MADDE 10
Vergi olarak talep edilen cebri veya mecburi çalıştırma ve idare görevleri icra eden şefler tarafından
kamu menfaatine çalışmalar için konulan cebri veya mecburi çalıştırma tedricen kaldırılacaktır.
Bu kaldırmayı beklerken, vergi olarak cebri veya mecburi çalıştırma talep edildiği veya kamu
menfaatine çalışmalar için idari görevleri icra eden şefler tarafından cebri veya mecburi çalıştırma
konulduğu takdirde ilgili makamlar ilk önce:
Yapılacak iş veya verilecek hizmetin onu icra etmesi talep edilen toplum için önemli ve doğrudan
doğruya toplum menfaatine olduğuna;
Bu hizmet veya işin halihazır veya kaçınılmaz olarak yakında doğacak bir ihtiyacı karşıladığına iş
veya hizmetin mevcut iş gücü ve onun söz konusu işi yapma kabiliyeti göz önüne alınarak, söz konusu halka
çok ağır bir yük teşkil etmediğine;
Bu iş veya hizmetin icrasının işçileri daimi ikametgahlarının olduğu mahalden uzaklaştırmaya
mecbur etmeyeceğine;
Bir iş veya hizmetin icrasının dinin, sosyal yaşamın, veya tarımın icaplarıyla uyumlu
yönlendirileceğine kani olmalıdırlar.
MADDE 11
Sadece 18’den yukarı ve 45’den aşağı yaşlarda bulunan sağlam yetişkin erkekler cebri veya mecburi
çalıştırmaya tabi olabilirler. Bu sözleşmenin 10 uncu maddesinde öngörülen iş türleri hariç, aşağıdaki
tedbirler ve şartlar dikkate alınmalıdır.
Mümkün olan her halükarda, konulan işi yapacak ilgililerin bulaşıcı bir hastalığının olmadığının,
bedeni kabiliyetlerinin yapılacak iş ve icra edileceği şartlara uygunluğunun idarece tayin edilen bir doktor
tarafından önceden tesbit edilmesi.
Öğretmenler öğrenciler ve genel olarak idari personelin muaf tutulması;
Her toplumda aileyi ve sosyal yaşam için zorunlu yetişkin ve sağlam erkek miktarının bırakılması
Karı-koca ve aile bağlarına saygı gösterilmesi,
Yukarıdaki paragrafın (c) altparagrafının uygulamasında, bu Sözleşmenin 23 üncü maddesinde
öngörülen düzenlemeler, belirli sayıda nüfustan bir seferde alınabilecek daimi nüfusun erkek ve sağlam fert
nisbetini tesbit eder, ancak bu nisbet hiç bir şekilde bu nüfusun %25 ini geçemez. Bu nisbeti tesbit ederken
yetkili makamlar nüfus yoğunluğunu bu nüfusun sosyal ve fiziki kalkınmışlığını, mahallinde ve kendi
hesaplarına ilgililer tarafından icra edilecek işlerin durumunu ve yılın hangi devresinde olacağını dikkate
almalıdırlar; ve genel olarak ilgili toplumun normal yaşamının iktisadi ve sosyal ihtiyaçlarına saygı
göstermelidirler.
MADDE 12
Herhangi bir ferdin muhtelif şekiller altında cebri veya mecburi çalıştırmaya maruz kalabileceği
azami müddet, 12 aylık bir sürede, işyerine gitmek ve oradan gelmek için geçen gerekli yolculuk günleri de
dahil olmak üzere 60 günü geçemez.
Cebri veya mecburi çalıştırmaya maruz kalan her işçiye icra ettiği cebri veya mecburi çalışma
müddetlerini gösteren bir sertifika verilecektir.
MADDE 13
Cebri veya mecburi çalıştırılmaya maruz kalan her şahsın normal çalışma saatleri gönüllü çalışma
için ayrılan saatlerle aynı olmalı ve cebri veya mecburi çalıştırılma esnasında normal süre içinde icra edilen
çalışma saatleri gönüllü çalışmaların fazla çalışma saatleri için öngörülen nisbetlere eşit nisbetlerde
ücretlendirilmelidir.
Herhangi bir şekil altında cebri veya mecburi çalıştırılmaya maruz kalan bütün şahıslara haftada bir
dinlenme günü verilmelidir ve bu gün mümkün olduğu ölçüde söz konusu memleketin veya bölgenin örf ve
adetlerine göre hasredilen güne tesadüf ettirilmelidir.
MADDE 14
Bu Sözleşme’nin 10 uncu maddesinde öngörülen cebri veya mecburi çalıştırma haricinde, ne şekilde
olursa olsun, cebri veya mecburi çalıştırmanın ücreti nakit olarak ödenmeli ve bu ücret aynı tür işler için
işçilerin istihdam edildikleri bölgede yürürlükte olanlardan ve ne de işçilerin işe alındıkları bölgede
yürürlükte olanlardan daha aşağı olmamalıdır.
İdari vecibelerinin icrasında şefler tarafından konulan çalıştırılma halinde mümkün olan en kısa
sürede, ücretlerin ödenmesinin önceki paragrafta öngörülen şartlarda yerine getirilmesi uygulamasına
geçilecektir.
Ücretler, kabile şefine veya başka herhangi bir makama değil, her işçiye ferden ödenmelidir.
İşyerine gidiş ve gelişler için geçen yolculuk günleri ücretlerin ödenmesinde iş günü olarak kabul
edilmelidir.
Bu madde, işçiye verilen ücretten işçinin mutad olan günlük yiyeceğinin karşılığı kesilecektir
şeklinde anlaşılmamalıdır; ama ücretlerden mükellefiyetlerinin yerine getirilmesi, işlerinin özel şartları
dolayısıyla işlerine devam etmelerini sağlamak için işçilere verilen özel yemek, elbise ve lojman, ve ne de
alet temini gayesiyle hiç bir kesinti yapılmaz.
MADDE 15
İşten hasıl olan kazaların veya hastalıkların tanzimi ile ilgili kanun ve yönetmelikler ve ilgili ülkede
yürürlükte olan ölen veya malul işçilerin bakmakla yükümlü oldukları kimselere tazminat verilmesini
öngören kanun ve yönetmelikler serbest çalışan işçilerle aynı şartlarda cebren veya mecburi çalıştırmaya tabi
olan şahıslara da aynı şekilde uygulanacaktır.
Bir işçiyi cebri veya mecburi bir işte istihdam eden bir makam her halükarda çalışmadan hasıl olan
bir kaza veya hastalık işçinin kısmen veya tamamen kendi ihtiyaçlarını karşılamasına mani olursa söz
konusu işçinin maişetini sağlamakla mükellef olacaktır. Bu makam, işten hasıl olan işgörmezlik veya ölüm
halinde adı geçen işçinin fiilen bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bakımını sağlamak için tedbirler
almakla da yükümlü olmalıdır.
MADDE 16
Cebri veya mecburi çalıştırmaya tabi olan kimseler, istisnai zaruret halleri hariç, yiyecek ve iklim
şartları alıştıkları şartlardan sağlıklarına zarar verecek ölçüde farklı bölgelere nakledilmemelidir.
Bu işçilerin şartlara alışması ve sağlıklarının korunması için gerekli hijyen ve barınma ile ilgili
tedbirlerin sıkı bir şekilde alınmamış olması halinde bu işçilerin nakillerine izin verilmeyecektir.
Böyle bir nakil zorunlu olduğu takdirde işçilerin yeni gıda ve iklim şartlarına tedricen intibakını
sağlayan tedbirler yetkili tıbbi servisin mütealasından sonra kabul edilmelidir.
Bu işçilerin alışkın olmadıkları devamlı bir işi yapmalarının talep edilmesi halinde, onların bu nevi
bir işe intibaklarının özellikle tedrici eğitim çalışma saatleri sağlanması ve ara dinlenmelerinin tanzimi ve
gerekli olan istirahat veya günlük iaşenin arttırılması veya iyileştirilmesi hususunda tedbirler alınmalıdır.
MADDE 17
İşçilerin uzun bir müddet işyerinde kalmalarını mecbur eden inşaat ve bakım işleri için cebri veya
mecburi çalıştırmaya başvurulmasına müsaade etmeden önce yetkili makamlar aşağıdaki hususlardan emin
olmalıdırlar.
İşçilerin sağlığının korunması ve onlara gerekli her türlü tıbbi bakımın deruhte edilmesi ve özellikle:
Bu işçilerin işe başlamadan evvel ve çalışma süresince belirli aralıklarla doktor tetkikinden
geçirilmesi;
Bütün ihtiyaçları karşılamak için gerekli materyal, hastaneler, hasta bakıcılar, dispanserler ve yeterli
sağlık personelinin varolması ve,
İşyerlerindeki sıhhi şartların, işçilerin su, yiyecek, içecek maddelerinin temin edilmesi ve işyerinin
mutfak materyali ile techizinin iyi bir şekilde sağlanması ve gerektiğinde de lojman ve kıyafet yardımının
tatminkar durumda olması;
İşçinin isteği veya rızası üzerine, emin bir usulle işçinin ücretinin bir kısmının işçi ailesinin
geçiminin sağlanması için uygun tedbirler alınmalıdır;
İşçilerin çalışma mahalline gidiş gelişleri yol masrafları ve sorumluluğu idarece sağlanmalıdır ve
idare mevcut bütün nakliyat vasıtalarından mümkün olduğu kadar geniş ölçüde faydalanarak bu yolculukları
kolaylaştırmalıdır.
Belirli bir süre iş göremezliğe sebebiyet veren iş kazası veya hastalık halinde işçinin kendi
memleketine dönmesiyle ilgili masrafları idare tarafından karşılanmalıdır.
Cebri veya mecburi çalışma süresinin hitamında, gönüllü işçi olarak kalmak isteyen her işçiye iki
senelik bir müddet zarfında bedava memleketine dönme hakkını kaybetmeden bu isteğini yerine getirmesine
izin verilir.
MADDE 18
Hamal veya kayıkçıların işi gibi, şahısların veya malların taşınması için baş vurulan cebri veya
mecburi çalıştırma mümkün olduğu kadar kısa bir sürede kaldırılmalıdır. Yetkili makamlar bu sırada,
özellikle şu hususları tespit eden yönetmelikleri yayımlamalıdırlar:
Bu çalıştırmanın sadece idare memurlarının görevleri sırasındaki yer değiştirmeleri veya hükümet
kurumlarının nakli veya mutlaka acil bir zorunluluk halinde diğer şahısların ve memurların nakli için
kullanılması mükellefıyeti,
Bu işte kullanılacak işçilerin bu işte bedenen uygun olduğu, mümkün olan yerlerde önceden bir
doktor muayenesiyle belgelendirme mükellefiyeti; Böyle bir muayenenin mümkün olmadığı hallerde bu
işgücünü istihdam eden şahsın, istihdam edilen işçilerin istenilen bedeni kabiliyete haiz oldukları ve bulaşıcı
bir hastalıktan muzdarip olmadıklarından emin olma mükellefiyeti;
İşçiler tarafından taşınacak azami yük;
Bu işçilerin oturdukları mahalden götürülecekleri azami mesafe;
Dönüş yolculuk günleri de dahil olmak üzere, bu işçilerin mecbur tutuldukları aylık veya başka bir
müddet için görevlendirilebilecekleri azami gün sayısı;
Cebri veya mecburi çalıştırmanın bu şeklini talep etme hakkına sahip kimseler ve onların cebri
çalıştırmaya ne ölçüde müracaat etme haklarının olduğu.
Önceki paragrafın (c), (d) ve (e) harfleri altında bahis konusu olan üst sınırları tespit ederken yetkili
makamlar, dikkate alınacak muhtelif faktörleri, özellikle işçilerin toplandığı nüfusun bedensel kabiliyetini,
katedilecek yolun mahiyetini ve iklim şartlarını dikkate almalıdırlar.
Yetkili makam ayrıca bu taşıyıcı işçilerin normal günlük seyahatlerinin ortalama 8 saatlik bir iş
gününe tekabül eden bir mesafeden daha fazla olmamasını teminen gerekli düzenlemeleri yapacaktır.
Bu düzenlemelerle esas olarak sadece taşınacak ağırlık ve katedilecek mesafe değil, aynı zamanda
yolun mahiyeti, mevsim ve diğer tüm unsurlar ve günlük normal seyahatleri aşan seyahatlerde bunlar için
normal saat ücretinden yüksek ücret ödeneceği anlaşılmalıdır.
MADDE 19
Yetkili makam cebri ekip biçmeyi sadece açlık veya yiyecek ikmalinde yaşanan yetersizliklere karşı
bir önlem olarak ve herhalükarda yiyecek ve ürünün onu üreten insanların veya topluluğun mülkiyetinde
kalması koşuluyla izin verebilir.
Bu madde, üretimin kanun veya gelenek gereği ortaklık esası üzerinde örgütlendiği ve ürün veya
bunun satılmasından elde edilen karın topluluğun mülkiyeti olarak kaldığı yerlerde topluluk üyelerinin
topluluk tarafından kanun veya gelenek tarafından talep edilen işlerin topluluk üyeleri tarafından yapılması
zorunluluğunu ortadan kaldırır şekilde yorumlanmayacaktır.
MADDE 20
Üyelerinin herhangi biri tarafından işlenmiş suçlar için bir topluluğun tümüne ortak bir ceza
uygulanmasını öngören kanunlar cebri veya mecburi çalıştırmayı bir topluluk için bir ceza usulü olarak
öngören hükümler içermeyecektir.
MADDE 21
Madenlerde yapılmakta olan yeraltı çalışmaları için cebri veya mecburi çalışmaya
başvurulmayacaktır.
MADDE 22
Bu Sözleşme’yi onaylayan ülkelerin Uluslararası Çalışma Örgütü Anayasasının 22inci maddesi
hükümleri uyarınca bu Sözleşme hükümlerini hayata geçirmek için aldıkları önlemler hakkında Uluslararası
Çalışma Örgütü’ne sunmayı taahhüt ettikleri raporlar, bu ülkede mecburi çalıştırmaya ne ölçüde
başvurulduğu, buna ne amaçla gerek görüldüğü, hastalık ve ölüm oranları, ücret ödeme metodları ve ücret
tarifesi ve konuyla ilgili olabilecek diğer bilgiler konusunda mümkün olduğunca ayrıntı içerecektir.
MADDE 23
Sözkonusu Sözleşme hükümlerini yerine getirmek için yetkili makamlar cebri veya mecburi
çalıştırmanın kullanımına ilişkin tam ve vazıh yönetmelikleri yayımlayacaklardır.
Bu yönetmelikler, özellikle cebri veya mecburi çalışmaya tabi kılınan her şahsa, çalışma koşullarıyla
ilgili şikayetlerini yetkililere iletmesini mümkün kılacak ve bu şikayetlerinin incelenip değerlendirilmesini
güvence altına alan kurallar ihtiva edecektir.
MADDE 24
Cebri veya mecburi çalıştırmayı düzenleyen yönetmeliklerin sıkı bir şekilde uygulanmasını teminen,
ya gönüllü çalışmanın teftişi için tesis edilmiş mevcut bir iş teftiş kurulunun görevleri cebri veya mecburi
çalışmayı da kapsayacak şekilde genişletilerek, yada bunu başka yollarla sağlayacak uygun tedbirler her
halükarda alınacaktır. Cebri veya mecburi çalıştırmaya tabi kılınan kişilerin bu yönetmelikler hakkında bilgi
sahibi olmalarını sağlayacak tedbirler de alınacaktır.
MADDE 25
Cebri veya mecburi çalıştırmanın kanuna aykırı olarak geliştirilmesi bir suç olarak cezalandıracak ve
bu Sözleşme’yi onaylayan her üye kanunca getirdiği müeyyidelerin gerçekten etkili ve tam olarak
uygulanmasının sağlanmasıyla yükümlü olacaktır.
MADDE 26
Bu Sözleşmeyi onaylayan Uluslararası Çalışma Örgütü’nün her üyesi, bu Sözleşmeyi egemenlik,
yargı yetkisi, himaye, hükmetme, vesayet veya otoritesi altında olan topraklarda, iç hukukuna ait
konulardaki yükümlülüklerini de yerine getirme hakkına sahip olarak, uygulamayı taahhüt eder. Bununla
beraber eğer bu üye Uluslararası Çalışma Teşkilatı Anayasası’nın 35inci maddesinin hükümlerinden
yararlanmak isterse; onaylamasına aşağıdaki bölgeleri tanıtan bir beyanı eklemek zorunda kalacaktır. İşbu Sözleşme hükümlerini herhangi bir değişiklik olmadan uygulamayı planladığı yerler;
İşbu Sözleşme hükümlerini değişiklerle uygulamayı planladığı yerler, bu durumda bu değişikler de
beyana eklenecektir;
Hakkında kararı saklı tuttuğu yerler.
Yukarıda mezkur beyan onay işleminin ayrılmaz bir parçası olacak ve aynı geçerliliğe haiz olacaktır.
Böyle bir beyanı kaleme alan her üye yapacağı yeni bir beyan ile bu maddenin (2) ve (3) üncü alt
paragrafları gereğince, ilk beyanındaki çekinceleri tamamen veya kısmen iptal etme hakkına sahip olacaktır.
MADDE 27
Bu Sözleşme’nin resmi onay belgeleri Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Müdürüne gönderilecek ve
onun tarafından tescil edilecektir.
MADDE 28
Bu Sözleşme, ancak onay belgeleri Genel müdür tarafından tescil edilmiş olan Uluslararası Çalışma
Örgütü üyelerini bağlayacaktır.
Bu Sözleşme iki üyenin onay belgesi Genel Müdür tarafından tescil edildiği tarihten on iki ay sonra
yürürlüğe girecektir.
Daha sonra bu Sözleşme, onu onaylayan her üye için onay belgesi tescil edildiği tarihten on iki ay
sonra yürürlüğe girecektir.
MADDE 29
Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Müdürü Uluslararası Çalışma Örgütü’nün tüm üyelerini
kendisine örgüt üyeleri tarafından bildirilen tüm onay ve fesihlerden haberdar kılacaktır.
Genel müdür, kendisine ikinci onayın bildirilmesinden sonra Sözleşme’nin yürürlüğe giriş tarihini
örgüt üyelerinin dikkatine getirecektir.
MADDE 30
Bu Sözleşme’yi onaylayan her üye Sözleşme’nin ilk olarak yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on
yıllık bir sürenin sonunda Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Müdürü’ne göndereceği ve Genel Müdür
tarafından tescil edilecek bir bildiri ile Sözleşme’yi feshedebilir. Fesih, tescil edildiği tarihten itibaren bir yıl
sonra muteber olur.
Bu Sözleşme’yi onaylamış olup da, onu, bundan evvelki fıkrada sözü edilen on yıllık devrenin
bitiminden itibaren bir yıl zarfında bu madde de öngörüldüğü şekilde feshetmek hakkını kullanmayan her
üye yeniden 5 yıllık bir müddet için bağlanmış olacak ve bundan sonra bu Sözleşme’yi, her 5 yıllık devre
bitince, bu maddede öngörülen şartlar içinde feshedebilecektir.
MADDE 31
Uluslararası Çalışma Örgütü Yönetim Kurulu, gerekli gördüğü zaman bu Sözleşme’nin uygulanması
hakkındaki bir raporu Genel Konferansa sunacak ve Sözleşme’nin tamamen veya kısmen değiştirilmesi
konusunun konferans gündemine alınması gereği hakkında karar verecektir.
MADDE 32
Konferansın bu Sözleşme’yi tamamen veya kısmen değiştiren yeni bir Sözleşme kabul etmesi
halinde:
Tadil edici yeni Sözleşme’nin bir üye tarafından onanması keyfiyeti, yukarıdaki 3üncü madde nazara
alınmaksızın ve tadil edici yeni Sözleşme yürürlüğe girmiş olmak kayıt ve şartıyla, bu Sözleşme’nin derhal
ve kendiliğinden feshini gerektirecektir.
Tadil edici yeni Sözleşmenin yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren bu Sözleşme üyelerin
onaylanmasına artık açık bulundurulmayacaktır. Bu Sözleşme, onu onayıp da tadil edici Sözleşmeyi onaylamamış bulunan üyeler için, herhalde
şimdiki şekil ve içeriğiyle geçerli olmakta devam edecektir.
MADDE 33
Bu Sözleşmenin Fransızca ve İngilizce metinleri aynı derecede geçerlidir.