Blog / Sürdürülebilir Bir Yerel Kalkınma Modeli: ?Yavaş Şehirler? ve Ekoturizm
Sürdürülebilir Bir Yerel Kalkınma Modeli: “Yavaş Şehirler” ve Ekoturizm
“Alelade otlar iki ay içinde, kırmızı gül ancak bir yılda yetişir.” Mevlana
Ferda HEKİMCİ / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı
Dünya nüfusunun her geçen gün daha da kentleşmesiyle şehirlerdeki yaşam kalitesi küreselleşmenin güncel sorunu haline gelmiştir. Günümüzde insanlar artık yaşadıkları kentlerde daha insancıl ve daha sürdürülebilir bir yaşam ortamının arayışındadır. İşte kentsel yaşamda Sürdürülebilir Kalkınma arayışlarına koşut bir Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim (STÜ) anlayışını içerdiği düşünülen Yavaş Şehir Hareketi; sürdürülebilir bir tüketicilikle desteklenerek, sürdürülebilir bir yerel üretimi öngören, mimarisi, doğası ve kültürel değerleri korunmuş, insanca ve daha kaliteli bir yaşam ortamına ulaşmak” amacıyla başlatılmıştır. Yavaş Şehir modelinin aynı zamanda iyi bir “ekoturizm” uygulaması örneği olarak da yerel kalkınmaya önemli katkılar sağladığı düşünülmektedir.
Yavaş (Sakin) Şehirler
Kökleri eski Roma’ya kadar dayanan “yavaş”(sakin) yaşam anlamını, Latince bir deyim olan “festina lente” yani “yavaşça acele etmek” şeklindeki ifade almıştır. Bunun anlamı, bugünün ve geleceğin sağladığı olanaklar sayesinde geçmişin mirasından ve bilgi birikiminden yararlanmaktır. Daha insani, daha çevreci, geçmiş ve gelecek nesillere daha fazla saygılı olmaktır (Sezgin ve Ünüvar, 133).
Yavaş şehirlerin kökeni 1986 yılında İtalya’da Amerikan sitili “hızlı yiyecek” (fast food) zincirlerinin istilasına karşı çıkılmasıyla başlayan “yavaş yiyecek” (slow food) hareketine kadar uzanır. Bu oluşumdan esinlenilerek “yavaş” felsefesinin, yaşamın tüm evrelerinin yaşandığı platformlar olan tüm kenti kapsaması fikri ortaya çıkmıştır. 1999 yılında İtalya’ da Greve in Chianti´nin eski belediye başkanı Paolo Saturnini´ nin çağrısıyla bir araya gelen 30 kentin yayınladığı ilk bildirgeyle; “ Küreselleşmenin insanlar arasındaki iletişimi, kaynaşmayı ve değişimi kolaylaştırmasına karşılık farklılıkların törpülenerek, tek bir model insan oluşturmaya doğru gittiği ve sonunda sıradanlığın hâkim olacağı bir düzenin yaratılacağı konusunda endişeler bulunduğu” dile getirilmiştir. Bu olası sonuçların engellenmesi, amacıyla yavaş (sakin) şehirler kavramı çerçevesinde bir ağ oluşturulmuştur (http://www.cittaslow.net).
Cittaslow Hareketi doğaya zarar vermeden de kentlerin gelişebileceğini savunmaktadır. Yavaş, Sakin Şehir olabilmek demek; tarihsel kentsel öğeleri koruyacak, çanak antenleri, baz istasyonlarını merkezi sistemlerde toplayabilecek, telefon ve elektrik kablolarını yer altına alabilecek, havayı, suyu kirleten etmenleri elimine edecek, alternatif ve yenilenebilir enerji kaynakların kullanıldığı, çöp toplamadan ilaçlamaya “özellikle çevre dostu” teknolojilerden en üst düzeyde yararlanabilmek ve kenti katılımcı bir anlayışla yönetebilmek; yerel ürünlerine, sanatlarına, yemeklerine ve kültürlerine sahip çıkmak, tarihsel yapıyı, ekolojik ve çevresel özellikleri, kentsel dokuyu koruyarak, daha insanca, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği katılımcı bir anlayışla tasarlamak; “dingin bir ortamda, küreselliğin sıradan hale getirdiği binlerce kent içerisinden kendi özgün değerleriyle bir papatya saflığında sıyrılıvermektir” (Hekimci, 2014: 36-37). İlk yıllarında İtalya’da genişleyen yavaş şehir hareketi günümüzde Güney Kore’den, Amerika Birleşik Devletleri’ne, Japonya, Çin’den Fransa ve Yeni Zelanda’ya yayılmış bulunmaktadır. Hızla yaygınlaşan hareket 28 ülkede toplam 181 kentte hızla gelişmektedir (http://www.cittaslow.org/download/DocumentiUfficiali/CITTASLOW_LIST_november_2013.pdf.). Türkiye’de ise, İzmir’in Seferihisar ilçesi 28 Kasım 2009 tarihinde Türkiye’nin ilk Yavaş Şehri olarak Yavaş Şehrin simgesi olan “salyangoz” logosunu almaya hak kazanmıştır. Seferihisar’a; Akyaka, Yenipazar, Gökçeada ve Taraklı, Yalvaç, Vize, Perşembe, Halfeti kentlerinin de katılmasıyla ülkemizdeki Yavaş Şehir sayısı toplamda dokuza yükselmiş ve Türkiye Yavaş Şehir Ağı kurulmuştur (http://www.cittaslowturkiye.org/cittaslow-turkiye.html).
Yavaş/sakin kent olabilmek için Yavaş Şehir Bildirgesi’nde yer alan; Çevre Politikaları, Altyapı Politikaları, Kentsel Kalite için Teknolojiler ve Tesisler, Yerel Üretimi Korumak, Konukseverlik, Farkındalık, Slow Food Etkinlik ve Projelerine Destek ana başlıkları altında 59 ana kriterde projeler oluşturulması gerekmektedir. Aday şehrin, merkezi İtalya’da olan Cittaslow Birliği’nin kriterleri hakkında geliştirdiği projelerden oluşan başvuru dosyasının, değerlendirilmesi sonucunda % 50’den fazla puan alması gerekir. Türkiye başvuruları, Birliğin Türkiye koordinatörü olan Seferihisar Belediyesi’ ne yapılmaktadır (http://www.cittaslowturkiye.org/index.php?option=com_content&view=article&id=100&Itemid=468,).
Yerel, Sürdürülebilir Kalkınma Modeli: “Yavaş Şehirler”
Yavaş Şehir adaylık kriterleri incelendiğinde, bu kriterlerle öngörülen projelerin; kentsel çevre, yerel gönenci artırma ve iyi yönetişim öğelerinin hedeflendiği ve bu kriterlere özgülenen bir kentleşme anlayışıyla kentsel yaşam kalitesinin artırılmasını amaçladığı görülecektir. Örneğin belediye hizmetlerinde “güneş enerjili sokak aydınlatmasına”, “elektrikli araçlardan ileri teknolojili arıtma tesislerine” ve “yaygın elektronik iletişim ağına” kadar, modernliğin insani yaşam kalitesini artıran olanaklarından yararlanmak teşvik edilmektedir (Petrini ve Padovani, 2011:157). Yavaş Şehir Hareketi kenti yönetimini halkla paylaşmak; iyi yönetişimi gerçekleştirmek için Sivil Toplum Örgütleri (STK) ile yakın işbirliği içerisindedir. Örneğin Türkiye’nin ilk Cittaslow’u olan Seferihisar’da STK’lardan oluşan Kent Konseyi belediye yönetimine katılmakta; kadın, çocuk meclisleri kendi alanlarındaki hizmetleri etkin olarak yönlendirmektedir. Yavaş Şehir yönetim konseptine geçilmeden önce halk bu konuda iyice bilgilendirilmekte; çevre, yerel, kültürel değerler ve yerel üretimin desteklenmesi bağlamında yoğun halkla ilişkiler çalışmaları yapılmaktadır. Böylece halkın tüketimden gelen gücünün de katkısıyla ortaya çıkan kentsel sinerji topyekûn Yavaş Şehir kriterlerinin yerine getirilmesinde kullanılmaktadır. Örneğin ülkemizin ikinci Yavaş Şehri olan Akyaka’da bu bilinçlendirme çalışmaları sonucu referanduma gidilmiş ve halkın % 93’nün desteğiyle “Yavaş Şehir olunması” karara bağlanmıştır (Hekimci, 2013).
Eskicioğlu’na göre Yavaş Şehir kriterleri arasında ana hatlarıyla; “organik gıdaların üretimini ve tüketilmesini desteklemek”, “Yerel üretimi desteklemek ve bunların kullanımını teşvik etmek”, “yerel üreticiler ile tüketiciler arasında ilişkiler kurmak ve bunun için ortamlar ve mekânlar yaratmak” yer almaktadır (Eskicioğlu, 2009). Bu noktada, hareketin en önemli motor gücü ve avantajını, “etik, bilinçli ve Sürdürülebilir Tüketicilik çerçevesinde öncelikle yerel, çevreyi koruyan, ekolojik, dönüşebilen ve yeniden kazandırılabilen bir üretimi öngören ve böyle bir kent yönetimini talep eden halk-tüketici” oluşturmaktadır (Hekimci, 2013). Diğer yandan yerel ürünlerin tercih edilmesiyle, yerel üreticiler harekete geçmekte; bu bağlamda teşvik edilen organik üretimle bu ürünlerin değer kazanması sağlanmakta, dolayısıyla bu da yerel ekonomide bir ekonomik canlanma, istihdam ve refah artışına yol açmaktadır. Örneğin ilk sakin şehirlerden olan İtalya’nın Bra şehri yetkililerinin desteğiyle pek çok yerde açılan yerel peynir imalathaneleri hayvancılığın gelişmesine büyük olanak sağlamış ve tüketicilere taze ve güvenilir ürünler sunmakla birlikte, süt ürünlerine yapılan yatırımlar sayesinde çok sayıda Bra’lıya iş alanı açılmıştı (http://www.italyaonline.net/Italya/hakkinda/makaleler/Sakin%20Sehirler.htm).
Benzer uygulamalar Türkiye’nin ilk Yavaş Şehri olan Seferihisar’da da bir çeşit yerel keçi peyniri türü olan “Aramola” örneğiyle gerçekleştirilmekte ve bir e-ticaret uygulaması örneği olan “Seferipazar” uygulamasıyla tüm yurtta adrese teslim 150’nin üstünde organik ürün gönderilebilmektedir. İlçede kurulan Mandalina ve Zeytin Üretici Birlikleri ise daha şimdiden üniversitelerde "Sürdürülebilir İş Modelleri" olarak örnek gösterilmekte; kentte üreticiden tüketiciye pazarlar yanı sıra, çevreci STK’larla işbirliği içerisinde “% 100 Organik Pazar” adıyla İzmir ve çevresindeki tüketicilere hitap eden pazarlar kurulmaktadır (http://www.haberler.com/mandalina-ureticileri-birligi-kanada-da-4959285-haberi).
Yaşam ve Tüketim Tarzı Açısından Yavaş Şehirler
Yavaş Şehirlerin özelliklerinden birisi de, öncelikle kent halkının birlikte karar verdiği bir yaşam tarzı ve hizmet anlayışını gündeme getirmesidir. Bu çerçevede Yavaş Şehir uygulamalarının iki önemli yönü ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki “yaşam ve tüketim tarzını” içermektedir.
Yavaş Şehir halkı tüketim açısından;
Havası, suyu, toprağı temiz,
Yiyecekleri organik,
Yerel, karakteristik mimarisi, doğası ve kültürel değerleri korunmuş,
Herkesin birbiriyle dost olduğu insanca bir yaşam ortamına ulaşmayı,
Organik ve/veya yerel gıdaların tüketilmesini desteklemekte,
yani sosyal sorumlu, etik ve bilinçli tüketicilikle, Sürdürülebilir (Temiz) Tüketicilik* anlayışıyla Temiz (Sürdürülebilir) Tüketimi talep etmekte; bundan da öte, böylesi bir yaşama karar vermektedir.
Kent Hizmetleri ve Üretim Tarzı Açısından Yavaş Şehirler
Konuya yavaş şehir kent hizmetleri ve yerel üretim açısından bakıldığında;
Yerel üretim desteklenmekte ve bunların tüketimi özendirilmekte,
Geri dönüşüm ve yeniden kullanım teşvik edilmekte,
Toprağın çevre dostu kullanımı havanın kalitesini yükseltmek için çevre dostu teknolojiler desteklemekte ve kullanmakta,
Organik gıdaların üretimini (ve tüketilmesi) desteklemekte ve özendirmekte,
Yerel üreticiler ile tüketiciler arasında ilişkiler kurulmakta ve yöresel ürünleri tanıtmakta ve desteklemektedir.
Yavaş Şehir Hareketinin; hem yerel belediyecilik hizmetlerinde ve yerel ürünlerin üretiminde sürdürülebilir (temiz) üretimi öngördüğü, hem de hizmet verdiği kent halkının yerel, çevreci ve etik hizmet ve ürün talebini yanıtlamasıyla Sürdürülebilir (Temiz) Tüketimi içerdiği düşünülmektedir. Bu çerçevede Yavaş Şehirlerin, STÜ’yü öngören; çağdaş, insancıl, etik, çevre dostu, Sürdürülebilir Kentsel Yaşam ve Kalkınma modeli olarak kentleri “sürdürülebilir yaşamın gerçekleştirildiği platformlar” olarak dizayn ettiği anlaşılmaktadır (Hekimci, 2013). Küresel yeni ekonomik mantıktaki ve yeni sosyal, mekânsal yapıdaki farklılaşma karşısında duran ve yerel ölçekte bir “yavaş” sürdürülebilir gelişme önderi olan Yavaş Kent Hareketi; hem bir kentsel sosyal hareket, hem de bir yerel yönetişim modelidir (Mayer ve Knox, 2006:321-334). Aşağıda Yavaş Şehirler kapsamında gerçekleşen Sürdürülebilir Kalkınma Süreci verilmiştir.
Şekil 1. Yavaş Şehirler ve Sürdürülebilir Kalkınma Süreci.
Ekoturizm
Ekoturizm, etik ve çevresel değerler doğrultusunda artan tüketici bilinciyle 1990’lı yıllardan bu yana hızla gelişmekte ve uluslararası alanda desteklenmektedir. Ekoturizm, 1992 Rio Çevre Zirvesi´nde yerel kalkınmada önemli bir olanak olarak değerlendirilerek, sürdürülebilir bir dünya ve çevre için kriterleri ortaya konulmuştur. Bu kriterler; çevreye zarar vermeden, ondan yararlanma yöntemlerinin geliştirilmesi ve tüm yerli halkların kültürlerini yok etmeden, onların turizm faaliyetlerinden yararlanmalarının sağlanması şeklinde özetlenmektedir (http://www.ekoturizmdernegi.org/tr.asp?sayfa=5). 2000’li yıllarda, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Dünya Turizm Örgütü (WTO) işbirliği sonucu Birleşmiş Milletlerin 1998/40 No’lu bildirisiyle “Dünya Ekoturizm Yılı” ilan edilmiştir. Bildiride ekoturizmin karakteristikleri; turizmin doğa odaklı olması; geleneksel kültürle birlikte doğayı gözlemlemesi, anlamaya çalışması, saygı duyması; biyoçeşitliliğin korunmasına katkıda bulunması şeklinde somutlaştırılmıştır (UNEP Bildiri, 2002). Ekoturizm yerel sürdürülebilir kalkınma açısından önemli olanaklar sunmaktadır. Örneğin ekoturizm etkinlikleri genellikle yerel halk tarafından işletilen özel ve küçük girişimlerle organize edilmektedir. Ekoturizm, doğal ve kültürel çevre üzerinde olumsuz etkileri en aza indirmekte olup; doğal alanların korunmasını desteklemektedir. Dolayısıyla bu çerçevede, koruma amaçlı doğal alanların yönetilmesi sürecinde ev sahibi toplumların kuruluş ve yetkilileri için ekonomik fayda üretilmiş olmaktadır. 2002 yılındaki Dünya Ekoturizm Zirvesi´nde, ekoturizm; “doğal bölgelere yapılan, doğal ortamı ve kaynakları koruyan, yöre halkının ekonomik refahını artırıcı güvenilir bir turizm türü” olarak tarif edilmiştir (Selimoğlu, 2004:1).
Yavaş Şehirlerin Şansı
Cittaslow kriterleri birlikte değerlendirildiğinde, Yavaş Şehirlerin çok önemli ekoturizm koşullarını özünde barındırdığı ortaya çıkmaktadır. Küçük kentlerin geleneksel yapılarını korumaları, arabaların şehir merkezlerinden çıkarılması, yerel ürünler tüketilmesini sağlamak, teşvik etmek ve bununla birlikte sürdürülebilir enerji kullanımını desteklemek gibi kavramlar alternatif turizm türlerine daha fazla yönelmeyi ve yeni trendlerin oluşmasını sağlamıştır. Dünya’da da olduğu gibi doğal yaşam alanlarına olan ilgi, geleneksel beslenme, yenilenebilir enerji kaynakları, daha çok yeşil alana olan gereksinim, ülkemizde de Yavaş Şehir Hareketinin hızla gelişmesine ve buna aday pek çok yerel yönetimin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu yeni trend aynı zamanda kentsel ekoturizm ile de paralellik göstermektedir. Bunun yanında çevre duyarlı turizm ürünleri, bu olguyu destekler nitelikteki çevreyi korumaya yönelik pek çok projeyi de harekete geçirmiştir. Örneğin Eko-Etiketleme; gönüllü bir sistem olup, karşılaştırıldığı diğer ürünlere nazaran çevreye daha az zararlı olduğu kabul edilen ürünlere bir ödül olarak verilmektedir. Bunların başında uluslararası bir etiket olan “Mavi Bayrak” ve ulusal etiket olarak çevre duyarlı tesislere verilen “Yeşil Yıldız” uygulaması sayılabilir. Seferihisar Belediyesi yetkilerinin bu konudaki görüşlerine göre; Yavaş Şehir Hareketi uluslararası kabul gören bir kalkınma modeli ve turizm açısından rekabet gücünü artırarak sürdürülebilirliği destekleyecek bir yol haritası niteliğinde olup, aynı zamanda iyi bir ekoturizm modelidir. Sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için gönüllülük felsefesine dayalı faydalanıcılar arasında ticari engeller yaratmayan, sağlıklı rekabet ve avantaj ortamı sağlayan etiket (sertifikasyon) yöntemleri aracılığı ile bazı standartlar geliştirmeye yönelik araştırma ve çalışmalar yapılırken ekoturizmin yapılanması da desteklenmiş olmaktadır (http://seferihisar.bel.tr/index.php/eko-turizm.html).
Örnek bir Uygulama: “Çevre Dostu Küçük Tesisler Ödülü”
Seferihisar Belediyesi’nce, Cittaslow ilkeleri doğrultusunda geliştirilen ve “Sürdürülebilir (Temiz) Hizmet/Ekoturizm” uygulaması olduğu düşünülen “Çevre Dostu Tesis Ödülü” ile enerji yönetimi, su yönetimi, atık azaltma ve geri dönüşüm yönetimi, hava kalitesinin artırılması yönetimi konularında standartlar belirlenmiştir. Yerel turizm tesislerine yönelik bu standartlara göre: “Tesis yönetimi çevre denetimlerini yapmak ve bir çevre yönetimi sistemi kurmak amacıyla düzenli çevre denetimleri gerçekleştirmek üzere tesis çalışanlarıyla işbirliği yapmalıdır.” “Yeterli miktarda ve iyi kontrol edilen çöp kutuları ve/veya çöp konteynırı olmalı ve taşıyıcı bir araçla toplanıp belli bir alana bırakılmalıdır”. “Tesislerde kâğıt, plastik, metaller gibi geri dönüşebilen atıklar için ayrı ayrı toplama imkânı olmalıdır”. “Tesisler imar planına uygun ve bakımlı, doğal ve yapay çevre ile bir bütünlük içinde olmalıdır”. “Yeterli miktarda temiz sağlık olanakları, duş ve içme suyu bulunmalı atık sular lisanslı bir arıtma tesisine ulaştırılmalıdır.” “Sürdürülebilir taşıma araçlarının kullanımı teşvik edilmelidir”. “Özel olarak düzenlenmiş alanların dışında araç kullanımı ve park yapılmasına izin verilmemelidir.” “Tehlikeli atıklar için (atık ve yanık yağlar, boya ve vernik kalıntıları, eski pil ve aküler, floresan ve lambalar) yeteri miktarda, iyi tanımlanmış ve ayrı ayrı toplama imkânları bulunmalıdır.” “Toplanan atıklar lisanslı bir toplama merkezine götürülmelidir.” “İyi, temiz, adil, gıda kullanımına önem verilmelidir” (http://seferihisar.bel.tr/index.php/eko-turizm.html).
Sonuç olarak; ülkemizin tarihi, mimari, kültürel özgünlüklerini vurgulayacak yüzlerce yöresi bulunmaktadır. Bu yörelerin yavaş şehir markalaşmasıyla dünya çapında akredite edilme olanağı ile birlikte değerlendirildiğinde; Türkiye’nin, üretim ve tüketimde yerel sosyoekonomik sinerjiyi sağlayarak sürdürülebilirliği gerçekleştirilebilecek olan önemli bir yerel kalkınma hamlesini gerçekleştirebileceğine inanılmaktadır.
Kaynakça:
Eskicioğlu H. (2009). “Modern Yaşam İle Geleneksel Yaşam Arasında Kaliteli Bir Yaşam Biçimi – Yavaş Şehirler”, http://www.izmirdesanat.org/yavas-sehirler#more-2225, Erş.Tr. 15.01.2010.
Hekimci, F. (2014). “Sürdürülebilir Geleceğimiz; Yavaş Şehirler”, ODTÜ’lüler Bülteni, Sayı: 235, s. 36-37, Ocak, 2014, Ankara.
Hekimci, F. (2013). “Sürdürülebilir Bir Kentsel Yaşam Örneği; Yavaş Şehirler”, IV. Ulusal Verimlilik Kongresi, Bilkent Otel, Ankara, http://www.verimlilikkongresi.gov.tr/, Erişim Tr. 21.4.2014.
Mayer, H. Knox, P. (2006). “Slow Cities: Sustainable Places in a Fast World”, Journal of Urban Affairs, sayı:28 (4), ss.321-334.
Petirni, C. Padovani, G. (2011), Slow Food Devrimi (Slow Food Revolution, Çev. Ekiz, Ç.), Sinek Sekiz Yayınevi, İstanbul.
Selimoğlu, Ö. (2004). Dünyada ve Türkiye’de Ekoturizm, İstanbul Ticaret Odası Etüt ve Araştırma Şubesi Raporu.
Sezgin, M. ve Ünüvar, Ş. (2011). Sürdürülebilirlik ve Şehir Pazarlaması Ekseninde Yavaş Şehir, Konya.
UNEP,(2002).International Year of Ecotourism (İYE) 2002.
http://www.cittaslow.net. Erişim Tr: 11.7.2013.
http://www.cittaslowturkiye.org/index.php?option=com_content&view=article&id=100&Itemid=468. Erişim Tarihi: 17.4.2104.
http://www.cittaslow.org/download/DocumentiUfficiali/CITTASLOW_LIST_november_2013.pdf. Erişim: 20.4.2014.
http://www.cittaslowturkiye.org/cittaslow-turkiye.html; Erişim Tarihi: 30.4.2013
http://www.cittaslowturkiye.org/index.php?option=com_content&view=article&id=100&Itemid=468. Erişim Tarihi: 1.11.2013.
http://www.italyaonline.net/Italya/hakkinda/makaleler/Sakin%20Sehirler.htm, Erişim Tarihi: 11.05.2012.
http://seferihisar.bel.tr/index.php/eko-turizm.html. Erişim Tarihi: 11.3.2014.
http://www.ekoturizmdernegi.org/tr.asp?sayfa=5
http://www.haberler.com/mandalina-ureticileri-birligi-kanada-da-4959285-haberi. Erişim Tarihi: 10.3.2014.