ISO BELGELENDİRME
Sektörler
İso Belgelendirme
Karbon Ayak İzi Hesalama
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Temiz Üretim Mali Destek Programı
Temiz Üretim Mali Destek Programı
 
Ertuğrul Ayrancı / Uzman / Çevre Mühendisi Temiz Üretim Mali Destek Programı
 
 
 
İçinde bulunduğumuz yüzyılda hızla sanayileşen gelişmekte olan ülkelerde çevre sorunları da her geçen gün artış göstermiştir. Çevresel problemleri önlemeye dönük yaklaşımlarda ise çoğunlukla üretim süreçlerin sonunda çıkan atıklara odaklanan boru-sonu yaklaşımlar uygulanmıştır. Üretim süreçlerini bütüncül bir biçimde ele alan atıkları sürecin sonunda değil bütününde ele alan temiz üretim yaklaşımları ise son yıllarda giderek artan bir ilgi görmektedir. Temiz üretim yaklaşımları hem çevresel zararları azaltmakta hem de kaynakların etkin kullanımını sağlayarak üreticiye ekonomik katkı sağlamaktadır.
 
 
Çevre konusunda Türkiye’nin de taraf olduğu çeşitli uluslararası anlaşma ve sözleşmeler bulunmaktadır. Basel Sözleşmesi, Cenevre Sözleşmesi, Montreal Protokolü, 1985 Viyana Sözleşmesi, Barselona Sözleşmesi, Paris Sözleşmesi, BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü bunlar arasında sayılabilir.
Türkiye, taraf olduğu sözleşme ve anlaşmaların gerektirdiği değişiklik ve düzenlemeleri kalkınma planları başta olmak üzere ilgili mevzuatına yansıtmaya başlamıştır. Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın “Çevrenin Korunması ve Kentsel Altyapının Geliştirilmesi” başlığının alt maddelerinde,
 
 
“Gelecek kuşakların ihtiyaçlarını gözeterek, doğal kaynakların koruma ve kullanma koşulları belirlenecek ve bu kaynaklardan herkesin adil biçimde yararlanmasını sağlayacak şekilde çevre yönetim sistemleri oluşturulacaktır,
Uluslararası yükümlülüklerin karşılanması, sürdürülebilir kalkınma ve ortak fakat farklı sorumluluk ilkeleri çerçevesinde yerine getirilecektir,
Sanayide çevre dostu tekniklerin uygulanmasıyla hammadde kullanımındaki etkinlik artırılarak daha verimli üretim gerçekleştirilecek ve atıklar azaltılacaktır” denilmektedir.
 
Ayrıca Sanayi ve Hizmetlerde Yüksek Katma Değerli Üretim Yapısına Geçişin Sağlanması başlığında 
“Sanayi ve çevre politikalarının uyumu gözetilerek büyümenin sürdürülebilirliği sağlanacaktır. Sanayide, insan sağlığına ve çevre kurallarına uygun üretim yapılacak, sosyal sorumluluk standartlarının gözetilmesine önem verilecektir”ifadesi yer almaktadır.
 
 
Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nin (2011-2014) 44 No’lu eylem maddesinde ise “ulusal eko- verimlilik programları uygulanması, sonuçlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi sağlanacaktır” denilmektedir.
 
 
Türkiye’nin, AB’ye girişi için bir ön koşul olan, AB çevre müktesebatına uyum sağlaması ve mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması amacıyla tam uyumun sağlanması için ihtiyaç duyulacak teknik ve kurumsal altyapı, gerçekleştirilmesi zorunlu çevresel iyileştirmeler ve düzenlemelerin neler olacağına ilişkin detaylı bilgileri içeren Ulusal Çevre Stratejisi (UÇES) (2007-2023) dokümanında temiz üretimle ilgili önemli tespitler yer almaktadır. “Kirliliği önleyici tedbirlerin alınması” UÇES’in hazırlanmasında dikkate alınan ilkeler arasında yer almaktadır (Bölüm 3). Bu ilke “Çevre kirliliğinin önlenmesi, önleyici tedbirlerin alınması ile daha ekonomik şekilde sağlanabilir. Kirliliğin kaynağında önlenmesi kirlilik oluştuktan sonra giderilmesinden daha ekonomik ve etkin bir faaliyettir. Bu nedenle faaliyetlerin çevrede en az değişikliğe sebep olacak, insan sağlığına ve çevreye en az risk oluşturacak, havayı en az kirletecek ve kullanılan ürünleri yeniden kullanılabilecek şekilde olmasına dikkat edilecektir” şeklinde açıklanmaktadır. Bu açıklama aynı zamanda temiz (sürdürülebilir) üretim kavramının tanımı ile bire bir örtüşmektedir. Bu dokümanın “Çevre Korumada Yaşanılan Darboğazlar ve Riskler” bölümünde (2.4) “çevresel izinlerde sadece tesis çıkısına ait çözümlerin istenmesinin temiz (sürdürülebilir) üretim yaklaşımıyla örtüşmediği; ancak, son yıllarda özellikle Çevre ve Orman Bakanlığı’nca (mülga) denetleme ve yaptırımın yanı sıra uygun teknolojilerin belirlenmesi ve kullanılması yönünde uygulamaların hız kazandığı; gerek atıksu ve gerek atık yönetimi konusunda, kirliliği kaynağında azaltma, geri kazanım, temiz üretim ve ölçek ekonomisinin kullanılarak sistem çözümü yaklaşımlarının uygulanarak önemli neticeler alınmaya başlandığı” ifade edilmektedir.
 
 
2007-2023 yıllarını kapsayan Ulusal Çevre Eylem Stratejisi’nde de belirtildiği üzere kirliliği üretim süreçlerinin sonunda değil süreçlerle entegre bir biçimde ele alan temiz üretim yaklaşımının Doğu Marmara Bölgesi’nde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerce benimsenmesi bu programın temel hedefleri arasındadır.
 
 
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova illerini kapsayan TR42 Düzey 2 Bölgesi’nde kurulmuş olan Doğu Marmara Kalkınma Ajansının temel amacı; “kamu kesimi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, yerel potansiyeli harekete geçirmek, proje ve faaliyetlere sağlanacak mali ve teknik destekler ile kurum ve kuruluşların proje üretme ve yönetme kapasitesini geliştirmek, Doğu Marmara TR42 Bölgesi’nin yatırım imkânlarını iç ve dış yatırımcılara tanıtmak suretiyle Bölge’nin, ulusal kalkınma planı ve programlarında öngörülen ilke ve politikalar çerçevesinde rekabet gücünü artırmak, ekonomik ve sosyal kalkınmasını gerçekleştirmek” olarak belirlenmiştir.
 
 
Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından 2010-2013 dönemi için hazırlanan bölge planında TR42 Düzey 2 Bölgesi’nin vizyonu“Stratejik Konumu ve İşbirliği Ağlarından Güç Alan, Çok Yönlü Ekonomik Yapısı ile Değer Üreten, Zengin Beşeri Potansiyeliyle Geleceğe Yön Veren, Yaşam Kalitesi ile Fark Yaratan, İnsan ve Bilgi Odaklı, Yeniliklere Açık, Küresel Rekabette Lider ve Sürdürülebilir Kalkınmada MARKA Bölge Olmak” olarak belirlenmiştir.
 
 
Doğu Marmara Bölge Planı vizyonuna ulaşmak için belirlenen gelişme eksenlerinden birisi olan Çevresel Sürdürülebilirliğin Sağlanması kapsamında yer alan stratejik amaç ve hedeflerin gerçekleştirilmesinde faydalanılan enstrümanlardan biri de Mali Destek Programlarıdır. Bu kapsamda, Temiz Üretim Mali Destek Programı ile Doğu Marmara Bölgesi’nin çevresel sürdürülebilirliğine ve küresel rekabet edebilirliğine katkı sağlanması amaçlanmaktadır.
 
 
2010-2013 Doğu Marmara Bölge Planı vizyonunda belirtilen “Sürdürülebilir Kalkınmada MARKA Bölge Olmak” vurgusu doğrultusunda özellikle çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması gelişme ekseninin altına “çevresel koşulların iyileştirilmesi”, “çevresel kirliği önleyici projelerin desteklenmesi”, “yenilenebilir ve temiz enerji üretimi”, stratejik amaçlarının eklenmesi ile sürdürülebilir çevre hususunda Bölgenin ihtiyaçları plana yansıtılmıştır.
 
 
Bu program ile ulusal ölçekli strateji belgeleri ve bölge planında yer alan hedefler ile yukarıda ortaya konan tespitler temelinde, bölge rekabet gücünün artırılmasının en önemli aktörleri olan KOBİ’lere ve kar amacı güden kooperatiflere TEMİZ üretim konusunda geniş kapsamda destek sağlanması amaçlanmaktadır.
 
 
“Temiz Üretim Mali Destek Programı”nın genel amacı KOBİ tanımını sağlayan mevcut ve yeni girişimlerin, kar amacı güden kooperatiflerin üretim süreçlerinin gözden geçirilerek çevresel sürdürülebilirliğin artırılması, TR42 Düzey 2 Bölgesi’nin ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet gücünün artırılmasıdır.
 
 
Temiz üretim, bütünsel ve önleyici bir çevre stratejisinin ürün ve süreçlere sürekli olarak uygulanması ile insanlar ve çevre üzerindeki risklerin azaltılması olarak tanımlanmaktadır. Temiz üretim, doğal kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını, bu sırada oluşan atıkların ve kirliliğin ve bunların insan sağlığına olan olası risklerinin azaltılmasını sağlar. Çevresel problemleri üretim sürecinin sonunda değil üretim sürecinin kaynağında çözmeye çalışır. 
Üretim süreçleri açısından, temiz üretim uygulamaları, hammadde ve enerji tasarrufunu, zehirli ve tehlikeli madde kullanımının azaltılmasını ve tüm çevreye zararlı emisyon ve atıkların nitelik ve niceliklerinin düşürülmesini kapsar.
 
 
Ürünler açısından, temiz üretim uygulamaları, ürünün hammadde eldesi aşamasından atık sahasında bertaraf aşamasına kadar geçen tüm yaşam döngüsü boyunca zararlı etkilerinin azaltılmasını kapsar.
Sağlanan hizmetler açısından da, temiz üretim stratejisi bu hizmetlerin planlanma ve tüketiciye sunum süreçlerinin çevreye olan olası etkilerine odaklanır.
 
 
Temiz Üretim Mali Destek ProgramıYukarda yer alan tanımlar da dikkate alındığında programın genel amacına yönelik olarak Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından mali destek sağlanacak öncelikli alanlar şöyle belirlenmiştir: 
Öncelik 1. Atıkların kaynağında azaltılması: Bu öncelik kapsamında her türlü üretim yapan işletmenin alacağı yönetsel önlemler, yapacağı proses değişiklikleri, malzeme değişimi, ekipman modifikasyonu ile atıklarının (katı atık, atıksu, baca gazı emisyonları vb.) miktarını veya kirletici yükünü azaltması; üretim esnasında oluşmasını engelleyemediği atıklarını ve/veya yan ürünlerini firma üretim süreçlerinde yeniden kullanması beklenmektedir.
 
 
Öncelik 2. Hammadde, su, enerji, kimyasal gibi kaynak tüketiminin azaltılması: İşletmelerin üretim girdilerinin tasarrufunu sağlayacak süreç değişiklikleri, üretim süreçlerinde/teknolojilerinde gerçekleştireceği iyileştirme ve geliştirme faaliyetleri ile kullandığı kaynakları azaltması ve bu sayede doğal kaynakların korunması hedeflenmektedir.
 
 
Öncelik 3.Ürün özelliklerinin değiştirilerek çevreye dost ürünlerin tasarlanması: Sunulacak projelerde mevcut ürün tasarımında, üretim süreçlerinde, paketlemede veya pazarlama yöntemlerinde yapılacak değişikliklerle çevre dostu ürünlerin üretilmesi amaçlanmaktadır.
 
 
Öncelik 4.Yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimde kullanılması: Üretim ve hizmet sektöründeki işletmelerin, kendi ihtiyaç duyduğu enerji için rüzgâr, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak lisanssız olarak elektrik üretmesi beklenmektedir. Desteklenecek yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisinin veya tesislerinin toplam kurulu gücü lisanssız üretim için üst sınır olan 500 kW olabilmektedir.
 
 
Öncelik 5.Atıklardan yüksek katma değerli ürün ve/veya enerji üretimi: Mevcutta atık olarak bertaraf edilen veya ekonomik olarak sahip olduğu potansiyelin altında değer gören tarımsal/endüstriyel atıkların ve/veya yan ürünlerin katma değeri yüksek ürünlere ve/veya enerjiye dönüştürülmesi bu öncelik ile ilişkili projelerin konusunu teşkil edecektir. Örneğin kurulacak tesislerle tavuk çiftliklerinin atıklarından biyogaz üretilmesine yönelik projeler beklenmektedir.
 
 
Öncelik 6. Endüstriyel Simbiyoz uygulamaları: Birden fazla işletmenin işbirliği sonucunda (ortak hammadde kullanımı, enerji, su ve yan ürünlerin fiziksel değişimi) çevresel ve ekonomik fayda sağlanması; özellikle Organize Sanayi Bölgeleri’nde yer alan işletmeler için, atıkların başka sektörler/firmalar tarafından hammadde olarak kullanılmasına yönelik başvurular değerlendirilecektir.
Ajansın belirtilen öncelikleri dikkate alan projelere sağlayacağı destek tutarı ise 8.500.000 TL’dir. Bu kaynağın kullanımındaki proje başına verilecek hibe tutarındaki detaylar ise:
 
Hibe Tutarındaki Sınırlamalar
 
Toplam Bütçe 8.500.000 TL
Asgari Destek Oranı %25
Azami Destek oranı %50
Asgari Destek Tutarı 30.000 TL
Azami Destek Tutarı 400.000 TL
 
 
Yukarıda belirtilen tutarları ve oranları açıklamak gerekirse;başvuru sahipleri 800.000 TL bütçesi olan projeleri için 400.000 TL talep edebileceklerdir. Ajans tarafındanen az 60.000 TL tutarındaki projelere toplam 30.000 TL destek sağlanacaktır. Ayrıca ajans en fazla 1.600.000 TL toplam bütçesi olan projelere en fazla 400.000 TL katkı sunabilecektir.
 
 
Son olarak proje sunmayı düşünen işletmelere yol göstermesi açısından örnek proje konularına değinmek gerekirse:
Örnek Proje Konuları
Su ve enerji tüketimini azaltmaya yönelik vanaların kontrolü, kullanılan kimyasal dozajlarının optimizasyonu, ekipmanların kontrolü gibi yönetsel tedbirler,
Su tüketimini azaltmaya yönelik proses, teknoloji, malzeme/ekipman değişiklikleri,
Sıcaklık, zaman, basınç gibi parametrelerin kontrol edilerek üretim süreçlerinde kullanılan girdilerin tasarrufuna yönelik gerekli değişikliklerin yapılması,
Proses/teknoloji değişiklikleri ile daha temiz üretim yöntemlerine geçişin sağlanması,
Oluşması önlenemeyen atıkların başka bir proseste veya üretim bandında kullanılmasına yönelik projeler,
Kimyasalların kullanımını azaltmaya yönelik proses değişiklikleri,
Enerji sarfiyatını azaltacak tedbirlerin alınması,
Ürünlerin hafifletilmesi, daha kolay geri dönüştürülmesinin sağlanması,
Isı ve enerji kayıplarının önüne geçilmesi,
Yenilenebilir enerji kaynaklarının tesislerin enerji ihtiyacını sağlamakta kullanılması,
Çevresel etkilerin azaltılmasına yönelik yenilikçi yöntemlerin geliştirilmesi,
Atıklardan enerji üretimine yönelik tesisler.
 
Doğu Marmara Kalkınma Ajansı vereceği bu desteklerin bölgesinde oluşturacağı çarpan etkilerinin de dikkate alındığında önemli bir temiz üretim ve temiz tüketim bilinci oluşturacağını beklemektedir. Sürdürülebilir üretimi temel alan temiz üretim yaklaşımının bölgesindeki tüm KOBİ’ler tarafından benimsenmesi Doğu Marmara Kalkınma Ajansının nihai amacıdır.
 
Kaynakça:
 
•Doğu Marmara Bölge Planı,2010-2013
•9. Kalkınma Planı,2007-2013,Ankara
•Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi,2011-2014,Ankara
•Ulusal Çevre Stratejisi Belgesi,2007-2023,Ankara
•Sanayide EkoVerimlilik (Temiz Üretim) Kılavuzu: Yöntemler ve Uygulamalar, TTGV, 2011, Ankara
•http://www.enve.metu.edu.tr/people/gndemirer/links/temizuretim/ Erişim Tarihi: 01.10.2012.
 
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram