ISO BELGELENDİRME
Sektörler
İso Belgelendirme
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Karbon Ayak İzi Hesalama
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Blog / Türkiye İlaç Sektörüne Stratejik Yaklaşım
Türkiye İlaç Sektörüne Stratejik Yaklaşım
 
Dr. Filiz SAYAR - Mühendis
 
 
Türkiye’nin gelecek için belirlediği vizyon ve hedeflere ulaşabilmesi için öncelikle sağlıklı bir topluma ihtiyacı vardır. Bu nedenle toplumun sağlık hizmetlerine eşit bir şekilde erişebilmesi ve aynı kalitede hizmet görmesi önem arz etmektedir. Son 10 yıldır sağlık alanında önemli gelişmeler kaydedilmekte ve sektörün gelişimine yönelik politikalar uygulanmaktadır. Bu kapsamda, sağlık alanındaki hizmetlerin ayrılmaz bir parçası olan ilaç sektörünün topluma ve ekonomiye olan etkisi de göz ardı edilemez. Ayrıca, yüksek katma değer yaratan maliyetli Ar-Ge faaliyetleri içeren ileri teknoloji ürünleri ile dünyada rekabetin yoğun yaşandığı sektörlerin başında gelmektedir.
 
Günümüzde, giderek yaşlanan dünya nüfusu ve yaşam koşullarındaki değişime bağlı olarak insanların kronik hastalıklara daha yatkın hale gelmesi, ilaç sektörünün hızla büyümesine neden olmaktadır. Türkiye ise üretim standartları, teknolojisi ve kurulu kapasitesi açısından gelişmiş bir ilaç endüstrisi ile bu hıza ayak uydurmaya çalışmaktadır. Ancak, dünya standartlarında üretim kapasitesine sahip olmasına rağmen Türkiye İlaç Sektörü, dünya pazarında yeterli rekabet gücüne ulaşamamıştır. 2012-2016 yılları arasında küresel ilaç piyasasının yıllık bileşik büyüme oranının % 3 ile % 6 arasında olması öngörülmektedir. Türkiye’de ise bu oranın 2012-2016 yılları arasında % 2,8 artması tahmin edilmekte olup, gelişmekte olan ülkelerin gerisinde kalması beklenmektedir.
 
Türkiye ilaç sektörü, 2011 yılında üretici fiyatlarıyla toplam 9,1 milyar ABD dolarlık ilaç piyasası ile Avrupa’da 6’ncı, dünyada 16’ncı sırada yer almıştır. 2012 yılında ise Türkiye ilaç piyasası, üretici fiyatlarıyla, toplam 8 milyar ABD dolarıdır. 2012-2016 dönemine yönelik tahminlerde; Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya gelişmekte olan pazarlar arasında gösterilmektedir. Türkiye ilaç pazarının 2016 yılında dünyada 18. sırada yer alacağı tahmin edilmektedir.
 
Bunun yanı sıra, Türkiye, jenerik/eşdeğer ilaç üretim yönüyle kuvvetli ancak hammadde ve orijinal/referans ilaçta dışa bağımlı bir ülkedir. Türkiye İlaç sektöründe 2012 yılında ithalat 4,4 milyar ABD doları, ihracat 720 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş olup ihracatın ithalatı karşılama oranı %16,54’dür. İlaç sektöründe ithalatın giderek artması ve ihracatın yeterli düzeyde olmaması nedeniyle ortaya çıkan dış ticaret açığı ve dış pazarlardaki rekabet dikkate alındığında, ülke olarak uygulanması gereken stratejinin, katma değer yaratan ürünlerin ihracatından yana olması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu aşamada Ar-Ge ve klinik araştırmalar önemli hale gelmektedir.
 
Rekabetin yoğun olarak yaşandığı dünya ilaç sektöründe, Ar-Ge harcamalarının yüksek değerlerde olduğu ve her yıl giderek arttığı görülmektedir. 2010 yılı sonu itibariyle, ilaç sektöründe global Ar-Ge harcaması 120 milyar ABD dolarını aşmıştır. Buna karşın, 2011 yılında ülkemizde ilaç Ar-Ge harcaması yaklaşık 60 milyon ABD doları olup, Türkiye ilaç sektörünün global Ar-Ge harcamaları içerisindeki payı % 0,05 olmuştur. İlaç Ar-Ge harcamasının 2010 yılı itibariyle GSYH içerisindeki payı ise yaklaşık % 0,01 seviyesindedir.
 
İlaç sektöründe klinik araştırmaların %68’i Avrupa ve ABD tarafından gerçekleştirilmektedir. 2011 yılında Türkiye’deki klinik araştırma sayısının dünya toplamı içerisinde payı % 0,6 olmuştur. İlaç sektöründe dünyanın en büyük 16. ülkesi olan Türkiye, klinik araştırma sayısı bakımından 36. sırada yer almaktadır. 2012 yılı verilerine göre Türkiye’de gerçekleştirilen endüstri sponsorlu klinik araştırma sayısı 44’tür.
 
Hızla değişen dünyada, gelişmiş ülkelerle rekabet edebilirliği artırmak için sürdürülebilir bir ekonomiye sahip olmak gerekir. Sürdürülebilir ekonomi, ancak her alanda üretim ve ihracatı arttırmak, Ar-Ge ve yenilikçiliğe önem vermek ile sağlanabilir. Özellikle ilaç sektörüne bu konuda düşen en büyük görev, orijinal ilacını, molekülünü ve aşısını tüm aşamalarıyla üretebilmek ve bu alanda Ar-Ge ve klinik çalışma faaliyetlerine hız vermektir. Bu nedenle ilaç sektöründeki mevcut durumumuz ve Türkiye’nin sanayi vizyonu çerçevesindeki hedefleri göz önüne alınarak, hükümetin kamu sağlığı ve kalkınma hedeflerini destekleyecek, ülkemiz ilaç sektörünün sürdürülebilir ve etkili bir yapıya kavuşturulmasını sağlayacak “Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı” hazırlanmıştır. Bir yıl süren, çalışma sonucunda ilgili kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve üniversite temsilcilerimizin katılımı ile hazırlanan strateji belgesinin, ilaç sektörünün gelişimine ışık tutacak dört yıllık bir yol haritası niteliğinde olması amaçlanmıştır.
 
Türkiye ilaç sektörü yol haritası belirlenmesi çalışmaları kapsamında Türkiye Sanayi Stratejisi’nin “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak” vizyonu dikkate alınarak, Türkiye ilaç sektörünün uzun dönemli vizyonu “İlaç sanayinde Ar-Ge, üretim ve yönetim merkezi olan bir Türkiye” ve genel amacı ise “Ülkemizi uluslararası rekabet gücüne sahip, dünya ihracatından daha fazla pay alan ve dünya ilaç endüstrisinde küresel bir oyuncu haline getirmek” şeklinde belirlenmiştir. Bu doğrultuda, 15 Mayıs 2012 tarihinde kamu kurum ve kuruluşları, dernekler ve üniversite temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştay ile strateji belgesi hazırlıklarına başlanmıştır. Tüm paydaşların görüş ve değerlendirmeleri göz önünde bulundurularak sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde hazırlanmış olan taslak metin nihai hale getirilerek 28 Mayıs 2013 tarihinde Yüksek Planlama Kurulu’na sunulmuştur. Yapılan çalışmalar ışığında, Türkiye ilaç sektörünün dünyada söz sahibi olabilmesi için sektörün karşılaştığı sorunlara çözüm bulmayı amaçlayan 6 hedef altında 53 adet eylem belirlenmiştir.
 
 
 
Türkiye ilaç sektörünün vizyonu çerçevesinde bölgesinde Ar-Ge, üretim ve yönetim merkezi olabilmesi için gerekli hukuksal ve idari düzenlemelerin sektörü destekleyici nitelikte olması gerekmektedir. Bu doğrultuda ilk hedef “Hukuki düzenlemelerin ve idari kapasitelerin, toplum sağlığını koruyacak ve yatırımları artıracak şekilde düzenlenmesi” olarak belirlenmiştir. Yoğun rekabetin yaşandığı dünya ilaç sektöründe ülkemizde yeni ilaç moleküllerinin bulunması ve biyoteknoloji, nanoteknoloji gibi alanlarda ilgili çalışmalara önem verilmelidir. Yeni ilaç geliştirilmesi sürecinde sektör yapısına uygun idari düzenlemeler ve teşvikler ülkemizi küresel bir oyuncu durumuna getirecektir. Ayrıca, ilaç sektöründe ve uluslararası bir standarda ve sürdürülebilirliğe sahip olabilmek adına AB mevzuatı uyumlaştırma çalışmalarını ilaç sektörünün de ihtiyaçları gözetilerek gerçekleştirmek belirlenen diğer eylemler arasında yer almaktadır.
 
Diğer önemli konu ise ilaç sektörüne nitelikli insan gücü kazandırmaktır. Etkili bir üretim ve Ar-Ge için gerekli olan nitelikli insan gücü oluşturmak ve var olan potansiyeli doğru yönlendirmek amacıyla, Strateji Belgesi’nde “Sektörün gereksinimlerine cevap verebilecek nitelikli insan gücüne yatırım yapılması” hedefi bulunmaktadır. İlaç sektörüne uzman eleman sağlanması, ilgili bölümlerin sanayiye yönelik olarak gerek lisans gerekse yüksek lisans programlarının müfredatında düzenlemeler yapılması ile gerçekleştirilebilecektir. Ayrıca, beyin göçünü engellemek ve yetişmiş elemanların yeniden ülkemize kazandırılmasına yönelik olarak yasal düzenlemeler ve teşvikler şeklinde eylemler mevcuttur.
 
Bakanlığımız tarafından da oldukça önem verilen bir diğer husus ise üniversite-sanayi iş birliğidir. Bir sektörün büyümesini sağlayacak en büyük etmen “ortaklık” kavramıdır. Kamu-üniversite-sanayi ortaklığı sayesinde de finansal güç, bilgi birikimi ve tecrübe bir araya gelerek sektörü ileriye taşıyacaktır. Strateji Belgesindeki üçüncü hedef olan “Kamu, üniversite ve özel sektör arasında güvene dayalı şeffaf bir ortam oluşturularak işbirliği ve koordinasyonun geliştirilmesi” bu amaca yönelik olarak oluşturulmuştur. Bu hedef altında kümelenme başta olmak üzere, Ar-Ge destekleri ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri oluşturulması şeklinde birçok eylem bulunmaktadır.
 
İnsan sağlığına zarar veren ve ülke ekonomisi için önemli bir kayıp oluşturan etmenlerden biri de bilinçsiz ve gereksiz ilaç kullanımıdır. İlaç Sektörü Strateji Belgesinde yer alan “Bilinçli bir hekim, diş hekimi, eczacı, hemşire ve tüketici kitlesi oluşturarak akılcı ilaç kullanımının sağlanması” hedefi ile farkındalığın oluşturulması amaçlanmıştır. Reçetesiz satılan ilaçlar yanında, kullanılmayan birçok reçeteli ilacın ülke açısından büyük ekonomik kayıp ortaya çıkardığı açıktır. Belirlenen hedef altında bu sorunların giderilmesine yönelik olarak, toplumun akılcı ilaç kullanımı konusunda eğitilmesi, basın ve yayın organları ile ortaklaşa çalışmalar yürütülmesi ve ilaçların etkin bir şekilde kullanılması ve takip edilmesi gibi pek çok eylem yer almaktadır.
 
Dünya sanayinde, her zaman Ar-Ge çalışmalarına önem vererek yenilikçi ürünler çıkaran firmalar ve bu firmaların bulunduğu ülkeler lider konumdadır. Aynı durum ilaç sektörü için de geçerlidir. İlaç sektöründe, kendi ilacını tüm aşamalarıyla üretebilmek ve kendi molekülünü geliştirebilmek ülkemizdeki ilaç firmalarını ve ekonomiyi ileriye taşıyacaktır. Bu nedenle, Strateji Belgesinde özellikle Ar-Ge’ye büyük önem verilmiştir. Belirlenen “Katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilebilmesi için Ar-Ge faaliyetlerinin planlanması ve koordinasyonunun sağlanması, bu şekilde geliştirilen ürünlerin desteklenmesi” hedefi altında özellikle Türkiye İlaç Sektörünün gelişimine yönelik lider ülke modellerinin belirlenmesi, klinik ilaç araştırma merkezlerinin kurulması, ilaç hammaddesi olarak kullanılmak üzere ülkemiz bitki florasının kayıt altına alınması, klinik araştırma ve onay süreleri ile ilgili çalışmalar yapılması gibi gerçekleştirilmesi planlanan çok sayıda eylem mevcuttur.
 
En büyük ilaç alıcısının kamu olduğu ülkemizde ilaç fiyatlarının değişimi kamu harcamalarını etkilemektedir. Diğer taraftan ilaç fiyatları, Türkiye ilaç üreticilerinin üretim ve Ar-Ge faaliyetlerine yapacakları yatırımı etkilemesi yönüyle önem taşımaktadır. “Sektörün sürdürülebilirliğinin ve küreselleşmesinin desteklenmesi amacıyla sektörel yatırımları destekleyici, rasyonel bir finansman yapısının oluşturulması” hedefi ile kamu ilaç fiyatları, bütçe imkânları dikkate alınarak sektörün Ar-Ge ve üretime yatırım yapabilecek öz kaynak yaratmasını destekleyecek şekilde belirlenmesi, yenilikçi ve girişimci biyoteknoloji alanlarında çalışacak olan KOBİ’leri destekleyici modellerin geliştirilmesi amaçlanmıştır.
 
Bakanlığımız koordinasyonunda hazırlanmış olan Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planının önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bu belgenin hayata geçirilmesindeki en önemli bölüm Uygulama, İzleme ve Koordinasyon mekanizmasının oluşturulmasıdır. Bu süreçte, Türkiye İlaç Sektörünün, küresel bir oyuncu haline gelebilmesi için tüm paydaşlara önemli sorumluluklar düşmektedir.
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram