ISO BELGELENDİRME
Sektörler
İso Belgelendirme
Karbon Ayak İzi Hesalama
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Gelir Dağılımı Üzerine
Gelir Dağılımı Üzerine
 
Dr. Sinan BORLUK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Verimlilik Genel Müdürlüğü)
 
 
Gelir dağılımı bir ülke ekonomisi için en önemli konular arasında olmakla birlikte, etkileşim içinde olduğu faktörler açısından bakıldığında sosyo ekonomik gelişim açısından belirleyici bir öneme de sahip olduğu görülmektedir. Gelir dağılımı bu açıdan pek çok akademik çalışmanın odağını teşkil etmektedir.
Örneğin, yapılan ampirik bir çalışmaya göre, iki sektörlü model bir ekonomide, emeğin verimlilik artışı üretimi doğrudan etkilerken gelir dağılımı üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmamaktadır. Gelir dağılımını etkileyen değişken, üretim faktörlerinin sektörler arası yoğunlaşma farklılıklarıdır. Emek yoğun sektördeki verimlilik artışları gelir dağılımını o sektör lehine bozmaktadır. Teknolojide ise, yoğunlaşma ilgisiz kalmaktadır. Hangi sektörde teknoloji temelli verimlilik artışı yaşanmakta ise gelir dağılımı o sektör lehine bozulmaktadır (Turnovsky, 2011).
 
Keynesyen ve post Keynesyen yaklaşıma göre, zaman içinde gelir grupları arasındaki harcama eğilimleri arasındaki fark sabit kalmaktadır. Bu nedenle de görece zengin kesimlerden yoksul kesimlere doğru gelir dağılımının sağlanması toplam tüketim harcamalarını artıracaktır. Gelir grupları arasında harcama eğilimleri arasındaki farkın zaman içinde sabit kalmadığı ve dinamik ve hassas bir dengenin varlığından söz etmek yanlış olmayacaktır. Gelir dağılımının yukarıdan aşağıya doğru yoğunlaşmasının tüketim harcamalarında sürekli ve aynı oranda etki göstermeyeceği gibi, aşağıdan yukarıya doğru yoğunlaşmanın da tasarruf ve yatırımlarda sürekli ve aynı oranda etki göstermeyeceğinin altı çizilmelidir (Garcia-Lizana, Perez-Moreno, 2012).
 
Kurumsalcı ve post-Keynesci modeller ekonomik çevrimlerin borç balonu ile şiştiği ve patladığını savunmaktadırlar. Son dönem küresel ekonomide, borç balonu özellikle orta ve orta düşük gelire sahip nüfusun üzerinde görülmektedir. Balonun şiştiği dönemlerde gelir dağılımında düzelme, patladığı dönemlerde önemli bozulmalar görülmektedir (Wunder, 2012).
 
Kaleckien ve Keynesci yaklaşımlara göre, ülke gelirinin büyük bir bölümünün zengin bir azınlıkta toplanması, ancak bu azınlığın sermaye birikimine katkıda bulunan tasarruf eğilimleri ile kabul edilebilir bir durumdur. Eğer sermaye birikimi sağlanmakta ise; büyüme ye eşlik eden gelir dağılımı eşitsizliği artışı ekonomiler için katlanabilir bir sonuç olacaktır (BM UNCTAD, 1997).
 
Neo-Kaleckien yaklaşıma göre, fonksiyonel gelir dağılımındaki bozulma kadar, bozulmanın hacmi ve bozulmanın kâr yönlü olup olmaması da gelir dağılımı ekonomik büyüme arasındaki ilişki açısından belirleyicidir (Palley, 2012).
 
Genel borçlanma karşıtı görüşlerin aksine, ekonomide sermaye birikiminin borçlanarak sağlanması, sürdürülebilir sermaye birikimi söz konusuysa, gelir dağılımı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacaktır. Olumlu etkinin temel nedeni sermaye birikim sürecidir. Ancak borç temelli sermaye birikim süreci içinde dış şoklar sermaye birikimini durduracak hatta geriletecektir. Bu durum eş zamanlı olarak gelir dağılımını bozucu bir etkiye sebep olacaktır (Nishi, 2012).
 
Ancak borçlanmayla ilgili bir diğer bulgu da, özellikle orta sınıf hane halkının borçluluk seviyesi ve ödemekte oldukları borç faizleri ile bu durumun gelir dağılımını bozucu bir etkisi arasındaki ilişkidir (Scott, Pressman, 2013).
 
Doğrudan yabancı yatırımlar, gelir dağılımı konusunda belirleyici faktörlerden biridir. Bölgelerarası doğrudan yabancı yatırım farklılaşmasının sebepleri arasında piyasa büyüklüğü, insan kaynağı, ekonomik yoğunlaşma ve altyapı ön plana çıkmaktadır. Doğrudan yabancı yatırım arasındaki farklar, gelir dağılımını açıklayıcı niteliktedir. Gelir dağılımı farkının azaltılması için kamusal müdahaleler şarttır. Kamusal müdahale alanları teşvik politikaları, enerji politikaları, alt yapı ve ulaşım politikaları, yüksek ve yeni teknolojili endüstrilerin gelişmesine yönelik politikalar ve eğitim politikaları olarak sıralanabilir (Zheng, 2011).
 
Yatırımlar ile birlikte ele alınması gereken bir diğer faktör beşeri sermayedir. Beşeri sermaye üretimde etkinliği arttırmaktadır. Oysa yatırımlar ve kamu harcamaları sadece sermaye birikimini sağlamaktadır (Yamamura, Shin, 2009).
 
Beşeri sermaye artışları nüfus artışlarından daha kuvvetli bir biçimde büyümeyi tetiklemektedir. Beşeri sermaye artışı ile fiziksel sermaye stoğu arasında da güçlü bir ilişki mevcuttur (Bucci, 2009).
 
Sonuç olarak sermaye birikiminin de beşeri sermaye artışının da beklenen sonucu iktisadi büyümedir. İktisadi büyüme ve büyüme sürecinin gelir dağılımını doğrudan etkilediği ya da bu süreçlerin gelir dağılımından doğrudan etkilendiği sonucuna ulaşmış çeşitli çalışmalar mevcuttur.
 
Gelir dağılımı ile ekonomik büyüme arasında ters yönlü bir ilişkinin varlığı kabul görmektedir. Yüksek büyüme performansları için adaletten bir ölçüde ödün verilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Ancak, bozulan gelir dağılımı sonucunda yaygınlaşan yoksulluk olgusunun büyüme üzerinde orta ve uzun erimde olumsuz etkileri olacağı bilinmektedir. Bu açıdan büyüme politikalarının gelirin yeniden dağılım politikalarıyla birlikte yürütülmesi durumunda ancak, kalıcı büyüme performansları söz konusu olabilecektir (Razmi, Ashrafzadeh, 2012).
 
Ekonomik büyüme ve gelir dağılımı eşitsizlikleri üzerine yapılan ampirik bir çalışmada, ekonomik büyümenin bölgelerarası gelir eşitsizliğini artırıcı bir etkisi olduğu tespit edilmekle birlikte, bunun nedeninin büyüme öncesindeki yapısal farklılıklardan kaynaklanmış olabileceği sonucuna ulaşılmıştır (Binatlı, 2012).
 
Ekonomik büyüme ve gelir dağılımı eşitsizliği arasında U-şekilli bir ilişki söz konusudur. Eşitsizlik arttıkça önce sermaye birikimi yoluyla büyüme artmaktadır. Ancak eşitsizlik daha fazla arttıkça büyüme de bundan etkilenerek yavaşlamaktadır (Yamamura, Shin, 2009).
 
Yüksek gelir dağılımı eşitsizliklerinin büyümeyi en çok yavaşlattığı dönem sürecin başından sonraki ilk 5 yıl olduğu tespit edilmiştir (Chambers, Krause, 2009).
 
Ekonomideki büyümenin Euro Bölgesindeki gibi kâr çekişli (profit-led) ya da ABD’deki gibi ücret çekişli (wage-led) olması mali krizlerde fonksiyonel gelir dağılımını farklı etkilemektedir. Her mali krizde reel ücret düşmekte ve fonksiyonel gelir dağılımı bozulmaktadır. ABD ve Euro bölgesi arasındaki fark, kâr çekişli ekonomik yapılarda, fonksiyonel gelir dağılımının ücret aleyhine bozulması, bu durumun uzun süreli sürmesine neden olmaktadır. ABD’de ise, sermaye lehine bozulan gelir dağılımı yeni yatırımlara ve dolayısıyla gelir dağılımında düzelmeye neden olmaktadır (Spithoven, 2013).
 
Gelir dağılımı eşitsizliği ve büyüme arasındaki ilişki konusunda ABD üzerine yapılan ampirik bir çalışmada, eşitsizliğin azaltılması kadar artırılmasının da büyümeyi olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. Büyüme için en uygun durum, eşitsizliğin görece sabit kaldığı durumdur (Hasanov, Izraeli, 2011).
 
Gelir dağılımı düzeldikçe toplam talep artacaktır. Toplam talepteki artış toplam arzı da artırma eğilimindedir. Evrimsel teoriye göre, bir ekonomide denge sağlandığında, ortalama fiyatlar artacaktır. Ortalama fiyatların artması gelir dağılımı üzerinde yeniden bozucu bir etkiye sahip olacaktır (Kaldasch, tarihsiz).
 
Gelir dağılımını zaman içinde etkileyen 3 faktör mevcuttur. Bunlar geliri üreten ana kaynağın(emek ya da sermaye) ortalama geliri, gelirin kaynağın düzeyleri arasındaki değişkenliği ve zaman içinde gelirin gelir üreten kaynakla ve diğer kaynaklarla arasındaki korelasyondur (Makdissi, Wodon, 2011).
 
Küreselleşme, göçün faktör fiyatlarını eşitleme etkisi denklemden çıkarıldığında, genel olarak gelir dağılımını bozucu bir etkiye sahiptir (Georgantopoulos, Tsamis, 2011).
 
Küreselleşme ve ticari dışa açılma sürecinde gelir dağılımında oluşan bozulmaların öncelikli nedeni, kısa dönemde değişimden belli sektör ve grupların hızlı bir şekilde faydalanmasıdır. Fayda zaman içinde dağılsa dahi ilk an bozulması kalıcı olmaktadır (Chotikapanich vd, 2009).
 
Çok uluslu şirketlerin, üretim yöntemleri, ürün kalite farklılıkları ve ana ülke-faaliyet gösterilen ülke arasındaki fiyat politikası farklılıkları da ana ülke lehine gelir dağılımını bozucu niteliktedir (Roy, 2011).
 
Kore için yapılan ampirik bir çalışmada, ülke genelinde gelir eşitsizliği konusunda, kamunun yatırım dışı harcama payının gelir dağılımı eşitsizliği ile ilişkisi istatistiksel olarak anlamsız çıkmıştır. Bunun yanı sıra, yatırımlardaki artış, işgücünün içindeki görece yaşlı kesimin payının düşük olması, eğitime katılım oranı ile gelir dağılımı adaleti arasında aynı yönlü kuvvetli ilişki bulunmuştur. Ekonomik açıklığın ise gelir dağılımı eşitsizliğini arttırdığı saptanmıştır (Lee, Kim, Cin, 2013).
 
Ancak yine de gelir dağılımı konusunda en önemli faktör nüfustur. Diğer tüm parametreler sabit tutulduğunda, gelir dağılımı eşitsizliklerinin altında yatan en önemli etkenlerden biri hane halkı nüfusunun artmasıdır (Peichl, Pestel, Schneider, 2012).
 
Büyüme sürecinde yaşanan gelir dağılımı bozulmaları ağırlıklı olarak bölgelerarası gelir dağılımı için gözlemlenmektedir.
 
Çin için yapılan bir araştırmaya göre, Çin’in mucize büyüme performansının maliyetleri söz konusudur. Bu maliyetler arasında en fazla öne çıkan bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarıdır. Bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarının temel nedeni olarak da eğitim bazlı beşeri sermaye farklılıkları görülmektedir (Yang, 2013).
 
İsveç için yapılan bir çalışmaya göre, bölgelerarası gelişmişlik farklılıkları bölge içi dinamiklerden etkilenmektedir. İsveç gibi görece fırsat eşitliği sağlanan ekonomilerde, gelir dağılımı eşitsizliği ve büyüme arasındaki ilişkinin de zayıf olduğu tespit edilmiştir (Rooth, Stenberg, 2012).
 
Bölgelerarası gelir dağılımı analizlerinde ortaya çıkan en önemli sorun, sınırları aşan gelir akımlarıdır. Bu gelir akımları, kimi zaman analizleri yanlış yöne çekebilmektedir (Pyatt, 2001).
 
Bölgelerarası gelir dağılımı farklılaşmaları beşeri sermaye birikimi farklılıklarının doğrudan sonucudur. Bölgelerde nüfus hacmi ile birlikte, nüfusun yüksek eğitim ve beceriye sahip iş gücü oranı ne kadar yüksek olursa bölgenin gelir üretme kapasitesi de o kadar yüksek olmaktadır. Gelir üretme kapasiteleri arasındaki farklar da bölgeler arası gelir dağılımını belirlemektedir (Itoh, 2013).
 
Bölgelerarası emek verimliliği ve beşeri sermaye kaynaklı gelir farklılaşması, komşu bölgeler arasında daha az, uzak bölgeler arasında daha fazladır (Ezcurra, Rapun, 2007).
 
Bölgelerarası gelir dağılımı farklılıklarını yaratan dört ana faktör belirlenmiştir. Bunlar düşük etkiye sahip olan üretim üzerindeki net vergiler toplamı ve üretim fazlaları ile yüksek etkiye sahip olan emeğin desteklenmesi (mali) ve sabit sermaye aşınma oranlarıdır. Bölgelerarası gelir farklılıklarının azaltılması konusunda, öncelik emek ve sermaye üzerine geliştirilecek politikalar olmalıdır (Sakamoto, 2013).
 
Kürerselleşme bölgelerarası gelir dağılımı konusunda dolaylı bir etkiye sahiptir. Küreselleşme genelde ekonomik kalkınmaya neden olmaktadır. Ekonomik kalkınma ise, ana akım bilim adamlarının doğru bir genel kabulüne göre, şehirleşmeye neden olmaktadır. Gelir dağılımı kentsel ve kırsal kesim arasında daha yüksek olduğundan, kentleşmenin yaygınlaşması doğal olarak gelir dağılımını düzeltici bir etkiye sahip olacaktır (Scott, Storper, 2003).
 
Küreselleşme sonucu yayılma etkisi olan teknoloji kalkınmanın nedeni olarak ortaya çıkarken, yayılma etkisinin sağlanamadığı dar kapsamlı ticaret gelir eşitsizliğinin nedeni olarak ortaya çıkmıştır. Gelir dağılımında eşitliğin sağlanabilmesi için büyümede anahtar rol oynayan teknolojinin yayılma etkisi gösterebileceği nitelikte ve genişlikte ticarete ihtiyaç duyulmaktadır (Jaumotte vd, 2013).
 
Sanayinin belli bölgelerde yoğunlaşması diğer bölgeleri olumsuz etkilemekte ve bölgelerarası gelir dağılımında, yakınsamayı yavaşlatmakta ya da ıraksamaya neden olmaktadır (Karaalp, Erdal, 2012).
 
Ekonomideki büyümenin temelinde yatan teknik ilerleme, bölgelerarası gelir dağılımı farklılıklarını da açıklayan önemli etkenlerdendir (Kurz, 2010).
 
ABD üzerine yapılan bir araştırmaya göre, metropolitan bölgeler ile metropolitan olmayan bölgeler, kentsel ve kırsal bölgeler, birbirlerinden ıraksamaktadır. Birbirlerine benzeyen bölgeler birbirlerine yakınsamaktadır ve bu yakınsamanın temelinde beşeri ve fiziksel sermaye birikimi gelmektedir. Göç ve sermayenin azalan getirileri beklentisinin yakınsama/ıraksama dinamiklerini çok fazla etkilemediği gözlemlenmiştir. Metropolitan bölgelerdeki ekonomik yoğunlaşmanın kırsal bölgelerden ıraksamanın nedenleri arasında kuvvetli bir yeri olduğu saptanmıştır (Hammond, 2006).
 
Modern dönemin en etkili gelişmelerinde olan küresel ya da bölgesel ekonomik krizler beklenileceği üzere gelir dağılımı üzerinde belli bir etkiye sahiptirler. Yapılan çalışmalarda genellikle krizlerin gelir dağılımı üzerindeki olumsuz etkileri tespit edilebilmişken, gelir dağılımında var olan bozuk durumun krizlere neden olup olmadığına dair bir bulgu ortaya konamamıştır.
 
İngiltere için 2008 krizi etkileri üzerine yapılmış bir çalışmada, gelir dağılımındaki krize bağlı bozulmanın en önemli nedeni olarak reel ücretlerdeki azalma olduğu saptanmıştır (Brewer vd, 2013).
 
Özellikle 2008 mali krizinde AB ülkelerinde gözlendiği üzere, kriz gelir dağılımı eşitsizliklerini giderici tüm maliye ve para politikaları üzerinde etkili olduğundan gelir dağılımını bozucu etkiye sahiptir (Cingolani, 2012).
 
Ayrıca kriz döneminin en önemli etkilerinden olan reel ücretlerin aşınması durumu da gelir dağılımını bozucu etki göstermektedir. Emeğin değeri olan ücretin, üretimde kullanılan diğer faktörlerin fiyatlarından farklılaşması gelir dağılımı üzerinde bozucu bir etkiye sahiptir (Tsoulfidis, Mariolis, 2007).
 
Krizle yayılan ve derinleşen yoksulluk olgusu gelir dağılımı bozulmasının dışsal etkileri arasındadır. Görece yoksul kesimler piyasada daha ucuz ürün aradıklarından, gelir dağılımı eşitsizliği arttıkça, üretimde ve piyasada etkinliğin artması yönünde üreticiler üzerinde baskı oluşmaktadır. Üreticiler, daha etkin üretim ve fiyat farklılaşması yollarını seçmektedirler (Simhon, Fishman, 2011).
 
Gelir dağılımı eşitsizlikleri analizlerine özellikle düşük gelirli hane halkının piyasa dışı üretimden, ev üretiminden, elde ettikleri parasal olmayan gelirler dahil edildiğinde, eşitsizliğin boyutunun daha az olduğu görülmektedir (Frazis, Stewart, 2011). Yine de bu durumun tercih edilebilir bir durum olduğu tespitinin yapılması güçtür.
 
Bir ekonominin yapısının temel özellikleri, altyapı durumu, vergi rejimi vb etkenler de gelir dağılımı üzerinde doğrudan etkilidir.
 
Bir ekonomide tasarrufların yatırımları aşması halinde (savings gap) gelir dağılımı eşitsizliği artma eğilimine girer (Oskooee vd, 2012).
 
Vergi oranlarındaki değişimlerin en öne çıkan etkisi vergi öncesi gelir dağılımı eşitsizliğine doğrudan etki etmesidir (Penalosa, Turnovsky, 2011).
 
Altyapılar arasındaki farklılıklar, özellikle ulaşım altyapıları arasındaki farklar, taşıma maliyetlerinde oluşan ölçek etkinliği nedeniyle gelir farklılaşmalarının temelinde yatan etkenler arasındadır (Adamopoulos, 2011).
 
Ekonomik yapıyla ilgili önemli özelliklerden olan yolsuzluk konusu gelir dağılımını dolaylı yollardan etkilemektedir. Sermaye piyasalarında, kamuda ve emek piyasalarında yaygınlaşan yolsuzluklar, ekonomik yapının bozulmasına ve sermaye birikimin yavaşlamasına neden olurken, izleyen dönemlerde gelir dağılımını bozucu etkiler göstermektedir (Lin, Zhang, 2009).
 
Sonuç olarak gelir dağılımı konusu üzerinde yapılacak değerlendirmelerin tümü ilgili akademik çalışmaların bulguları ışığında yapılmalıdır.
 
Kaynakça:
 
Turnovsky, S.J. (2011), Journal of Human Capital, vol.5 no. 4, Univ. Chicago, Chicago
Garcia-Lizana, A., Perez-Moreno, S. (2012), European Journal of History of Economic Thought 19:1: 45-65.
Adamopoulos, T. (2011), Transportation Costs, Aggricultural Productivity adn Cross-Country Income Differences, International Economic Review, Vol.52, No.2
Nishi, H. (2012), Structural VAR Analysis of Debt, Capital Accumulation and ıncome Distribution in the Japanese Economy, Journal of Post Keynesian Economics, Vol.34 No.4: 685
Zheng, P. (2011), The Determinants of Disparities in Inward FDI Flows to the Three Macro-Regions of China, Post Communist Economies, Vol.23, No.2: 257-270
Razmi, M.J., Ashrafzadeh, S. (2012), Study of the Relationship Between Economic Growth and Income Distribution, Economics and Finance Review Vol.2, No.4: 24-31
Lin, S., Zhang, W. (2009), The Effect of Corruption on Capital Accumulation, Journal of Economics, Vol.97: 67-93
Lee, H., Kim, J., Cin, B.C., (2013), Empirical Analysis on the Determinants of Income Inequality in Korea, International Journal of Advanced Science and Technology, Vol.53
Kaldasch, J., Evolutionary Model of the Personal Income Distribution, EBC Hochscule Berlin WP, Berlin
Spithoven, A. (2013), The Great Financial Crisis and Functional Distribution of Income, Journal of Economic Issues Vol.47, No.2
Makdissi, P., Wodon, Q., (2011), GINI Decomposition and GINI Income Elasticity Under Income Variability, Bulletin of Economic Research 64:2
Chotikapanich, D., Griffiths, W.E., Rao, P.D.S., Valencia, V., (2009), Global Income Dİstributions and Inequality 1993 and 2000, The Review of Economics and Statistics 94(1): 52-73
Georgantopoulos, A.G., Tsamis, A.D., (2011), The Impact of Globalization on Income Distribution: The Case of Hungary, Research Journal of International Studies, Iss.21
Binatlı, A.O., (2012), Growth and Income Inequality: A Comperative Analysis, Economics Research International Vol.2012, ArtID: 569890
Scott, R., Pressman, S., (2013), Household Debt and Income Distribution, Journal of Economic Issues, Vol.47, No.2
Frazis, H., Stewart, J. (2011), How Does Household Production affect Measured Income Inequality, J.Popul.Econ. Vol.24: 3-22
Peichl, A., Pestel, N., Schneider, H. (2012), Does Size Matter? The Impact of Changes in Household Structure on Income Distribution in Germany, Review of Income and Wealth, Series 58, No.1
Bucci, A., (2009), Scale Effects, Savings and Factor Shares in a Human Capital Based Growth Model With Phsical Capital Accumulation, International Economic Journal, Vol.23, No.3: 291-307
Yang, X. (2013), Dynamic Relationship Among the Human Capital Distribution, Income Gap and Growth, Information Technology Journal 12(10)
Rooth, D., Stenberg, A. (2012), The Shape of the Income Distribution and Economic Growth – Evidence Swedish Labor Market Regions, Scottish Journal of Political Economy, Vol.19, No.2
Roy, S., Income Distribution, Spillover Effects and Choice of Product Quality, Journal of Economic Development, Vol.36, No.2
Wunder, T., (2012), Income Distribution and Consumption Driven Growth: How Consumption Behaviors of the Top Two Income Quintiles Help to Explain the Economy, Journal of Economic Issues, Vol.46, No.1
Hasanaov, F., Izraeli, O. (2011), Income Inequality, Economic Growth, And The Distrıbution Of Income Gains: Evidence From The U.S. States, Journal of Regional Science, Vol.51, No.3 
BM UNCTAD (1997), TRADE and DEVELOPMENT REPORT, UNCTAD Challenge, Vol. 41,No.2
Simhon, A., Fishman, A. (2011), Income Distribution, Search and Market Efficiency, The B.E. Journal of Economic Analysis &Policy, Vol.11, Iss.1
Yamamura, E., Shin, I. (2009), Effects of Income Inequality on Growth through Efficiency Improvement and Capital Accumulation, International Economic Journal, Vol.23, No.2
Chambers, D., Krause, A., 2009, Is the Relationship Between Inequality and Growth Affected by Physical and Human Capital Accumulation?, Journal of Economic Ineq.(2010) 8:153-172
Cingolani, M. (2012), Interest, Growth and Income Distribution, International Journal of Political Economy, Vol.40, No.4
Brewer, M., Browne, J., Hood, A., Joyce, R., Sibieta, L. (2013), The Short and Medium-Term Impacts of the Recession on the UK Income Distribution, Fiscal Studies, Vol.34, No.2
 
Palley, I.T. (2012), Wealth and Wealth Distribution in the neo-Kaleckian Growth Model, Journal of Post Keynesian Economics, Vol.34, No.3
Tsoulfidis, L., Mariolis, T. (2007), Labour Values, Prices of Production and the Effects of Income Distribution: Evidence the Greek Economy, Economic Systems Research, Vol.19, No.4
Pyatt, G. (2001), Some Early Multiplier Models of the Relationship Between Income Distribution and Production Structure, Economic Sytems Research, Vol.13, No.2
Itoh, R. (2013), Regional Income Disparities in an OLG Structure, Ann Reg Sci(2013) 50:185-202
Ezcurra, R.,Rapun, M., (2007), Regional Dynamics and Convergence Profiles in the Enlarged EU, Tijdschrift voor Economische en Sociale Geografie, Vol.98, No.5:564-584
Sakamoto,H. (2013), Regional Income Disparity in China Using Value-Added Data: Decomposition and Distribution Dynamics, RURDS, Vol.25,No.1
Scott, A.J., Storper, M. (2003), Regions, Globalization and Development, Regional Studies, Vol.37.6&7:579-593 
Jaumotte, F., Lall, S., Chris, P. (2013), Rising Income Inequality: Technology, or Trade and Financial Globalization?, IMF Economic Review Vol.61, No.2
 
Karaalp, H.S., Erdal, F. (2012), Sanayileşmenin Bölgesel Yığılması ve Komşu illerin Büyümesi Gelir Farklılıklarını Arttırır mı? Türkiye İçin Bir Beta Yakınsama Analizi, Ege Akademik Bakış, Cilt.12, Sayı.4
Oskooee, M. B., Hegerty, S.W., Wilmeth, H. (2012), The Saving-Investment Gap And Income Inequality, The Journal of Developing Areas, Vol.46, No.2
Penalosa, C.G., Turnovsky, S.J. (2011), Taxation and Income Distribution Dynamics in a Neoclassical Growth Model ,Journal of Money, Credit and Banking, Vol. 43, No. 8
Kurz, H. (2010), Technical Progress, Capital Accumulation and Income Distribution in Classical Economics, European Journal of History of Economic Thought Vol.17, No.5:1183-1222
Hammond, G.W. (2006), A Time Series Analysis of U.S. Metropolitan and non Metropolitan Income Divergence, Ann Reg Sci Vol.40:81-94
 
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram