Blog / Kalkınma Ajansları
Kalkınma Ajansları
Kalkınma Ajansları Yeni Dönem Politikalarımızın Kurumsal Yapı Taşı Olarak Kabul Edilmektedir
Nahit BİNGÖL Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Kalkınma Ajansları
2023’te “Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden birisi olma, kişi başı 25 bin dolar gelire ulaşma ve 500 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşma” hedeflerini koyan Türkiye, dünya ekonomilerinde yaşanan durgunluk ve gerilemenin aksine dünyanın hızla büyüyen birkaç ekonomisinden biridir.
Türkiye’nin gelişimi belirli alanlarda somut sonuçları tezahür etmektedir. Dünya Ekonomik Forumu’nun Türkiye’nin 2012-2013 yılı Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu’na göre ülkemiz önceki yıla kıyasla 16 sıra birden yükselerek 144 ülke arasında 43. sıraya yükselmiştir. Artan rekabet gücümüzün ardında makroekonomik istikrar, altyapı yatırımları ve özel sektör verimliliği yatmaktadır. Kamu ve özel ve üçüncü kesimin işbirliği, kamunun düzenleyici rolü ve özel kesimin dinamizmi ile girişimcilik diğer etkenlerdir. Bu gelişme eğiliminin sürdürülebilmesi, yeni işbirliği biçimlerinin, mekanizmaların ve platformların oluşmasıyla yakından ilgilidir. Paralel olarak beşeri kaynakların niteliklerinin, kurumsal kapasitelerin ve işgücü piyasasının etkinliğinin artırılması gerekmektedir. Büyüme potansiyelinin değerlendirilmesinin ve büyümeyle gelen refahın tabana yayılmasının önümüzdeki dönemde de öncelikli olduğu bilinmektedir. Bu amaç ve hedeflerin gerçekleştirilmesinde bölgesel gelişme politikası da etken olacaktır.
Son yıllarda, dünyada ve Türkiye’de, bölgesel gelişme politika ve uygulamalarında kaynağını teorik gelişmelerden de alan de bir dönüşüm yaşamaktayız. Gelişen yeni yaklaşım, araç ve uygulamaları “Yeni Bölgesel Gelişme” olarak adlandırmaktayız. Bu süreçte kapsamlı kamu müdahaleleri önemini muhafaza etmekle beraber yerel potansiyeli harekete geçirmeye dayanan iç (endojen) büyüme kavramı; yukarıdan aşağıya planlamayı tamamlayacak şekilde aşağıdan yukarıya kalkınma ve planlama yaklaşımı öne çıkıyor. Bölgelerin kendi potansiyelini, kaynaklarını ve imkanlarını azami ölçüde değerlendirmesi, bireylerin ve yerel kurumların etken kılınması, planlama, programlama, strateji geliştirme kabiliyetlerinin artırılması, işbirliği ve yönetişim platformlarının oluşturulması önem kazanıyor. Bunlar geri kalmış bölgelerde değil, sosyal amaçlardan feragat etmeden sürdürülebilir rekabet gücünün sağlanması amacına matuf olarak bütün bölgeler için geçerlidir. Yeni uygulamalar ile yalnızca kamu kurumları değil yerel yönetimler, özel kesim, üniversite temsilcileri ve iş dünyası ortak sorumluluk alıyor. Kısaca, yeni anlayışımızın anahtar kelimelerini yönetişim, işbirliği, rekabet, sosyal politika sürdürülebilirlik ve strateji kavramları oluşturmaktadır. Farklı kurumsal düzenlemeler ve destek mekanizmaları yoluyla az gelişmiş bölgelerimizin ve kırsal yörelerimizin ekonomik ve sosyal gelişmesinin önü daha fazla açılabilecektir.
Yeni bölgesel gelişme uygulamalarımızın yapı taşları Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi (BGUS), Bölgesel Gelişme Yüksek Kurulu, Bölgesel Gelişme Komitesi, bölge kalkınma idareleri, kalkınma ajansları ve bölge planlarıdır.
BGUS, bölgesel gelişme ve bölgesel rekabet edebilirlik açısından ulusal düzeyde koordinasyonu sağlamak, mekânsal gelişme ve sosyo-ekonomik kalkınma politikaları arasında uyumu güçlendirmek ve alt ölçekli (bölge ve il) plan ve stratejilere genel çerçeve oluşturmak üzere hazırlanmaktadır. Bölgesel kalkınmayla ilgili faaliyetlere yön vermek üzere oluşturulan stratejik bir çerçeve belge olan BGUS, bölgesel gelişme politikasının temel amaçlarını, hedeflerini ve ilkelerini ortaya koymaktadır.
BGUS; Kalkınma Planları, ulusal sektörel stratejiler, AB uyum süreci ve diğer uluslar arası işbirliği alanlarında bölgesel gelişmeye konu faaliyetler ile bölgesel ve yerel düzeydeki plan ve programlar arasındaki bağdaşıklığı güçlendirecek, sektörel, tematik ve bölgesel politikaların etkileşimini artıracaktır.
Küresel eğilimler ve yakın çevre gelişmelerini ulusal ve bölgesel plan, program ve stratejiler ile birlikte analiz edip, bölgelerin kendilerine has özelliklerini ortaya koyarak mekana dayalı, tematik alanlarda stratejiler geliştirilmesi anlayışı kapsamında katılımcı bir şekilde hazırlanmaktadır. 2013 yılı ilk yarısı içinde tamamlamayı planladığımız BGUS, 10. Kalkınma Planı hazırlıkları ile etkileşimli ve eşzamanlı olarak çalışılmakta olup kalkınma ajanslarının yeni dönem bölge planlarına da çerçeve oluşturacak ve kalkınma alternatifleri sağlayacaktır.
Merkezi yönetim içinde bölgesel gelişme politikasının tasarlanması ve uygulanmasında temel karar organı olarak Sn. Başbakan başkanlığında bazı Bakanlardan müteşekkil Bölgesel Gelişme Yüksek Kurulu kurulmuştur. Kurul, bölgesel gelişme alanında ulusal düzeyde genel politikaları ve öncelikleri tayin ederek, ulusal ve sektörel politikalarla bölgesel gelişme politikalarının bütünlüğünü ve koordinasyonunu sağlayacak üst düzey kararları alacak ve bölge planlarını, stratejileri ve eylem planlarını onaylayacaktır.
Bölgesel Gelişme Yüksek Kurulunda temsil edilen kuruluşların üst yöneticilerinden oluşan bir Bölgesel Gelişme Komitesi de teşkil edilmiştir: Bölgesel Gelişme Komitesi bölgesel gelişme alanında ulusal düzeyde politika önerileri geliştirecek ve bölgesel gelişmeyle ilgili konularda koordinasyonu ve işbirliğini sağlayacak bir teknik işbirliği platformu olarak işlev görecektir.
BGUS, Bölgesel Gelişme Komitesi’nde görüşülerek Bölgesel Gelişme Yüksek Kurulu’na arz edilecek, Kurul’un onayını müteakip plan hiyerarşisi içerisinde bölgesel gelişme politikalarının referans alacağı ana doküman olarak yürürlüğe girecektir.
Bölgesel gelişmenin yönetişim yapısında yeni bir unsur ise Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Karadeniz Kalkınma Projesi (DOKAP) için uygulamayı hızlandırmak ve koordinasyonu etkili kılmak amacıyla bölge kalkınma idarelerinin kurulmuş olmasıdır.
Son olarak, bölgesel gelişme politikalarımızın bölge düzeyindeki temel kurumsal ayağı olarak kurulan Kalkınma Ajansları yeni dönem politikalarımızın kurumsal yapı taşı olarak kabul edilmektedir.
Kalkınma Ajansları
2006 yılında yürürlüğe konulan 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun ile bölgesel kalkınmada yeni bir anlayış başlamıştır. Ajanslar, bütüncül bakış açısına sahip, esnek örgütlenmiş, hızlı karar alabilen, katılımcı karar almayı gözeten ve nitelikli işgücü istihdam edebilen birimlerdir.
Ülkemizde ajansların temel işlevleri kalkınmanın ülke sathına dengeli olarak yayılması, yerel potansiyelin harekete geçirilmesi, bölge düzeyinde işbirliği ve iletişim ağlarının geliştirilmesi ve bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılmasıdır.
Kalkınma ajanslarımızdan beklenen, iç dinamiklere dayalı olarak kalkınmayı gerçekleştirmek, yerel kesimler arasında işbirliği ağlarını güçlendirmek, kuruldukları bölgenin ulusal ve küresel çapta rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaktır. Esasen kalkınma ajanslarının etken olduğu, yeni bölgesel gelişme yaklaşımının felsefesi; insanımızın içindeki cevhere güvenmek ve ondan beslenen bir dinamizmle fark yaratabilmektir.
Kalkınma Ajanlarının Teşkilat Yapısı
Kalkınma ajansları, danışma rolü üstlenen Kalkınma Kurulu, karar organı olan Yönetim Kurulu ile icra organı olan Genel Sekreterlikten oluşmaktadır.
Kalkınma Kurulu bölgedeki tüm kesimlerden gelen azami 100 temsilciden oluşmaktadır. Kurulun temel işlevi, bölgedeki aktörler arasında işbirliklerini geliştirmek ve ajansı yönlendirmek, politika tavsiyelerinde bulunmak, ajans faaliyet raporlarını görüşmek ve yönetim kuruluna önerilerde bulunmaktır.
Yönetim Kurulu, karar organıdır ve valiler, il genel meclisi başkanı, belediye başkanları, ticaret ve sanayi odası başkanlarından oluşmaktadır.
Ajansın icra organı Genel Sekreterliktir. Bölge plan ve programlarını oluşturmak, bu plan ve programa göre oluşturulacak destek programlarını yönetmek, projelerin izlemesini ve değerlendirmesini yapmak, bilgi derleme ve analizi gibi işleri tamamlamak, destek projeleri için takip süreçlerini tamamlamak gibi görev ve sorumlulukları yerine getirmektedir. Ayrıca, bölgeye yatırımcı çekmek ve izin ruhsat işlemlerini tek elden takip etmek amacıyla illerde Yatırım Destek Ofisleri kurulmaktadır.
Kalkınma ajanslarının gelirleri temel olarak merkezi bütçe, il özel idareleri, belediyeler ve sanayi ticaret odalarından ayrılan fonlar ile diğer gelirlerden oluşmaktadır.
Kalkınma ajansları kuruluş aşamasını tamamlamış, kurumsallaşma yolunda önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Halen toplam yaklaşık 950 personel ajanslarımızda görev yapıyor. Ajanslar bu süreç içerisinde bir taraftan kurumsal kapasitelerini güçlendirirken diğer taraftan bölgelerinde planlama, destek, tanıtım, koordinasyon, izleme ve değerlendirme gibi saha çalışmalarında tecrübe edindiler. Bölge planının hazırlanması, bölgesel stratejilerin geliştirilmesi, kümelenme çalışmalarının yönlendirilmesi, yatırım destek ve tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesi ile mali ve teknik destekler konusunda ilerleme kaydettiler.
Kalkınma Ajanslarının Sağladığı Destek Türleri
Kalkınma ajansları bölgelerinde yer alan kamu kurumları, KOBİ’ler, özel sektör kuruluşları, dernek, birlik ve STK’lara mali destekler ve teknik destekler olmak üzere iki tür destek sağlamaktadır. Ajansların projelere sağladıkları mali ve teknik destekler, ilgili projelerin gerçekleştirilmesinin yanı sıra kalkınmanın tabana yayılması, kalkınma bilincinin geliştirilmesi, verimliliğin artırılması ve işbirliğinin güçlendirilmesi için de önem taşımaktadır.
Mali destekler, yararlanıcıların; sektörleri, büyüklükleri, uzmanlık/gelişmişlik düzeyleri, mali ve kurumsal kapasiteleri, faaliyet alanları ve en önemlisi de bölge öncelikleri ile örtüşen gereksinimlerindeki farklılıkları dikkate alacak şekilde dört farklı yöntemle verilmektedir.
Birinci tür doğrudan finansman desteğidir. Bu destek türü teklif çağrıları ile ilan edilen ve küçük ölçekli altyapı projelerine, sosyal kalkınma projelerine ve yaygın olarak da bölgedeki işletmelerin geliştirdiği projelere verilen mali desteklerdir.
İkinci mali destek türü, doğrudan faaliyet desteğidir. Bunlar bölge için kritik öneme sahip araştırma ve planlama çalışmaları, acil nitelikli stratejik eylemler ve yenilikçilik ve girişimcilik kapasitesini geliştirmeye yönelik çalışmalara verilen desteklerdir.
Üçüncü tür, güdümlü proje desteğidir. Girişimcilik ve yenilikçilik altyapısı, iş geliştirme merkezleri, teknoparklar, fuar, ticaret merkezi vb. alanların desteklenmesine yönelik proje bazlı bir destek türüdür.
Dördüncü mali destek türü ise girişim sermayesi, kredi garantileri, faizsiz finansman, faiz desteği vb. konularda ilgili kuruluşlarla işbirliği ile yürütülen ve işletmelerin değişen ve gelişen ihtiyaçlarına göre sürekli zenginleştirdiğimiz ve farklılaştırdığımız, kurumsal düzeyde geliştirilen finansman destek programlarını içeren desteklerdir.
Teknik destekler ise; eğitim verme, lobi faaliyetleri yürütme, uluslararası ilişkiler kurma, geçici uzman ve rehber personel görevlendirme, program ve proje hazırlanmasına katkı sağlama ve danışmanlık destekleri temini şeklinde uygulanan ve kurumsal kapasiteyi ve beşeri sermayeyi geliştirmeye yönelik desteklerdir.
Kalkınma ajansları, Aralık 2012 itibarıyla yaklaşık 1,3 milyar TL’lik mali destek programı açıklamış, bu miktarın 855 milyon TL’lik kısmını sözleşmeye bağlamıştır. 2013 yılı için ise 26 kalkınma ajansımız toplam 550 milyon TL tutarında 74 proje teklif çağrısının uygulama sürecini 2012 yılı sonu itibarıyla başlatmıştır. 2012’nin son çeyreği itibarıyla kapanan ve süreci devam etmekte olan toplam 19.941 proje başvurusundan desteğe hak kazanan 4.130 proje değerlendirildiğinde, ajansların eş finansmanla birlikte yaklaşık 1,8 milyar TL büyüklüğünde kaynağın harekete geçirildiği görülmektedir.
Ajansların sağladıkları desteklerin etkisini artırmak ve halen uygulamada olan ve geliştirilen diğer desteklerle mükerrerliği engelleyerek desteklerde tamamlayıcılık ve bütünlüğü sağlamak amacıyla Ekonomi Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İGEME, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, İŞKUR, TÜBİTAK gibi diğer kurumlarla işbirliği kuruyoruz. Ajanlarımız, Bakanlığımız koordinasyonunda KOSGEB, Kalkınma Bankası, DEİK gibi kurum ve kuruluşlarla işbirliği protokolleri imzalamaktadır.
Rekabet Gücü Yüksek Bölgeler Rekabet Gücü Yüksek Türkiye
Ajansların iktisadi ve sosyal politika uygulama araçları, bölge planlama çalışmaları, projelere sağlanan mali destekler ve bölgelerin kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi bölgenin verimliliğini artırmaya dönüktür. Bölgedeki iş ve yatırım imkânlarının geliştirilmesi işletmelerin verimlilik artışını ve bunun devamında bölgenin rekabet gücünün artmasını sağlamaktadır. Uzun vadede sürdürülebilir kalkınmanın temelleri bu şekilde güçlendirilmektedir.
Bir bölgenin rekabet gücü dar anlamda bölgedeki işletmelerin rekabetçilik düzeyi demektir. Bölgedeki işletmelerin verimliliği, beşeri, mali ve doğal kaynaklarını kullanma kabiliyeti bölgenin rekabet gücünü etkilemektedir. Bu nedenle kalkınma ajansları, bölgelerin rekabet gücünün artmasına yönelik stratejiler belirlerken, bölgenin iç kaynaklarının etkili ve verimli kullanabilmelerine odaklanmaktadır.
Rekabet gücü yüksek olan firmaların yer seçimi bölgesel gelişme konusudur. Bu noktada kalkınma ajansları bünyesinde oluşturulan Yatırım Destek Ofisleri işlev görmektedir.
Yenilikçi uygulamaların bir üretim gereksinimi olarak algılanması ve başta insan kaynağı ve tasarım kabiliyeti olmak üzere bölgenin tüm kaynaklarının optimum düzeyde kullanılması ve inovasyondan kaynaklanan rekabet gücünün sürekli kılınması önümüzdeki süreçte de kalkınma ajanslarının gündeminde yer alacaktır.
Ajanslar KOBİ’lerin finansmanı alanında farklı hedef kitlelere yönelik farklılaşmış finansal enstrümanlar geliştirmektedir. Bu araçlar vasıtasıyla fon arz ve talebinin birbirini karşılama oranının yükseltilmesi ve finansal piyasalarda verimliliğin artırılması hedeflenmektedir.
Kalkınma ajanslarının yerel talebi de dikkate alarak geliştirdikleri işletme desteklerinin doğru ve tasarlanan etkiyi yaratması hedeflenmektedir. Bu kapsamda politika ve program tasarımı aşamasında daha önceki programlardan edinilen tecrübe ve etki analizlerinin sonuçlarının incelenmesi ile bu süreçlerin daha rasyonel hale getirilerek hem verimliliğin hem de hesap verebilirliğin artırılması amaçlanmaktadır.
Yerel kalkınma alanında önemli çalışmalara imza atan kalkınma ajansları tecrübelerinden ders çıkararak daha etkili mali ve teknik destek modellerini araştırmaktadır. Ajans kaynaklarının etki yaratabilmesini teminen verimli ve kapsayıcı destek modelleri üzerinde çalışılmaktadır.
Hedeflerimiz
Ajans destekleri ile özel sektörün; yeniliği içselleştiren ve aynı zamanda yönetim, üretim ve pazarlama süreçlerinde verimliliği optimum düzeye taşımayı gözeten bir anlayış ve çalışma alışkanlığına kavuşturulması amaçlanmaktadır.
Ajans “sistem”i, kamunun politika yapma ve kaynak kullandırma süreçlerini, bilimsel yaklaşımı da esas alarak verimli kılma gayesini gütmektedir. Bölge planı hazırlıkları ve destek programlarının tasarımının her aşamasında bilimsel ve rasyonel temellere dayanan araç ve yöntemlerin kullanılması amacıyla, ajans insan kaynaklarının geliştirilmesine çalışılmaktadır. Hâlihazırda, işbirliği içinde olduğumuz kurumların destek uygulamalarına bu perspektif çerçevesinde katkı sağlanmaktadır. Mevcut destek uygulamalarının geliştirilmesi için; insan kaynağı ve mali kaynakla desteklenmiş ve güncel yerel bilgiye sahip kalkınma ajansları önemli bir politika ortağı olarak ön plana çıkmaktadır.
Yönetişimin geliştirilmesi, karar alma süreçlerinin kalitesinin artırılması, ajanslarımızın ve bölgelerimizin analiz ve modelleme kapasitesinin geliştirilmesi, bölgesel gelişmenin finansmanı, -istihdam yoksullukla mücadele öncelikli olmak üzere-sosyal politikanın çeşitlendirilmesi ve bölgesel düzeyde ele alınması, iş ortamının iyileştirilmesi önümüzdeki dönem önceliklerimiz arasındadır.
Ajansların bu kapasitesinden gerek 10. Kalkınma Planı gerek Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi çalışmaları kapsamında en üst seviyede faydalanmak için gerekli istişare mekanizmaları ve çalışma platformları oluşturulmuştur. Bu yaklaşım, yeni dönem bölge planlarının da ülke öncelikleri ve gündemi ile daha iyi entegre edilmiş bir şekilde hazırlanmasını mümkün kılacaktır. Bu çerçevede, ulusal hedefleri gerçekleştirmede bölgelere düşen görevlerin daha net bir şekilde ifade edilmesi mümkün olacak daha odaklı ve etkileri önceden belirlenmiş kamu müdahalelerinin tasarlanması için rasyonel bir politika yapma ortamı yaratılacaktır.