ISO BELGELENDİRME
Sektörler
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
İso Belgelendirme
Karbon Ayak İzi Hesalama
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Çarpık Sanayileşmenin Çevreye Olan Etkilerinin Azaltılmasında OSB?lerin Rolü

Çarpık Sanayileşmenin Çevreye Olan Etkilerinin Azaltılmasında OSB’lerin Rolü

Cihan USTA / Sanayi ve Teknoloji Uzman Yardımcısı (Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü)

 

1960’lı yıllardan sonra Türkiye’de sanayileşmenin hızlı bir şekilde artmasıyla büyükşehirlerde çarpık kentleşme sorunları ortaya çıkmaya başlamıştır. Çarpık kentleşme sorunları yıllardır çeşitli çözüm yöntemleriyle giderilmeye çalışılmıştır. Son çözüm yöntemi olan kentsel dönüşüm projeleri ile de çarpık kentleşme sorununun üzerine ciddi anlamda gidilmektedir. Büyükşehirlerde çarpık kentleşme sorununun yanında göze çok batmayan fakat özellikle 1990’lı yıllardan sonra kentlerin anormal bir şekilde büyümesinden ötürü artık ciddi bir sorun halini alan konu, çarpık sanayileşmedir.

Çarpık sanayileşme, kentlerde trafik, çevre vb. sorunların başlıca kaynağı olmaya başlamıştır. Çarpık sanayileşme sorununun çözümü için ulusal ve yerel bazda çeşitli mekanizmalar ortaya konmuştur. Ulusal anlamda yürütülen ilk politika olarak Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) kavramı ortaya atılmış ve sanayinin kent merkezinden uzakta belirli bir alan içerisinde çevre ve insan sağlığına asgari düzeyde etki edecek şekilde kurulması hedeflenmiştir. Belirlenen hedefler doğrultusunda; OSB uygulamalarına, ilk olarak 1962 yılında Bursa’da bir OSB kurulmasıyla başlanmıştır. OSB uygulamaları ilerleyen yıllarda verilen teşvik sistemleriyle sanayiciler için cazip hale getirilmeye çalışılmıştır. Bu durum Türkiye Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1985-1989) “Organize Sanayi Bölgeleri, şehirlerde sanayiin plânlı yerleşmesine, şehrin düzenli gelişmesine ve çevre sağlığına katkıda bulunacak şekilde desteklenecektir” maddesi ile de ifade edilmiştir.

Yerel yönetimler, ulusal bazda yürütülen OSB uygulamalarını referans alarak kentlerdeki sanayi yerleşimlerini şekillendirmeye başlamışlardır. Yerel bazda düşünülen mekanizmaların başında şehir içinde ciddi çevre sorunları (koku, gürültü vs.) yaratan, artık kentin turizmini baltalayıcı duruma gelen sanayilerin OSB modeli uygulanarak şehir dışına taşınmasıdır. Bu tarz mekanizmaya İstanbul’da İkitelli OSB ve İstanbul Deri OSB’nin kuruluşu örnek gösterilebilir. İkitelli OSB’nin kuruluş amacında yer alan “İstanbul´un özellikle tarihi yarımada (Fatih-Eminönü), Kâğıthane ile Haliç çevresine yayılan, çıkardıkları atık, duman, gürültü vb. gibi insan sağlığına zararlı unsurlarla çevreyi kirleten, bu suretle kente ve kent insanına zarar veren, şehircilik açısından olumsuz bir durum ortaya çıkaran küçük ve orta boy sanayi işletmelerini, meskûn alanlar dışında, şehircilik ilkelerine uygun ve her türlü altyapısı hazırlanmış alanlarda toplayarak, çevreye zarar vermeden faaliyetlerini sürdürmelerini sağlamaktır” ifadesi sanayinin planlı ve düzenli gelişim politikasını açıkça belirtmiştir [1].

Çarpık sanayileşmenin getirdiği olumsuz sonuçların çözümünde kimi zaman sanayi alanlarının şehir dışına çıkarılması ekonomik anlamda uygun olmamaktadır. Özellikle ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunan orta ve büyük ölçekli sanayilerin yer değiştirmesi ülke ekonomisinde ciddi duraksamalara yol açabilir. Hem ekonomik ilerleme hem de çevrenin korunması için sanayi alanları ile ilgili sorunların yerinde çözümü de gerekebilmektedir.

Türkiye’nin sanayiden kaynaklı çevre kirliliği ile ilgili en büyük sıkıntıların çekildiği yerlerden biri de Kocaeli İli Dilovası mevkiidir. Dilovası’nda bulunan sanayi kuruluşlarının ülke ekonomisine katkısı göz ardı edilemeyecek büyüklüktedir. Bununla birlikte bir zamanlar hava kirliliği ve bu kirlilik sonucu olarak sağlık ile ilgili rahatsızlıkların artmasıyla bir dönem ülke gündeminde sıklıkla yer almıştır. Bölgede çevre kirliliğinin önlenebilmesi sanayicilerin tekil yaklaşımlarıyla yeterli olmamaktadır, bundan ötürü çevre kirliliğinin bütüncül bir yaklaşımla önlenmesi gerekmektedir. Bu yaklaşımın ilk adımı olarak dernekleşen sanayiciler Dilovası Sanayicileri Vakfı (DİSAV) öncülüğünde 1990’lı yılların başında sanayi alanlarının organize sanayi bölgesine dönüşümü için çalışmalara başlanmıştır, 22.01.1998 tarih ve 23238 sayılı Resmi Gazete´nin mükerrer sayısında Organize Sanayi Bölgesi ilan edilmiştir. Dilovası Organize Sanayi Bölgesi´nin (DOSB) tüzel kişiliği, T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı) tarafından, 22.05.2002 tarih ve 204 sicil numarası ile onaylanmıştır [2].

Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasından sonra mevcut sanayi alanlarının tek elden yönetimi ile Dilovası Mevkii’ndeki sanayi gelişimi planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Dilovası mevkiinde bulunan endüstriler OSB kurulmadan önce resmi işlerini birçok kurum ve kuruluşla yürütmekteyken, OSB kurulduktan sonra ise resmi işlerini OSB yönetimi ile yürütmektedir. OSB kurulması ile birlikte hem devlet kurumlarının bürokratik yükleri azalmış hem de sanayici bürokratik işlerini daha hızlı yapmaya başlamıştır. Çevre kirliliği problemleri OSB yönetimi ile birlikte daha kararlı bir halde ele alınarak çevre yönetim birimi kurulmuştur. Çevre yönetim birimi Dilovası’nda yaşanan hava kirliliği ve su kirliliği problemlerinin çözümü için eylemlere girişmiştir. Türkiye’de ilk defa hava kirliliği haritası çıkarılarak kirliliğe sebep olan faktörler belirlenmiştir. Bu çalışmanın ardından hava kirliliğinin önlenmesi için OSB’deki firmalar bireysel olarak önlemlerini artırmış ve toplamda 500.000 Avro yatırım yapılmıştır. Diğer bir problem olan su kirliliği için ise atık su arıtma tesisi yapımına karar verilmiş ve 2006 yılında hizmete alınmıştır. Atık su arıtma tesisinde bölge içerisinde kurulu bulunan işletmelerden kaynaklı endüstriyel atık suların yanı sıra Dilovası ve Tavşancıl Belediyelerine ait evsel atık suları da arıtılmaktadır. Hem evsel hem de endüstriyel atık suların arıtılması Dilovası’nda çevre kirliliğinin önlenmesi bakımından kurumların koordineli şekilde çalıştığının bir göstergesidir. Dilovası atık su arıtma tesisi yapımına benzer çevresel havza eylem planlarının hazırlanması, eylem planlarının yürürlüğe koyulması aşamasında düzensiz sanayi alanlarına nispeten OSB’ler ile yapılan işler daha hızlı ve etkin yapılmaktadır [3].

Türkiye sanayisinin büyük bir bölümü İstanbul, İstanbul’a komşu iller olan Kocaeli ve Tekirdağ’dadır. Kocaeli Dilovası Mevkii’ndeki çarpık sanayileşme, bundan kaynaklanan sorunlar ve bu sorunlar için üretilen çözümler yukarıda bahsedilmiştir. Kocaeli’de sanayi alanlarının konuşlanmasını sağlayan etkenler, Tekirdağ ili için de geçerlidir. 1990’lı yıllarda Ergene nehri ana kolu ve yan kollarında endüstri sayısı hızlı bir şekilde artmıştır. Dilovası Mevkii’nde öncelikli çevre felaketi hava kirliliği iken Ergene Havzası’nda su kirliliğidir. Proses suyu ihtiyacı yüksek olan tekstil sektörünün ağırlıkta olduğu Ergene Havzası’nda yer altı su kullanımı hızlı ve denetimsiz bir şekilde artmış ve buna bağlı olarak yeraltı su seviyesi düşmüştür. Oluşan endüstriyel atık suların arıtılmaması ve doğrudan alıcı ortama deşarj edilmesinden ötürü Ergene nehri kirlenmiştir. Hem yer altı su seviyesinin düşmesi hem de Ergene nehrinin su kalitesinin kötüleşmesi (öncelikle II. sınıf su kalitesine getirilmesi hedeflenen ve şu an için IV. sınıf kalitede olan su) tarımsal verimi yüksek olan Ergene Ovası’ndaki tarım faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemiştir.

Ergene Nehrindeki kirliliğin ciddi boyutlara ulaşmasıyla birlikte 2011 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Ergene Havzası Koruma Eylem Planı hazırlanmıştır. Söz konusu eylem planında yer alan 15 başlık ile birçok kamu kurum ve kuruluşuna görev ve sorumluluk paylaşımı yapılmıştır. Bakanlığımızı ilgilendiren ve Ergene Havzası’ndaki kirliliğin önlenmesinde büyük rol oynayan 3 başlık “Çevre Dostu Üretime Geçilmesi”, “Islah Organize Sanayi Bölgelerinin Kurulması” ve “Sanayi Atık Sularının Ortak Arıtımının Sağlanması”dır. Bakanlığımıza verilen görev ve sorumluluklar 13 Haziran 2013 Tarihli ve 28676 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Ergene Havzası Koruma Eylem Planı Genelgesinde yer alan aşağıdaki maddelerle de açıkça belirtilmiştir:

• “Düzensiz ve yoğun sanayileşmenin kontrol altına alınması, altyapı hizmetlerinin daha iyi yürütülmesi, çevre hassasiyetinden mahrum, alt yapısı yetersiz ve çarpık sanayi yapılanmalarının ıslah edilmesi gibi maksatlarla Ergene Havzasında, Islah Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) kurulmaktadır. Islah OSB’lerin kuruluş ve faaliyete geçmeleri için yürütülen iş ve işlemlerin hızlandırılması maksadıyla gerekli tedbirler ilgili bakanlık ve kurumlarca alınacaktır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın uygun görüşü alınmadan yeni sanayi alanları açılmayacaktır. OSB’lerde kurulması mümkün olan tesislerin öncelikle mevcut ve planlı OSB’lere yönlendirilmesi için stratejiler, plan şartları ve uygulama araçları ilgili kurumlarca belirlenecektir.
• Sanayide daha az su, daha az enerji ve daha az kirletici hammadde kullanılan üretim süreçlerine geçiş çalışmaları; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından özendirilecektir. Bu konuda sanayicilerin de sorumlu ve duyarlı davranmaları için gerekli çalışmalar yapılacaktır.
• Islah OSB ve diğer OSB’ler tarafından; sanayi atık sularının, havza dışına verilse dahi, müşterek atık su arıtma tesislerinde ileri arıtmaya tabi tutularak alıcı ortama deşarj edilmesi çalışmaları hızlandırılacaktır. Bu çalışmalara, gerektiğinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından teknik destek verilecektir. Bu kapsamdaki faaliyetlerde OSB ve Islah OSB’ler arasındaki koordinasyon ilgili Valilikler tarafından sağlanacaktır.”

Ergene Havzasında endüstriyel atık su kirliliğinin önlenmesinde öncelikle plansız sanayi alanlarının OSB’lere dönüşümü için Islah Organize Sanayi Bölgeleri kavramı ortaya çıkmıştır. Plansız sanayi alanlarının ıslahı için uygulama aşamasına geçilmesi için 4562 sayılı OSB kanununda değişiklik yapılmış, Islah OSB uygulaması ile ilgili geçici bir madde eklenmiştir. Ardından OSB Uygulama Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ise 04.08.2011 tarih ve 28015 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelikte Islah OSB uygulaması için gerekli şartlar, izlenecek yol ve yöntemler belirlenmiştir. Yasal mevzuatta değişiklik yapılması ile birlikte Tekirdağ Valiliği koordinatörlüğünde Ergene Havzasında Islah OSB çalışmalarına başlanmıştır. Tekirdağ Valiliği’nce 9 tane Islah OSB başvurusu yapılmıştır. Bunlardan Tekirdağ-Marmara Ereğlisi Islah OSB başvurusu uygun bulunmamıştır. Geri kalan diğer başvurular Islah OSB tüzel kişiliği kazanmıştır. Yalıboyu Islah OSB hariç diğer Islah OSB’lerin yapılan incelemeler sonucunda ıslah şartlarını yerine getirdikleri tespit edilmiş ve bunlar OSB tüzel kişiliği kazanmışlardır. Yalıboyu Islah OSB’nin OSB tüzel kişiliği kazanmasıyla birlikte Tekirdağ’da belirlenen düzensiz sanayi alanlarının ıslah çalışmaları tamamlanacaktır. Harita 1’de Tekirdağ’da yer alan Islah Organize Sanayi Bölgelerinin konumları gösterilmiştir.

Islah OSB uygulama çalışmaları ile birlikte ayrıca OSB dışında kalan sanayi alanları ile ilgili de çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl Çevre Düzeni Planı hükümlerinin “2. GENEL HÜKÜMLER” başlığı altında “2.73. Ergene Havzasında 4562 sayılı OSB Kanunu kapsamında ilan edilmiş OSB veya Islah OSB alanlarında doluluk %75 oranına ulaşıncaya kadar; OSB alanları dışındaki mevcut planlı sanayi alanlarında yeni sanayi yatırımlarına izin (ÇED, Ruhsat, Yapı Belgesi vb.) verilemez” hükmü yer almıştır. “Ancak OSB veya Islah OSB olarak ilan edilmiş alanlarda, ilgili OSB Yönetim Kurulu Başkanlığı tarafından OSB’de talep edilen tesis için uygun büyüklükte parsellerin bulunmadığına ilişkin yazılı belgenin Bakanlığımıza sunulması durumunda, Valiliğin teklifi ve Bakanlığın uygun görüşü ile mevcut planlı sanayi alanlarında yer seçimi yapılabilir” hükmü ilave edilmiştir. Bu ilave edilen hüküm ile OSB dışındaki sanayi yatırımları ile ilgili sınırlamalar belirlenmiş, düzenlemeler yapılmıştır [4].

Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram