ISO BELGELENDİRME
Sektörler
Karbon Ayak İzi Hesalama
İso Belgelendirme
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Rekabet Avantajı Kazanmada Anahtar Kavram: Kurumsal İtibar
Rekabet Avantajı Kazanmada Anahtar Kavram: Kurumsal İtibar
 
Şebnem AKIN ACUNER / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Trabzon Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü) Rekabet Avantajı Kazanmada Anahtar Kavram: Kurumsal İtibar
 
 
 
Son yıllarda, gerek yerli gerekse yabancı yazın incelendiğinde kurumsal itibarın, işletme fonksiyon ve faaliyetlerine etkileri üzerine çeşitli çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Dünyada ve ülkemizde çeşitli kurumlar tarafından itibar ölçümüne yönelik kapsamlı araştırmalar yürütülmektedir. Müşterilerinin, tedarikçilerinin, halkın ve çalışanlarının gözünde sahip olduğu itibar değeri, kuruluşlara yoğun rekabet ortamında başarılı olmanın kapılarını açan önemli bir anahtar görevini görmektedir.
 
1. Kurumsal İtibar Kavramı ve Önemi
Kuruluşların stratejileri, kültürü ve diğer değerleri üzerindeki önemli etkileri nedeniyle; günümüzde pek çok işletme kurumsal itibarı rekabetle başa çıkmada temel unsur olarak almaktadır (Cravens ve Oliver, 2006, s.295). Kullanılan teknolojinin, sunulan ürün ve hizmetlerin benzerlik arz ettiği bir ortamda, güvenilirlik ve saygınlık gibi soyut kavramlar önemli rekabet unsurları olarak ortaya çıkmaktadır. Kurumsal itibarın oluşturulmasında da güvenilirlik önemli bir yer tutmaktadır. ‘İtibar’ kelimesinin Türkçe Sözlük’ teki karşılığı incelendiğinde de ‘saygınlık ve güvenilirlik’ ifadeleriyle eşleştirildiği görülmektedir (Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük, 2014).
 
İtibar; psikoloji, sosyoloji, ekonomi, yönetim ve pazarlama gibi pek çok disiplin içerisinde ele alınmış bir konudur (Walsh ve Beatty, 2007, s.128). Yönetim ile ilgili yazın incelendiğinde de, kurumsal itibar konusunda pek çok araştırmacı, uzman ve akademisyen tarafından çeşitli tanımlamaların yapıldığı görülmektedir.
 
Konu ile ilgili önemli çalışmalar yapmış olan Charles J. Fombrun’a göre kurumsal itibar; kuruluşun geçmiş deneyimlerinin ve gelecek beklentilerinin algısal bir sunumudur ve rakipleriyle karşılaştırıldığı zaman kuruluşun başvurduğu tüm anahtar bileşenlerdir (Yirmibeş, 2010, s.2).
 
Herbig ve Milewicz’e göre kurumsal itibar, kuruluş ile etkileşim içerisinde bulunan çeşitli grupların zaman içersindeki yargılarının bir araya getirildiği bir süreç olarak ortaya çıkmaktadır (Akmehmet, 2006, s.31). Kadıbeşegil ise kurumsal itibarı, kurumların toplumun duyarlılıklarına karşı bir duruşu olarak tanımlamıştır (Kadıbeşegil, 2008, s.131).
 
Kurumsal itibar yönetimine ilginin, ilk olarak 1990’da ABD’de arttığı görülmektedir. İtibar yönetimi konusu, daha sonraları da web siteleriyle ilgili diğer araştırmalarda işlenmiş, arkasından Fortune Magazine’nin yapmış olduğu ‘En Beğenilen Şirketler’ araştırmasıyla, küresel piyasada dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştır. İtibar yönetimi kavramını, Türkiye´de ilk defa 1999 yılında Capital Dergisi öne çıkarmış, ‘Türkiye´nin En Beğenilen Şirketleri’ araştırmasını yaparak bu konuyu gündeme taşımıştır (Yirmibeş, 2010, s.40).
 
Kurumsal itibarı oluşturan unsurlar temel olarak; kurum ve ürünlerine yönelik farkındalık düzeyi, finansal performans, yönetim ve çalışan kalitesi, ürün ve hizmet kalitesi ve liderlik olarak sıralanabilir (www.kalder.org, 2011). Kurumsal itibar, kazanılması ve korunması oldukça zor olan bir değerdir. Etkin bir kurumsal itibar yönetiminin yapılandırılmasında dikkat edilmesi gereken hususlar ile ilgili ana başlıklar aşağıda belirtilmiştir (Kadıbeşegil, 2010, s.176-177):
 
Kuruluş vizyonunun içselleştirilmesi, kurum kültürü ve değerlerinin tanımlanması, ne kadar içselleştirildiğinin belirli aralıklarla ölçümlenmesi.
Etik ve ahlâk değerler ile birlikte hesap verilebilirlik uygulamalarının hayata geçirilmesi.
Uluslararası muhasebe standartlarının benimsenmesi ve şeffaflık yönetimi.
Kurumsal sosyal sorumluluk anlayışı ve yönetimi.
Çalışan memnuniyeti ve çalışanların kariyer gelişim politikasının oluşturulması.
Müşteri memnuniyeti politikalarının oluşturulması ve müşteri odaklı düşünce tarzının benimsenmesi.
Ar-Ge ve inovasyon yetkinliği.
Üçlü raporlamaların (finansal, sosyal ve ekolojik çevre uygulamaları) yapılması.
 
Kurumsal itibar, tüm paydaşların kuruluşu nasıl algıladıklarıyla ilgili yapmış oldukları değerlendirmeler sonucu oluşmaktadır. Kurumun eylemlerinden, kararlarından, politikalarından ya da amaçlarından etkilenen her birey ya da grup, paydaş olarak değerlendirilmektedir (Şatır ve Erendağ Sümer, 2006, s.16). Paydaşları, “kurum içi paydaşlar” ve “kurum dışı paydaşlar” olarak sınıflandırmak mümkündür. Kurum içi paydaşlar; kurucu ana sahipler, hissedarlar, yatırımcılar, yöneticiler ve çalışanlardan oluşur. Kurum dışı paydaşlar ise toplum, müşteriler, tedarikçiler ve rakiplerden oluşur (Akmehmet, 2006, s.38). Bu bağlamda itibar yönetim sürecinde kurumun tüm paydaşlarına ulaşabilecek şekilde çalışmalar yapılmasının başarıyı artıracağını söylemek mümkündür (Uzunoğlu ve Öksüz, 2008, s.115).
 
2. Kurumsal İtibarla İlişkili Diğer Kavramlar
 
İlgili yazında kurumsal itibarla alakalı, kimi zaman da eş anlamlı olarak kullanılabilen bazı kavramlara aşağıda yer verilerek, kurumsal itibarla ilişkileri irdelenmiştir.
 
2.1. Kurum Kimliği
Kurum kimliği, kuruluş üyelerinin kendilerini kurumun bir ferdi olarak düşündüklerinde, ‘biz kimiz?’ sorusuna verdikleri cevap olarak tanımlanabilir. Kurumu nasıl algıladıkları, kuruluşlarına ilişkin duygu ve düşünceleri, kendilerini kuruluşlarıyla ne ölçüde bütünleştirdikleri ile ilgili bir kavramdır (Arık Toprak, 2007, s. 33). 
Kurum kimliği, daha çok örgüt içi paydaşlara yönelik bir mesajdır. Kimlik, iletişim sürecinin daha ziyade ‘gönderici’ tarafıyla yani örgütün gerçekleriyle; itibar ise mesajın alıcılarının algılamalarıyla ilgili bir kavramdır (Eryılmaz, 2008, s.158).
 
2.2. Kurumsal İmaj
Kurumsal imaj; kurum kimliği etkilerinin çalışanlar, hedef gruplar (paydaşlar) ve kamuoyu üzerindeki neticesi olup kurumların ne yaptıkları ve yapmadıkları ile ilgilidir (Akmehmet, 2006, s.18-19). İmaj, günümüzün medya-yoğun dünyasında, neredeyse anında yaratılabilir. Kurumsal itibar ise, tarihi bir boyutu olan, kurumun algılanmasında uzun bir dönemi gerektiren bir unsur olarak kurumsal imajdan ayrı görülmekte ve imaj gibi çabukça şekillenemeyeceği ileri sürülmektedir (Marangoz ve Biber; 2007, s.176).
Diğer bir ifadeyle kimlik; örgüt içi yapılara, iç paydaşlara ilişkin bir olgudur. İmaj ise dışsal paydaşlara ilişkin bir unsurdur ve itibar, kimlik ve imajın toplamı olarak düşünülebilir (Çiftçioğlu, 2008, s.119).
 
2.3. Kurum Kültürü
Kurum kültürü; kurumu bir arada tutan ve örgüt üyelerince paylaşılan felsefeler, ideolojiler, değerler, inançlar, beklentiler, tutumlar ve normlar bütünü olarak tanımlanabilir (Lund, 2003:220).
 
Kurum kültürü, farklı toplumsal kültürlerden gelen, çeşitli istek, ihtiyaç ve beklentilere sahip insanların ortak bir amaçla bir kuruluşun çatısı altında birleşmesini sağlayan önemli bir birleştirici güçtür. Güçlü bir kurum kültürüne sahip olan bir kuruluş; işini seven, yaratıcı, bağlılık duygusu ve motivasyonu yüksek yönetici ve çalışanların bir arada ekip ruhu içerisinde çalıştığı bir yerdir. Her kurumun kendine has değerleri, normları ve inançları olup bu unsurlar kurumu diğerlerinden ayırt eden en önemli özelliklerdir. Kurum kültürünü oluşturan unsurlar çalışanlar, yöneticiler ve müşterilerin kuruluşlarına olan aidiyet duygularını da önemli ölçüde etkiler ve ‘biz’ olma duygusunun yaratılmasında hayati bir rol oynar (Akın Acuner, 2010, s.1,11). Yenilikçi, bütünleştirici, paylaşımcı, insana ve çevreye değer veren bir kurum kültürü, güçlü kurumsal itibarın oluşturulmasında önemli bir unsurdur.
 
2.4. Kurumsal Sosyal Sorumluluk
Dünyanın hızla gelişen ve değişen koşulları, var olan sınırlı kaynakları gerek yaşam standartlarını artırmaya, gerekse çevresel koşulları iyileştirmeye yönelik kullanmayı zorunlu kılmaktadır. Bu sorumluluğun sadece devlete, sivil toplum örgütlerine ya da bireysel çabalara yüklenmesi beklenemez (Akıncı Vural ve Coşkun, 2007, s.47). Ekonomik sektörün önemli yapıtaşlarını oluşturan işletmelerin de yaşadığımız dünya ve çevreye karşı önemli sorumlulukları vardır.
 
İtibar, değer temelli bir kavram olduğu için ticari ve sosyal sorumluluk davranışlarını da içermektedir (Cravens ve Oliver, 2006, 294). Kuruluşların iyi bir kurumsal itibara sahip olmaları için, topluma duyarlı, sosyal sorumluluklarını tam olarak yerine getiren faaliyetler içerisine girmeleri gerekmektedir. Kısaca kuruluşlar itibarlarını oluştururken, sosyal sorumlu kuruluş değerini paydaşlarının zihnine yerleştirmelidir. Paydaşlar kuruluşları değerlendirirken, uyguladıkları sosyal sorumluluk faaliyetlerini dikkate almakta, topluma ilişkin sosyal performanslarını değerlemektedir (Çiftçioğlu, 2008, s.17-18).
 
3. Güçlü Kurumsal İtibara Sahip Olmanın İşletmelere Sağlayacağı Faydalar
 
Kurumsal itibarın etkili bir şekilde yönetilmesi, kuruluşlara gerek stratejik gerekse operasyonel süreçlerde önemli faydalar sağlar. Fombrun, güçlü bir kurumsal itibara sahip olmayı ‘itibari sermaye’ olarak adlandırmıştır. Güçlü bir itibari sermayeye sahip olmanın kuruluşlara sağlayacağı başlıca avantajlar aşağıda belirtilmiştir:
 
Güçlü kurumsal itibarın müşteri sadakati üzerinde olumlu etkileri vardır. Sadakat, müşterilerin satın alma davranışlarını değiştirebilecek durumsal etkiler ve pazarlama çabalarına rağmen, bir kuruluş tarafından sunulan ürün ya da hizmetleri gelecekte de satın almaya devam etme davranışı göstermeleri olarak tanımlanabilir (Caruana ve Ewing, 2010, s.1103).
 
Rekabetin sert koşulları, teknolojideki gelişme, hizmet sektörünün hızlı yükselişi gibi faktörler, özellikle müşterileriyle ilişkilerin iyileştirilmesi konusunda kuruluşları arayışlara sürüklemektedir. Zira günümüz tüketicileri artık bilgiye daha hızlı ulaşmakta ve bu durum onları seçiciliğe götürmektedir. Müşteriye ‘kaliteli ürün ve hizmet sunmanın’ sadece ‘kaliteli ürün ve hizmet satmak’ anlamına gelmediği görülmüştür. Bu anlamda günümüzde müşterileri bir kez memnun etmek değil, kuruluşa uzun süreli bağlanmalarını sağlamak önem kazanmıştır.
 
Bir kuruluşun müşterileri ilk bakışta, sunulan ürün ya da hizmetleri satın almak amacıyla kuruluşa gelen/gelebilecek olan kişiler olarak değerlendirilebilir. Fakat rekabetin yoğun olduğu ortamlarda müşteriler aslında, ürün ya da hizmetlerin ötesinde, güvenilir bir ilişki satın almak istemektedir. Günümüzde gerek ürün çeşidi gerekse fiyat seçenekleri olarak pek çok kuruluş benzer şeyleri müşterilerine sunarken, aralarındaki fark müşteriye sundukları soyut değerlerde ortaya çıkmaktadır. Bu değerlerin en önde gelenlerinden biri de kurumsal itibardır.
 
Yoğun rekabet ortamında, müşterilerin bir kuruluşa bağlılık göstermesi ve pek çok farklı seçenek arasından onu tercih etmesi çok önemli bir rekabet avantajıdır. Araştırmalar müşteri sadakatinin pazar payı ve kârlılığı artırıcı, pazarlama ve işlem maliyetlerini ise azaltıcı etkisi olduğunu ortaya koymaktadır.
 
Müşteriler; müşteri odaklı faaliyet gösteren, donanımlı çalışanlara sahip, güvenilir, finansal açıdan güçlü, ürün/hizmet kalitesi sunum performansı yüksek, sosyal ve çevresel sorumluluğa sahip kuruluşları ‘güçlü bir itibara’ sahip olarak değerlendirmektedir. Müşteriler, kurumsal itibarı, kuruluşun sunduğu ürün/hizmetlerin kalitesini değerlendirmek ya da kuruluşla ilgili davranışlarını şekillendirmek amacıyla bir dışsal bilgi olarak kullanmaktadır. Müşteriler, kurumsal itibarla ilgili olumlu ya da olumsuz hususları zihinlerinde saklamaktadır. Müşterilerin zihninde oluşan itibar algılarının değiştirilmesi ise oldukça zordur. Müşteri algıları ne kadar olumlu özelliğe sahipse, gelecekte kuruluştan satın alma olasılıkları da o kadar artmaktadır (Bartikowski vd., 2011, s.967).
 
Kurumsal ve bireysel müşteriler, geçmişte güven tesis etmiş kuruluşlarla iş yapma eğilimindedir. İyi itibar, taklit edilmesi oldukça zor olması nedeniyle, rakiplerin pazara girmesini engelleyici bir faktör olarak da değerlendirilebilir (Walsh ve Beatty, 2007, s.128).
 
Güçlü kurumsal itibarın çalışan verimliliği ve bağlılığı üzerinde olumlu etkileri vardır. Çalışanlar, o kuruma duydukları aidiyet ve inanmışlık ile dışarıdaki paydaşların kuruluş hakkındaki güveninin temelini oluştururlar. Bir kuruluşun hizmetine ve ürünlerine duyulan güven, çalışanların katkısı olmadan gerçekleştirilemez. Çalışanlar kurum adına en mükemmel kaynak olarak hizmet ederler ve bu açıdan çalışanların gözünde kurum itibarı her zaman önemlidir (Şatır ve Erendağ Sümer, 2006, s.16). Araştırmalar, çalıştıkları kurumun itibar ve statüsünün dış dünya tarafından olumlu görüldüğünü düşündükleri ölçüde bireylerin kurumlarına olumlu tutum ve davranışlar sergilediklerini ve kurumla özdeşleşmelerinin o denli fazla olduğunu göstermektedir (Ünler Öz ve Bulutlar, 2009, s.40-41).
 
Mevcut çalışanların verimliliği ve kurumlarına olan bağlılıkları üzerindeki olumlu etkilerinin yanında, güçlü kurumsal itibarın kalifiye elamanları kuruluşa çekme konusunda da cezbedici bir etkisi vardır.
 
Güçlü kurumsal itibara sahip kuruluşlar daha fazla yatırımcı çeker. Yatırımcılar için itibarı yüksek kuruluşlar bir güvencedir. Finansal risklerin minimize edilmesi bağlamında kurumsal yatırımcıların en önem verdiği konular arasında kurumsal itibar bulunmaktadır (Kadıbeşegil, 2008, s.133). Yatırımcıların etkin bir itibara sahip kuruluşlarla buluşarak finansal bir güç oluşturması, kuruluşların var olan itibarlarını diğer paydaşlarının gözünde de sürdürebilmeleri açısından önemlidir (Üçok, 2008, s.23).
 
Güçlü kurumsal itibara sahip kuruluşlar risk ve krizleri yönetmede daha etkindir. Güçlü kurumsal itibara sahip kuruluşların krizlerle karşılaşma riskleri daha düşüktür. Krizler meydana geldiğinde ise, düşük finansal kayıplarla yaşamlarını sürdürmeye devam ederler (Cravens ve Oliver, 2006, s.203). Risklerden korunma, itibar yönetiminin ne derece etkili uygulandığına bağlıdır. Bu bağlamda kurumlar kendi yapısını, içinde bulunduğu sektörü, faaliyet gösterdiği çevreyi dikkate alarak kendilerine özgü itibar riski yönetimi çalışmaları gerçekleştirmelidir (Uzunoğlu ve Öksüz, 2008, s.112).
 
Güçlü bir itibara sahip kuruluşlar tedarikçilerle kurdukları ilişkilerde daha güç sahibidirler. Tedarikçi ve yükleniciler, güçlü kurumsal itibara sahip bir kuruluşun güvenilirliğinin araştırılması ve benzeri faaliyetlere daha az harcama yapacaklardır. Bu yüzden de karşı taraftan maddi anlamdaki beklentilerini daha alt düzeylere çekebileceklerdir (Eryılmaz, 2008, s.157).
 
Güçlü kurumsal itibara sahip kuruluşlar, tedarikçilerinden yapacakları satın almalarda daha düşük fiyatlar önerirler, pazarlık güçleri daha gelişmiştir ve daha düzenli gelirlere sahiptirler (Cravens ve Oliver, 2006, s.203). Etkin bir şekilde yönetilen tedarikçi ilişkileri, geleceğin daha iyi görülebilmesini, stok seviyelerinin düşmesini ve taşıma maliyetlerinin azalmasını sağlayacaktır. Bu da verimliliği artıracak; artan verimlilik, maliyetlerin düşmesini, gelirlerin artmasını ve kârlılığın yükselmesini sağlayacaktır (Üçok, 2008, s.23).
 
Fortune Dergisi’nin “En İtibarlı Şirketler” araştırması sonuçları incelendiğinde; güçlü kurumsal itibarın kuruluşlara sağlamış olduğu ve yukarıda açıklanan temel yararlar ile ilgili bazı tespitler yapıldığı görülmektedir. Örneğin; itibarını doğru yöneten yani sıralamanın üst basamaklarında yer alan bir kuruluş, sıralamanın sonundaki bir diğer kuruluşa göre ürün ya da hizmetlerini 7 defa daha kolay ve daha fazla fiyata satabilmekte, 5 defa daha az stok tutabilmekte, 4 defa daha fazla ‘çalışmak için iyi bir yerdir’ şeklinde tavsiye edilmekte, tedarikçiler ya da alt yükleniciler tarafından iş yapmak için üç defa daha fazla tercih edilebilmektedir. En önemlisi, kriz durumunda hatalarını topluma 1,5 kez daha kolay affettirebilmektedir. İtibardaki % 1’lik bir artışın, kuruluşun piyasa değerine % 3’lük, ürün ve hizmetlerinin tüketici tarafından tercih edilmesine de % 6’lık bir katkı yaptığı araştırmalar sonucunda elde edilen diğer bir önemli bulgudur (Saydam, 2007, s.1).
 
Sonuç
Günümüz rekabetçi şartlarında varlığını sürdürme çabası içerisinde olan kuruluşlar için itibar kavramının önemi gün geçtikçe artmaktadır. Etkin bir itibar yönetiminin uygulandığı kuruluşlar; müşterileri, tedarikçileri, çalışanlarının zihinlerinde ve tüm toplum nezdinde olumlu algılarla değerlendirilirler. Kurumsal itibarın oluşturulmasında etkili olan bu çok boyutlu yapı, itibarın kazanılması ve korunmasının ne denli zor bir olgu olduğunu gözler önüne sermektedir. Sunulan ürün ve hizmetlerin pek çok açıdan benzerlik gösterdiği bir ortamda kuruluşların, rakipleri arasından sıyrılarak, farklılık yaratabileceği en önemli değerleri itibarları olmaktadır. Güçlü kurumsal itibara sahip kuruluşların, değişimin egemen olduğu rekabet şartlarında ayakta kalabilme, gelişebilme ve riskleri yönetebilme yeteneklerinin daha gelişmiş olduğu görülmektedir.
 
Kaynakça
Akın Acuner, Ş., (2010), Örgüt Kültürünü Oluşturan Unsurların Çalışanlar Üzerindeki Motivasyonel Etkileri, MPM Yayınları.
Akıncı Vural, B. ve Coşkun, G. (2007), Örgüt Kültürü, Nobel Yayın Dağıtım.
Akmehmet, D., “Kurumsal İtibar Yönetimi ve Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi SBE İşletme ABD Uluslararası Kalite Yönetimi Bilim Dalı, (s.31, 38), 2006.
Arık Toprak, M., “Kurumsal Kültürün Belirlenmesi ve KOBİ’lere Yönelik Bir Uygulama”, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi SBE İşletme ABD İşletme Yönetimi ve Organizasyon Bilim Dalı, (s.33), 2007.
Bartikowski, B., Walsh, G., Beatty, S.E., “Culture and Age as Moderators in the Corporate Reputation and Loyalty Relationship”, Journal of Business Research, Sayı:64, Sayfa:967, (2011).
Caruana, A., Ewing, M.T., “How Corporate Reputation, Quality and Value Influence Online Loyalty?”, Journal of Business Research, Sayı:63, Sayfa:1103, (2010).
Cravens, K.S., Oliver, E.G., “Employees: The Key Link to Corporate Reputation Management”, Business Horizons, Sayı:49, Sayfa:295, (2006). 
Çiftçioğlu, B.A., “Kurumsal İtibarın Çalışanların Örgütsel Bağlılıkları Üzerindeki Etkisi ve Bir Uygulama”, Doktora Tezi, Uludağ Üniversitesi SBE İşletme ABD Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, (s.119), 2008.
Eryılmaz, M.E., “Örgüt İtibarı Kavramı ve Yönetimi ile İlgili Bazı Sorunlar”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:8, Sayı:1, Sayfa:157, (2008).
Kadıbeşegil, S. (2010), İtibar Yönetimi, MediaCat Kitapları.
Kadıbeşegil, S. (2008), Şimdi Stratejik İletişim Zamanı, MediaCat Kitapları.
Lund, D.B. “Organizational Culture and Job Satisfaction”, Journal of Business & Industrial Marketing, Cilt: 18, Sayfa: 220-221, (2003).
Marangoz, M., Biber L., “Kurumsal İmajın ve Kurumsal Ünün Müşteri Bağlılığına Etkileri”, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İİBF Dergisi, Sayı: Aralık Sayfa: 176, (2007).
Saydam, A., “İtibar Tesadüfe Bırakılmayacak Kadar Değerli Bir Varlıktır”, Bursa Ekonomi, Bursa TSO Aylık Yayın Organı, Sayı:233, Sayfa:1, (2007). Erişim: www.bursaekonomi.com.tr/default.asp?page=newsopen.asp&opennews=735&qmshow=233
Şatır, Ç., Erendağ Sümer, F., “Kurum İtibarının Bileşenleri Üzerine Bir Araştırma: Sağlık Hizmeti Üreten Bir Kamu Kurumunda İç Paydaşlar İtibarı Nasıl Algılıyor?”, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi II. Ulusal Halkla İlişkiler Sempozyumu, Sayfa: 16, (2006).
Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük, 2014. Erişim: http://tdkterim.gov.tr/bts/
Uzunoğlu, E., Öksüz, B., “Kurumsal İtibar Riski Yönetimi: Halkla İlişkilerin Rolü”, (2011). Erişim: www.ulakbim.gov.tr
Üçok, D.I., “Kalite Odaklı Yönetimin Kurumsal İtibar Yaratmadaki Rolü, Önemi ve Reptrack İtibar Endeksi Yardımıyla Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi SBE İşletme ABD Uluslararası Kalite Yönetimi Bilim Dalı, (s.23), 2008.
Ünler Öz, E., Bulutlar, F., “Algılanan Kurumsal İtibar ve Kurumdan Ayrılma Niyeti Arasındaki İlişkide Bir Ara Değişken Olarak Özdeşleşmenin Rolü”, Yönetim Araştırmaları Dergisi, Cilt:9, Sayı:1, Sayfa:40-41, (2009).
Walsh, G., Beatty S.E., “Customer-based Corporate Reputation of a Service Firm: Scale Development and Validation”, Journal of the Academical Marketing Science, Sayı:35, Sayfa: 128, (2007).
www.kalder.org/genel/izmir/8MAS/Haluk_Gurgen.pdf
Yirmibeş, S., “Kurumsal İtibar Yönetimi ve Kamuya Bağlı Bir Kurumda Kurumsal İtibarın Ölçülmesi Üzerine Bir Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi SBE İşletme ABD Yönetim ve Organizasyon Programı, (s.2), 2010.
 
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram