ISO BELGELENDİRME
Sektörler
İso Belgelendirme
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Karbon Ayak İzi Hesalama
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Veri Zarflama Analizi İle İllerin Bölgelerinde TÜBİTAK ve KOSGEB Projelerindeki Etkinliğinin Ölçülme
Veri Zarflama Analizi İle İllerin Bölgelerinde TÜBİTAK ve KOSGEB Projelerindeki Etkinliğinin Ölçülmesi
 
Dr. Rasim AKPINAR / Bilim, Sanayi ve Teknoloji İzmir İl Müdürü ve Enver ÇAKIN KOBİ / Uzmanı (KOSGEB İzmir Kuzey Hizmet Müdürlüğü) Veri Zarflama Analizi İle İllerin Bölgelerinde TÜBİTAK ve KOSGEB Projelerindeki Etkinliğinin Ölçülmesi
 
 
 
1.Giriş
 
Ülkelerin rekabet güçleri; pazarlanabilir mal ve hizmet üretiminin ötesinde bunların ne ölçüde ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer taşıdıklarına bağlı hale gelmiştir (TÜBİTAK, 2004). Ar-Ge çalışmalarının yüksek katma değer yaratacak nihai bir ürüne dönüşmesi sürecinde üniversite-sanayi-kamu işbirliği önemli yer tutmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin küresel ortamda rekabetçi konumlarını sürdürebilmeleri ve güçlendirebilmeleri, büyümelerini verimlilik artışlarına dayandırmalarına ve yeni mukayeseli üstünlük alanları yaratabilmelerine bağlıdır. Bu doğrultuda, yenilikçiliğe önem verilmesi, bilim ve teknoloji kapasitesinin artırılması, beşeri sermayenin geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin biçimde kullanılabilmesi büyük önem taşımaktadır (DPT, 2006). Bu çerçevede yenilikçiliğe giden yol Ar-Ge’ye verilen önemden geçmektedir. Türkiye’de Ar-Ge harcamaları 2002 yılından itibaren sürekli olarak artış göstermiş; 2012 yılında, 2002 yılına oranla 3 kata yakın bir artış sağlamıştır. Bununla birlikte ülkemizde Ar-Ge harcamaları geçtiğimiz yıllarda belirgin artışlar kaydetse de yeterli seviyeye ulaşamamıştır. Gelinen noktada Avrupa Birliği Ar-Ge harcama oranının çok altında olduğumuz görülmektedir. Kalkınma Bakanlığı verilerine göre 2012 yılı itibarıyla Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payı % 0,86 iken, 27 ortaklı AB’de bu oran ortalama % 2,01 olarak tahmin edilmektedir. Dünyada ekonomik ve sosyal ilişkilerin çapının ve hızının artması ve dahası teknolojik gelişmeler neticesinde günümüzde ülkelerin rekabet edebilirliği sürekli öğrenme, bilgi birikimi ve yenilik üretme kapasitesine bağlı hale gelmiştir. Bu meyanda kalkınma tartışmaları ulusal ölçekten bölge-yerel ölçeğine taşınmış; hem ulusal hem de küresel sistemin bir parçası olarak bölgeler-kentler kalkınmanın yeni birimleri/özneleri haline gelmiştir. Dolayısıyla kalkınma politikaları bölgesel/yerel ölçekte ele alınmaya başlamıştır. Bu çerçevede bölgelerin, kentlerin küresel ekonomide var olma, artan zenginlikten pay alabilme ve rekabet pozisyonu elde etme mücadelesinde öğrenme ve yenilikçilik kapasitesi önem kazanmıştır. Bu bağlamda, ülkeler yenilikçi yaklaşımın tüm ekonomiye yayılmasında önemli bir araç olan Ar-Ge çalışmalarını ve girişimciliği destekleyerek ekonomi politikalarını Ar-Ge ve yenilik zeminine oturtmaktadır.
 
 
 
2.Veri Zarflama Analizi
 
Veri zarflama analizi, benzer girdiler kullanarak çıktı ya da çıktılar ortaya koymakla sorumlu karar birimlerinin göreceli etkinliklerini değerlendirmek için kullanılan ve doğrusal programlama tabanlı bir yöntem olarak tanımlanabilir (Yalçıner ve diğerleri 2004:530). Veri zarflama analizi, gözlemlenen girdi ve çıktıları kullanarak, ağırlıklı çıktıların ağırlıklı girdilere oranını hesaplar ve her bir karar biriminin göreli etkinliğini belirler. Bu yöntem geleneksel yöntemlerin çoklu girdi ve çoklu çıktıların değerlendirilmesi için sağlayamadıkları bütünselliği, toplam faktör verimliliği mantığı ile sağlayabilmektedir (Kutlar ve Babacan, 2008: 150). Bu süreçte, bazı birimler % 100 etkinliğe ulaşmakta ve “göreceli etkin birimler” olarak nitelendirilmektedirler. Diğer taraftan, etkinlik oranları % 100’ün altında olan birimler ise etkin sayılmamaktadır (Keh ve diğerleri, 2006: 268). Veri zarflama analizinin uygulanabilmesi için gerekli olan bazı adımlar vardır. Bu adımlar şunlardır (Aydemir, 2002: 88–91):
 
• Karar verme birimlerinin seçilmesi,
 
• Girdi ve çıktı kümelerinin seçilmesi,
 
• Verilerin güvenilirliği,
 
• Göreli verimliliğin ölçülmesi,
 
• Verimlilik değerleri,
 
• Başvuru grupları,
 
• Verimli olmayan karar birimleri için hedef belirlenmesi,
 
• Sonuçların değerlendirilmesidir.
 
 
 
Veri zarflama analizini benzer amaçlı diğer yöntemlerden ayıran temel özellik, çok sayıda girdi ve çıktının olduğu durumlarda değerlendirme yapılabilmesini sağlamasıdır. Analiz sonucunda, her karar noktasının etkinlik değeri, etkin olmayan karar noktalarının hangi girdi/çıktı oranlarında etkinliklerinin nasıl artırılabileceği (senaryolar) ve referans olarak kullanılabilecek karar noktalarına ilişkin bilgiler elde edilir.
 
 
 
3.Metodoloji
 
Bu çalışmanın amacı, ülkemizde illerin KOSGEB ve TÜBİTAK projelerinde veri zarflama analizi yaklaşımıyla kendi bölgeleri içinde göreceli performansını ölçmektir. Bu noktadan hareketle söz konusu illerle ilgili dört input kriteri ve dört output kriteri tanımlanmıştır.
 
İnput kriterleri
 
1. İllerin Nüfusu (TÜİK 2013 Yılı)
 
2. İllerin Aktif Sanayi Sicil Sayısı (BSTB 2014 Yılı)
 
3. İllerin Üniversite Sayısı (YÖK 2014 Yılı)
 
4. İllerin Öğretim Görevlisi Sayısı (YÖK 2014 Yılı)
 
Output Kriterleri
 
1. İllerin TÜBİTAK’tan Aldığı Destek Sayısı (2009-2014 Yılı)
 
2. İllerin TÜBİTAK’tan Aldığı Destek Miktarı (2009-2014 Yılı)
 
3. İllerin KOSGEB’ten Aldığı Destek Sayısı (2010-2014 Yılı)
 
4. İllerin KOSGEB’ten Aldığı Destek Miktarı (2010-2014 Yılı)
 
 
 
4. Araştırmanın Kısıtları
 
Her araştırmada olduğu gibi bu araştırmada da bazı kısıtlamalar bulunmaktadır. Bazı illerde girişimci ve işletmeler tarafından KOSGEB’den destek alınmasına rağmen TÜBİTAK’tan alınmamış, bazı illerde ise TÜBİTAK’tan destek alınmasına rağmen KOSGEB’den destek alınmamıştır. Bazı illerimizde ise her iki kurumdan da herhangi bir destek alınmamıştır. Adıyaman, Bartın, Bitlis, Çanakkale, Erzincan, Hakkâri, Karaman, Kars, Kırşehir, Kilis, Mardin, Tokat illerimizde sadece TÜBİTAK’tan destek alınırken, Van’da ise sadece KOSGEB’den destek alınmıştır. Ağrı, Artvin, Bingöl, Gümüşhane, Mersin, Siirt, Tunceli, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır illerimizde de her iki kurumdan da herhangi bir destek alınmamıştır. Bu nedenle, sonuçların doğruluğu ve tutarlılığı açısından her iki kurumunda destek verdiği ortak iller baz alınarak analizler gerçekleştirilmiştir. Destek almayan illere KOSGEB ve TÜBİTAK tarafından destek verilmesi halinde önümüzdeki dönemlerde iller analizlere dâhil edilebilecektir.
 
 
 
5.Araştırmanın Analiz ve Bulguları
 
Ele alınan 57 ilin verileriyle etkinlik skorlarını hesaplamada EMS (Efficiency Measurement System) programından faydalanılmıştır. Öncelikle 57 il birlikte analize dâhil edilerek çalışma yapılmış, bu analize yönelik etkinlik skorları incelendiğinde karar verme birimi sayısının çok fazla olmasından dolayı etkinlik skorları çok düşük çıkmış ve etkin olmayan il sayısı çok fazla olmuştur. Bu sonuçların doğru ve tutarlı olmadığı görülmüştür. Çünkü iller birbirleriyle karşılaştırıldığında heterojenlik çok yüksektir. Bu da analiz sonuçlarını etkilemektedir. Bu nedenle bölgesel gelişmişlik düzeylerinin farklı olmasından dolayı iller TÜİK tarafından belirlenen Düzey 1 bölge sınıflaması dikkate alınarak bölgesel bazda gruplandırılmış ve analizlere devam edilmiştir. Ayrıca, İstanbul-Batı Marmara-Doğu Marmara Bölgeleri, Orta Anadolu-Batı Anadolu Bölgeleri, Batı Karadeniz-Doğu Karadeniz Bölgeleri ve Güneydoğu Anadolu-Ortadoğu Anadolu-Kuzeydoğu Anadolu Bölgeleri birleştirilerek analizler yapılmış, Ege ve Akdeniz Bölgeleri ise yalnız analiz edilmiş ve sonuçlar aşağıda yer almaktadır.
 
 
 
Tablo 1’de görüldüğü üzere, Bölge içerisinde illeri KOSGEB destek programlarını kendi girdileri/potansiyeli bazında değerlendirdiğimizde; Sakarya, Yalova ve Kocaeli İllerinin etkinlik düzeyinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Dikkat çeken diğer bir husus ise İstanbul’un nüfusu, sanayi işletmesi sayısı, üniversite sayısı ve öğretim görevlisi sayısı karşısında İlin KOSGEB kredilerinden bu potansiyeli nispetinde yararlanamadığıdır. Yine bölgede Kırklareli’nin çok düşük düzeyde kalmış olması da önemli bir göstergedir. Tablo 2’de ise aynı Bölge içerisinde illeri TÜBİTAK destek programlarını kendi girdileri/potansiyeli bazında değerlendirdiğimizde; Kocaeli ilinin bu destekleri çok yüksek düzeyde etkin kullandığı/absorbe ettiği görülmektedir.
 
 
 
Ege Bölgesi illerinin KOSGEB destek programlarında etkinliğini değerlendirdiğimizde; Denizli ve İzmir’in etkinlik düzeyinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Afyon, Aydın ve Muğla illerinin ise potansiyeli nispetinde KOSGEB kredilerinden yüksek düzeyde yararlanamadığı görülmektedir (Tablo 3). Ege Bölgesinde TÜBİTAK destek programlarında etkinliği değerlendirdiğimizde; Manisa ilinin yüksek performansı dikkat çekmektedir (Tablo 4).
 
 
 
Tablo 5’te görüldüğü üzere, Bölge içerisinde illeri KOSGEB Destek programlarını kendi girdileri/potansiyeli bazında değerlendirdiğimizde; Isparta’nın etkinlik düzeyinin oldukça yüksek olduğu dikkat çekmektedir. Bölgede Hatay’ın çok düşük düzeyde kalmış olması da önemli bir göstergedir. Tablo 6’da TÜBİTAK desteklerinde etkinlik değerlendirildiğinde; Isparta’nın burada da yüksek performansı öncelikle dikkat çekmektedir. Adana ve Antalya’nın da yüksek oranda etkinliği görülmektedir.
 
 
 
Orta ve Batı Anadolu illerinin KOSGEB Destek programlarında etkinliğini değerlendirdiğimizde; Ankara, Aksaray, Kayseri ve Nevşehir’in etkinlik düzeyinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Kırıkkale ve Sivas illerinin ise potansiyeli karşısında KOSGEB kredilerinden yüksek düzeyde yararlanamadığı görülmektedir (Tablo 7). Tablo 8’de ise TÜBİTAK desteklerinin etkinliği aynı bölge için değerlendirildiğinde; Ankara’nın bu desteklerdeki çok yüksek orandaki performansı dikkat çekmektedir.
 
 
 
Tablo 9’da görüldüğü üzere, Bölge içerisinde illeri KOSGEB Destek programlarını kendi girdileri/potansiyeli bazında değerlendirdiğimizde; Trabzon, Çorum ve Giresun’un etkinlik düzeyinin oldukça yüksek olduğu dikkat çekmektedir. Bölgede Zonguldak, Ordu ve Karabük’ün çok düşük düzeyde kalmış olması da önemli bir göstergedir. Tablo 10’da ise TÜBİTAK desteklerinin etkinliği aynı bölge için değerlendirildiğinde; Çorum’un bu desteklerdeki yüksek orandaki performansı dikkat çekmektedir.
 
 
 
Güneydoğu Anadolu-Ortadoğu Anadolu-Kuzeydoğu Anadolu Bölgeleri illerinin KOSGEB Destek programlarında etkinliğini değerlendirdiğimizde; Erzurum ve Diyarbakır’ın etkinlik düzeyinin bölgedeki diğer illere göre oldukça düşük olduğu görülmektedir (Tablo 11). Tablo12’de TÜBİTAK desteklerinin etkinliği aynı bölge için değerlendirildiğinde; Erzurum ve Diyarbakır’ın etkinlik düzeyinin bölgedeki diğer illere göre yine oldukça düşük olması dikkat çekmektedir.
 
“Ar-Ge desteklerinde koordinasyon sağlanacak ve mevcut destek programları etki analizi çalışmaları yapılarak gözden geçirilecektir. Ar-Ge faaliyetleri, öncelikli alanlarda oluşturulacak ortak hedefler çerçevesinde, ticarileştirmeyi de içerecek şekilde piyasa şartları gözetilerek bütünsellik içinde desteklenecektir.” 
10.Kalkınma Planı
TÜBİTAK ve KOSGEB desteklerinin kullanılması/absorbe edilmesinde etkinliği düşük olan illerde Ar-Ge, yenilikçilik ve teknoloji kullanım seviyesinin yükseltilmesi, üniversitelerin bulundukları illerin sosyo-ekonomik kalkınmasına katkılarının artırılması, girişimcilik kültürünün geliştirilmesi, üniversite sanayi işbirliğinin sağlanması büyük önem arz etmektedir. Bu illerde faaliyet gösteren işletmelerin Ar-Ge ve yenilik konularında bilinçlendirilerek, güncel trendleri ve sektörel yenilikçi modelleri takip etmeleri sağlanarak teknoloji kullanım düzeylerinin artırılması gerekmektedir. Bu illerdeki işletmeler ve üniversiteler arasındaki işbirliğinin artırılması için işletmeler ve üniversitelerin bir araya gelmesini sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi, işletmelerin Ar-Ge ve yenilik yapabilme yetkinliğinin geliştirilmesi amacıyla KOBİ Ar-Ge ve yenilik destekleri ile fikri ve sınai mülkiyet hakları konusunda bilgiye ulaşımlarının kolaylaştırılması ve bilgilendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması büyük önem arz etmektedir.
 
Kaynakça
Aydemir, Zeynep Canan (2002), “Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kapsamında İllerin Kaynak Kullanım Görece Verimlilikleri: Veri Zarflama Analizi Uygulaması”, DPT Uzmanlık Tezleri, Devlet Planlama Teşkilatı, Yayın No: DPT:2664, Ankara, http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/aydemirz/verimlil.pdf (04.05.2009).
TÜBİTAK, Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi (Vizyon 2023), Ankara, 2004.
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, Ankara, 2006.
Yalçıner, K., Atan, M., Kayacan, M., Boztosun, D., “İMKB 30 Endeksinde Etkinlik Analizi (Veri Zarflama Analizi-VZA) ile Hisse Senedi Seçimi”, 1. Uluslararası Manas Üniversitesi Ekonomi Konferansı´nda Sunulan Bildiri, 23-24 Eylül, Bişkek, Kazakistan, 2004.
Kutlar, A., Babacan, A. (2008), “Türkiye’deki Kamu Üniversitelerinde CCR Etkinliği - Ölçek Etkinliği Analizi: DEA Tekniği Uygulaması”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 15, Sayı: 1, ss. 148 – 172.
Keh, H. T., Chu, S., Xu, J. (2006), “Efficiency, Effectiveness and Productivity of Marketing in Services”, European Journal of Operational Research, Vol: 170, Issue: 1, pp. 265-276.
 
 
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram