ISO BELGELENDİRME
Sektörler
İso Belgelendirme
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Karbon Ayak İzi Hesalama
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Geleneksel Sanayi Bölgelerinin Eko Endüstriyel Parklara Dönüşümü: Çin Örneği

Geleneksel Sanayi Bölgelerinin Eko Endüstriyel Parklara Dönüşümü: Çin Örneği

Eyüp GÜDER / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü)

 

Küreselleşmeyle birlikte sanayi bölgeleri tüm dünyada kabul görmeye başlamış, bu sanayi kümelenmeleri özellikle Çin’de hızlı endüstriyel gelişimin yapıtaşı haline gelmiştir. Son 20 yıl içerisinde birçok sanayi bölgesi geliştirilmiştir. 1984 yılında Çin Hükümeti, özellikle yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandırmak için ilk aşamada 14 kıyı şehrini kalkınma bölgesi olarak onaylamıştır. O zamandan beri Çin genelinde büyük, küçük sanayi bölgeleri, ileri teknoloji parkları kurulmaya başlamıştır. 2008 rakamlarına göre Çin genelinde 6.866 sanayi bölgesi bulunmaktadır. Sanayi bölgeleri ihracat odaklı Çin ekonomisinin en önemli parçası haline gelmiştir. Yabancı yatırımcıları çeken bu bölgeler, ülkeye yeni sektörlerin ve teknolojilerin girişini hızlandırmıştır. Yabancı yatırımcıların ülkeye girişiyle birlikte Çin hükümetinin çevre yönetimi yöntemleri açısından uluslararası normları benimsemesi de sağlanmıştır (Geng et all., 2008).

Çin’deki tüm bu ekonomik büyümeyle birlikte sanayi parkları, çevreyi, insan sağlığı ve güvenliğini olumsuz etkileyen sonuçlara da neden olmuştur. Bu sanayi bölgelerinden bazılarında; yüksek kirlilik oranları ve buna bağlı olarak yükselen arıtma maliyetleri, artan güvenlik sorunları ve sağlık maliyetleri, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve kıyı yönetimi için artan zorluklar vb. sorunlar ortaya çıkmıştır. Mevcut doğal kaynak kıtlığı da dikkate alındığında, sanayi bölgelerinin etkisi daha vahim sonuçlar doğurmuştur (Geng et all., 2008).

Sanayi bölgelerinin çevre ve sosyal ortam üzerinde yarattığı olumsuz etkiler ve sanayi bölgelerinin Çin’in ekonomik kalkınmasının en önemli yapıtaşı olması birlikte dikkate alındığında, yenilikçi bir araç olarak eko endüstriyel park (EEP) kavramının Çin’deki sanayi bölgelerine adapte edilmesi gerekliliği kaçınılmaz olmuştur. Çin Çevre Koruma Bakanlığı (Ministry of Enviromental Protection – MEP) tarafından, 2004 yılında, EEP projelerinin uygulanabileceği, faal durumda olan 30 adet sanayi bölgesi seçilmiştir. Seçilen tüm sanayi bölgeleri EEP planlama raporlarını hazırlamış ve bu raporlar MEP bünyesindeki uzmanlar tarafından değerlendirilmiştir. Bu raporlar; mevcut sanayi tesisleri arasında nasıl bir eko endüstriyel ağ oluşturulacağı, ekolojik prensipler çerçevesinde çevresel altyapının nasıl güçlendirileceği, enerji ve su sistemlerinin eko-verimliliğinin nasıl geliştirileceği, acil problemlere nasıl müdahale edileceği ve son olarak EEP’ye dönüşümü desteklemek için ne tür teşvikler verilmesi gerektiği hususlarını içermekteydi. Bu raporların hazırlanmasındaki temel amaç yerel düzeyde çevresel, sosyal ve ekonomik koşulların MEP tarafından değerlendirilebileceği bir çalışma planı oluşturmaktı. MEP bu sayede sanayi bölgelerinin kısa vadeli (1-3 yıl) ve uzun vadeli (>5 yıl) hedeflerini gerçekleştirme performanslarını değerlendirebilmeyi amaçlıyordu (Lowe et all., 2005 ve Geng et all., 2008).

Dönüşüm projesi kapsamında ilk olarak MEP tarafından Ulusal EEP standartları geliştirildi. Ulusal EEP standartları ile belirli göstergeler ve kriterler doğrultusunda EEP projelerinin izlenilmesi ve yönetilmesi amaçlanmaktadır. Tablo 1’de, EEP projesi başlatılan sanayi bölgelerinin sağlaması gereken, MEP tarafından hazırlanan ÇİN ulusal EEP standartları yer almaktadır (Geng et all., 2008).

Tablo 1. Çin Ulusal EEP Standartları

Sayı

Gösterge

Birim

Standart

1

Kişi başı imalat sanayi katma değeri*

10.000 ¥/p

≥ 15

2

İmalat sanayi katma değeri

%

≥ 25

3

İmalat sanayi katma değer başına enerji tüketimi

TEK/10.000¥

≤ 0,5

4

İmalat sanayi katma değer başına temiz su tüketimi

m3/10.000 ¥

≤ 9

5

İmalat sanayi katma değer başına endüstriyel atık su üretimi

t/10.000 ¥

≤ 8

6

İmalat sanayi katma değer başına katı atık üretimi

t/10.000 ¥

≤ 0,1

7

Endüstriyel su yeniden kullanım oranı

%

≥ 75

8

Katı atık yeniden kullanım oranı

%

≥ 85

9

Parktaki tüm suyun yeniden kullanım oranı

%

≥ 40

10

İmalat sanayi katma değer başına KOİ yükü

kg/10.000 ¥

≤ 1

11

İmalat sanayi katma değer başına SO2emisyonu

kg/10.000 ¥

≤ 1

12

Tehlikeli katı atık bertaraf oranı

%

100

13

Evsel atık suyun merkezi arıtma tesisinde bertaraf oranı

%

≥ 70

14

Evsel çöplerin güvenli bir şekilde bertaraf edilme oranı

%

100

15

Atık toplama sistemi

 

Mevcut

16

Merkezi atık bertaraf sistemi

 

Mevcut

17

Çevre yönetim sistemi

 

Kurulu

18

Kurulu bilgi platformunun park geneline yayılma oranı

%

100

19

Çevresel etki raporunun yayınlanma oranı

 

Yılda bir

20

Çevresel kalite ile ilgili bölge halkının memnuniyet oranı

%

≥ 90

21

EEP’ler ile ilgili oluşturulan kamu bilincinin oranı

%

≥ 90

 ¥ (yuan): Çin para birimi, 1 yuan=0,36 TL

*İmalat sanayindeki işletmelerin bir yıl içinde ürettikleri malların değerinden, diğer sektörlerden alınıp imalatta girdi olarak kullanılan malların değeri düşüldükten sonra kalan değerdir.

Tablo 1’de yer alan, ekonomik kalkınma ve imalat sanayi katma değeri ile ilgili ilk grup (1-2) göstergeler EEP’lerde ekonomik kazanımların da çok önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Çin’deki EEP’lerde yer alan birçok işletme, yeni teknolojiler ve üretim ekipmanları kullanarak diğer bölgelerde yer alan işletmelere göre daha iyi ekonomik performansa sahip, uluslararası standartlara uygun olarak yönetilmektedir.

Tablo 1’deki ikinci grup (3-9) göstergeler hammadde kullanımının azaltılması ve geri kazanım ile ilgilidir. Sanayi bölgelerinin bu grupta yer alan standartları sağlaması için yan ürün, atık veya enerji değişim, atık yeniden kullanım ve geri kazanım faaliyetlerini arttırmaları gerekmektedir. Ayrıca firmaların bireysel düzeyde daha az enerji ve hammadde kullanan proseslere geçiş yapması gerekmektedir. 
Üçüncü grupta (10-17) da kirlilik ve emisyon kontrolü ile ilgili göstergeler yer almaktadır. Bu standartların sağlanması için de, sanayi bölgesinin atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisi vb. çevresel altyapısını geliştirmesi gerekmektedir. Ayrıca hem firma düzeyinde hem de tüm bölgeyi kapsayan çevresel yönetim sistemleri kurulmalıdır.

Son grupta yer alan göstergeler (18-21) ise bilgi şeffaflığı, bilgi paylaşımı ve kamu bilinci üstüne yoğunlaşan idare ve yönetim ile ilgilidir. Sanayi bölgelerinin bu grupta yer alan standartları sağlaması için öncelikle, firmalar, devlet ve bölge halkı arasında bilgi paylaşımını sağlayan bir bilgi platformu kurmaları gerekmektedir. Ayrıca EEP olmaya aday sanayi bölgeleri, tüm paydaşların memnuniyetini ölçmek adına anketler yapmalıdır.

Tianjin Ekonomik-Teknolojik Kalkınma Bölgesi ise (Tianjin Economic-Technological Development Area -TEDA) Çin’in 1984 yılında ilk aşamada ilan ettiği 14 ekonomik kalkınma bölgesinden biridir. TEDA Tianjin şehrinin 50 km doğusunda, Pekin’in ise 130 km güneydoğusunda yer alan yaklaşık 45 km2 büyüklüğünde bir alanıdır. Bu alanın 11 km2’lik kısmı konut alanı olarak kullanılırken, 34 km2’lik kısmı sanayi yatırımları için ayrılmıştır (Shi et all., 2010).

TEDA 1984 yılında ilk kurulmaya başladığında, bölgedeki tek sanayi yatırımı toplam değeri 2 milyon ¥ olan bir tuz fabrikasıydı. Daha sonra bölgeye gelen ilk yabancı yatırımcılar bir bisiklet, bir porselen ve bir kozmetik fabrikasından oluşmaktaydı. 2011 yılına gelindiğinde bölgede yer alan yabancı yatırımcı sayısı 4.999’a ulaşmış olup, tüm bu yatırımların ekonomik karşılığı ise yaklaşık 69,90 milyar $ civarındadır. (TEDA, 2013). TEDA sınırları içerisinde Fortune 500 listesinde yer alan 62 çok uluslu şirket bulunmaktadır. Ayrıca TEDA’da kayıtlı sermayesi 60 milyar ¥’ı aşan 9.527 yerel işletme yer almaktadır. 2008 yılı rakamlarına göre bölgenin gayri safi üretim değeri yaklaşık 373 milyar ¥ olarak hesaplanmıştır. TEDA’da 2011 yılı rakamlarına göre 356.100 kişi çalışmakta ve 159.500 kişi de bölgedeki konut alanlarında ikamet etmektedir. (Geng et all., 2008 ve Shi et all., 2010).

Gayri safi üretim değerleri dikkate alındığında TEDA sınırları içerisinde elektronik (% 49), otomobil ve makine (% 32), biyoteknoloji ve ilaç (% 6), gıda ve içecek sanayi (% 4) olmak üzere 4 adet ana sektör yer almaktadır.

TEDA, Çin Ticaret Bakanlığı tarafından 1998-2007 yılları arasında 10 kez yabancı yatırımcılar için en cazip bölge olarak seçildi. TEDA’nın bu başarısının en önemli nedeni bir EEP olmak için gerçekleştirdiği çevresel, sosyal ve ekonomik projelerden kaynaklanmaktaydı (Shi et all., 2010).

TEDA ilk olarak elektronik, otomobil&makine, biyoteknoloji&ilaç ve gıda&içecek olmak üzere 4 farklı kümelenme projesi gerçekleştirdi. Bu kümelenme projeleri kapsamında 81 farklı yan ürün, atık ve enerji değişim programı uygulamaya konuldu (Zhang, 2008).

Daha sonra bölgenin çevresel altyapısının geliştirilmesi için birçok adım atıldı. Bu adımların en önemlileri aşağıdaki Tablo 2’de yer almaktadır (Shi et all., 2010).

Tablo 2. TEDA’daki Çevresel Altyapı Gelişmelerinin Zaman Çizelgesi

           Yıl

Gerçekleşen aktivite

1987

Kojenerasyon enerji santrali kuruldu

1987

Peyzaj düzenleme birimi kuruldu

1995

Su arıtma tesisinin 1. aşaması işletmeye alındı

1998

Su arıtma tesisinin 2. aşaması inşa edildi.

2000

Atık su arıtma tesisi işletmeye alındı

2001

Metal atıklarını içeren suları arıtan tesis kuruldu

2002

Baca gazı de-sülfirizasyon tesisleri kuruldu

2002

Katı atık düzenli depolama sahası işletmeye alındı

2003

İleri atık su arıtma tesisi işletmeye alındı

2003

Tehlikeli atık geri kazanım ve bertaraf tesisi işletmeye alındı

2003

Yeni akışkan yataklı yakma tesisi devreye alındı

2004

Atıktan enerji elde etme tesisi işletme alındı

2004

Hızlı toplu taşıma sistemi kuruldu

2007

Deniz suyu tuz giderim tesisi kuruldu

2007

Bölgesel elektronik atık geri kazanım tesisi kuruldu

TEDA gerçekleştirdiği atık ve yan ürün değişim programları ve bütünüyle geliştirdiği çevresel altyapısı ile birçok ekonomik ve çevresel kazanım elde etmiştir. Elde edilen kazanımlardan (2006 yılı sonu itibariyle ulaşılan verilerdir) dikkat çekenleri aşağıda sıralanmaktadır (Shi et all, 2010):

• 1,26 milyon m3 proses suyu geri kazanılarak, endüstriyel proseslerde tekrar kullanılmıştır. 
• 1,35 milyon m3 atıksu ileri arıtmaya tabi tutularak park içerisinde sulama vb. amaçlarda kullanılmıştır. 
• 400.000 tonun üzerinde katı atık yakılarak 120 GWh elektrik üretilmiştir. 
• 5.115 ton kurşun atığından 3.094 ton tekrar kullanılabilir kurşun alaşımı elde edilmiştir. 
• 98.591 ton uçucu ve taban külü inşaat ve peyzaj projelerinde kullanılmıştır. 
• Bir ilaç fabrikasından çıkan 23.193 ton atık, bölgeye yakın yeşil alan, bahçe ve çiftliklerde gübre olarak kullanılmıştır. 
• 12.000 ton hurda galvanizli levha geri kazanılarak park içerisindeki otomotiv fabrikalarında tekrar kullanılmıştır. 
• 2.000 ton ahşap atığı kontrplak üretiminde tekrar değerlendirilirken, 8.700 ton ahşap atığı ise yakıt olarak kullanılmıştır. 
• 2.200 ton kâğıt ve 4.100 ton karton atığı geri kazanılmıştır. 
• 3.700 tondan fazla yemek atığı hayvansal yemler ile karıştırılarak yeniden kullanılmıştır. 
• 900 ton kauçuk atığı, kauçuk üretimlerinde tekrar kullanılmıştır. 
• 800 ton plastik atığı, plastik üretimlerinde tekrar kullanılmıştır. 
• 1.400 ton çamur ve 1.100 ton alçı atığı çimento hammaddesi olarak değerlendirilmiştir. 
2004 yılında MEP tarafından ulusal çapta başlatılan EEP projelerinden biri olan TEDA, 2008 yılında, Çin ulusal EEP standartları çerçevesinde, Çin’in ilk üç eko endüstriyel parkından biri olarak ilan edildi. Yan ürün, atık ve enerji değişimleri ile çevresel altyapının geliştirilmesine yönelik gerçekleştirilen faaliyetler neticesinde TEDA’nın elde ettiği göstergelerin Çin ulusal EEP standartları ile karşılaştırmalı analizi aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 3’ten de görüldüğü üzere TEDA ulusal EEP standartlarının büyük bir çoğunluğunu karşılamaktadır.

Tablo 3. TEDA Verilerinin Çin Ulusal EEP Standartları ile Karşılaştırılması

Gösterge

Birim

Standart

TEDA

Kişi başı imalat sanayi katma değeri

10.000 ¥/p

≥ 15

22,29

İmalat sanayi katma değeri

%

≥ 25

29,4

İmalat sanayi katma değer başına enerji tüketimi

TEK/10.000¥

≤ 0,5

0,25

İmalat sanayi katma değer başına temiz su tüketimi

m3/10.000 ¥

≤ 9

5,37

İmalat sanayi katma değer başına endüstriyel atık su üretimi

t/10.000 ¥

≤ 8

4,56

İmalat sanayi katma değer başına katı atık üretimi

t/10.000 ¥

≤ 0,1

0,031

Endüstriyel su yeniden kullanım oranı

%

≥ 75

90

Katı atık yeniden kullanım oranı

%

≥ 85

80

Parktaki tüm suyun yeniden kullanım oranı

%

≥ 40

52

İmalat sanayi katma değer başına KOİ yükü

kg/10.000 ¥

≤ 1

Bilgi yok

İmalat sanayi katma değer başına SO2emisyonu

kg/10.000 ¥

≤ 1

Bilgi yok

Tehlikeli katı atık bertaraf oranı

%

100

100

Evsel atık suyun merkezi arıtma tesisinde bertaraf oranı

%

≥ 70

100

Evsel çöplerin güvenli bir şekilde bertaraf edilme oranı

%

100

100

Atık toplama sistemi

 

Mevcut

Mevcut

Merkezi atık bertaraf sistemi

 

Mevcut

Mevcut

Çevre yönetim sistemi

 

Kurulu

Kurulu

Kurulu bilgi platformunun park geneline yayılma oranı

%

100

100

Çevresel etki raporunun yayınlanma oranı

 

Yılda bir

0

Çevresel kalite ile ilgili bölge halkının memnuniyet oranı

%

≥ 90

Bilgi yok

EEP’ler ile ilgili oluşturulan kamu bilincinin oranı

%

≥ 90

Bilgi yok

Türkiye’de ise, EEP anlayışına en yakın olabilecek endüstriyel örgütlenmeler olan Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) kuruldukları günden bu yana çarpık sanayileşmeyi önleme ve kırsal ve kentsel ekonomilerin canlılık kazanmasını sağlama konularında önemli katkılar sunmalarına rağmen, OSB’ler ile ilgili yapılan farklı çalışma ve araştırmalardan elde edilen sorunlar ve eksiklikler dikkate alındığında, ekonomik büyümenin yanı sıra sosyal ve çevresel gelişimin de maksimum düzeyde olmasını hedefleyen sürdürülebilir kalkınmanın önem kazandığı günümüzde OSB modelinin yetersiz kalacağı beklenmektedir.

OSB yönetimleri ve yerel yönetimler arasındaki iletişim ve işbirliği eksikliği, yer seçiminin bölgedeki sanayi potansiyelinin ve bölgenin sosyokültürel özellikleri dikkate alınmadan yapılması, birçok ilde OSB alanları dışındaki bölgelerde sanayileşmenin halen devam etmesi ve bundan dolayı da planlı kentleşmenin sağlanamaması, OSB yönetimlerinin bölgedeki işletmeler arasında iletişimi sağlayan, bilişim, Ar-Ge temiz üretim vb. konularda işletmelere kılavuzluk yapmak yerine yalnızca basit iş ve işlemleri yürüten, arsa tahsis eden bir kuruluş olarak görev yapması, OSB’ler ile ilgili özellikle atık su ve hava kirliliği konusundaki çevresel problemlerin devam etmesi hususları bu çalışma kapsamında incelenen, OSB’ler ile ilgili yapılmış farklı araştırmalardan elde edilen temel sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır (Cansız, 2010, İbicioğlu vd., 2008 ve Çuhadar, 2005).

Her ne kadar OSB’ler kurulduğu günden bu yana birçok fayda sağlamış olsa da, yukarıda sayılmakta olan sorunlar dikkate alındığında OSB’lerin ekonomik, sosyal ve çevresel bazı konularda yetersiz kaldığı görülmektedir. OSB’lerin; oluşturduğu sosyal etkinin sağlanan istihdam rakamlarıyla sınırlı kalması, sağladığı çevresel avantajların ortak arıtma tesisi vb. birkaç küçük ortak hizmeti içermesi ve ekonomik başarısının firmaların bireysel düzeyde elde ettiği kazanımlardan oluşması, OSB modelini yenilemeye yönelik EEP uygulamalarına benzer yeni projelerin geliştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. 
Sonuç olarak ülkelerin sosyal, çevresel ve ekonomik dokuları birbirinden farklı olsa da Çin ile Türkiye arasındaki, ekonomik büyüme oranları, yabancı yatırımcılara bakış açısı, çevresel duyarlılık gibi hususların benzerliğinden dolayı, genelde Çin ulusal EEP uygulamalarının, özelde de TEDA örneğinin OSB’lerin EEP’lere dönüşüm sürecinde referans olarak alınmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.

Kaynakça
1. Cansız, M. (2010). Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri Politikaları ve Uygulamaları. Ankara: Devlet Planlama Teşkilatı.
2. Çuhadar, M.T. (2005). Organize Sanayi Bölgelerinin Bürokratik Sorunları ve Yasal Düzenlemeler: Bir Model Önerisi. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Süleyman Demirel Üniversitesi. 
3. Geng, Y., Zhang, P., Cote, R.P. and Qi, Y. (2008). Evaluating the applicability of the Chinese eco-industrial park standard in two industrial zones. International Journel of Sustainable Development, 15 (6), 543-552. 
4. İbicioğlu, H., Karadal, H., Doğan, İ. ve Çuhadar, M.T. (2008). Organize Sanayi Bölgelerinin Bürokratik Sorunları ve Yasal Düzenlemeler Üzerine Bir Araştırma. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 19, 291-311.
5. Lowe, E., Xiaofen, H., Mandan, Z. and Yuan, Z. (2005). Shanghai Chemical Industry Park’s Plan to Become an Eco-Industrial Park Implementing the Circular Economy. Oakland, California: Indigo Development.
6. Shi, H., Chertow, M. and Song, Y. (2010). Developing country experience with eco-industrial parks: a case study of the Tianjin Economic-Technological Development Area in China. Journal of Cleaner Production, 18, 191-199.
7. Tianjin Economic-Technological Development Area (TEDA). (2013). Facts and Figures of TEDA. Investteda Database. Haziran 2013.
http://en.investteda.org/FactsFigures/ 
8. Zhang, D. (2008). Reuse-oriented Decentralized Wastewater Treatment based on Ecological Sanitation in fast growing Agglomerations. Unpublished doctoral dissertation. TU Dortmund University. 
 

 

Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram