HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "İş kazaları konusunda yeni yasal düzenlemeleri yapmak önemli. Gerçekte
HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan:
"İş kazaları konusunda yeni yasal düzenlemeleri yapmak önemli. Gerçekten ilk defa iş sağlığı, iş güvenliği ve meslek hastalıkları konusunda bir yasamız oldu, bu yeterli değil. Bunun uygulanabilir hale gelmesi lazım"
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "İş kazaları konusunda yeni yasal düzenlemeleri yapmak önemli. Gerçekten ilk defa iş sağlığı, iş güvenliği ve meslek hastalıkları konusunda bir yasamız oldu, bu yeterli değil. Bunun uygulanabilir hale gelmesi lazım" dedi.
Arslan, HAK-İŞ Bursa Temsilciler Meclisi Toplantısı´ndaki konuşmasında, son dönemde konfederasyonlarının da Türkiye´nin de gündeminin oldukça yoğun olduğunu bildirdi.
Türkiye´de son aylarda işsizlik oranında bir artışın söz konusu olduğunu anlatan Arslan, işsizlik rakamlarının yüzde 10´ların üzerinde hızla tırmanmaya devam ettiğini, bunun hem Türkiye´deki işsizlerin iş bulmasını zorlaştırdığını hem de çalışanların iş güvencelerini tehdit ettiğini söyledi.
Arslan, Türkiye´nin 2023 yılında hedeflediği yüzde 5 işsizlik rakamlarının sürdürülebilir rakam olduğunu vurgulayarak, "Ama bugün geldiğimiz noktada yüzde 10-11´lere yaklaşan bir işsizlik ortalaması var. Genç işsizlerimizin oranı ise yüzde 20´ler civarında. Bu Türkiye için, çalışanlar için, Türkiye´nin geleceği için bizi endişeye sevk etmektedir. Bu konuda gerekli düzenlemelerin, tedbirlerin bir an evvel alınmasını ve işsizlik rakamlarında hızla inişin gerçekleşmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Özellikle ücretlerin üzerindeki ağır vergi yükünün bu konuda kayıtlı çalışanların da sayısını etkilediğini vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:
"O nedenle hala ülkemizde yüzde 37 civarında kayıt dışı istihdam vardır. Bu çok büyük bir rakam. Bunun getirdiği başka olumsuzluklar var. Kayıt dışının yüksek olması hem sosyal güvenlik sistemindeki dengeyi bozmakta hem kayıtlı çalışanları tehdit etmekte hem de sendikal mücadele gibi bir kısım hususların önünde de engel olmaktadır. Kayıtlı iş yerleri için de haksız bir rekabet unsuru karşımıza gelmekte. Bu da Türkiye ekonomisi açısından sağlıklı bir durum olmadığını göstermektedir. O nedenle hem kayıt dışıyla mücadele hem işsizlikle mücadele konusunda yeni bir anlayış geliştirmemiz gerekiyor. Bunun için de kayıtlı iş yerlerinde işçilerin ve çalışanların ücretleri üzerindeki vergi yükünü sürdürülebilir ve OECD ülkeleri ortalamasına çekilmesini istiyoruz. Bu aynı zamanda kayıtlı istihdamın artmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda sosyal güvenlik sistemimizin dengeye oturmasını sağlayacaktır. Bu konudaki konfederasyonumuzun görüş ve önerilerini hem hükümet hem de ilgililerle paylaştığımızı ifade etmek istiyorum."
Taşeron işçi konusu
Arslan, yine kendileri açısından önemli bir diğer gündem maddesinin de taşeron işçiliği konusu olduğunu bildirdi.
Konfederasyon olarak, taşeron uygulamalarıyla ilgili baştan beri bugünkü yapının sürdürülemez olduğunu, kamuda hizmetlerin tamamının taşeron uygulamasıyla sürdürülmesinin doğru olmadığını ve de başka sorunlara yol açacağını belirttiklerini anlatan Arslan, o yüzden bu konuda mevzuattaki kurallara uyularak alt işveren uygulamasına geçilmesini talep ettiklerini anımsattı.
Kanunda ön görülen alt işveren şartnamesine uyularak uygulamanın sürdürülmesi gerektiğini dile getiren Arslan, şöyle devam etti:
"Bu konuyla ilgili geçen yıl haziran ayında çıkan taşeron yasası ve ona bağlı düzenlemeler aslında yeni bir düzenleme getirmektedir. Taşeron işçilere kadro alınması talebimizin yerine taşeron işçilerin hem ihale şartnamelerinde değişiklik yapılarak hem kıdem tazminatı ve benzeri gibi birtakım haklarının kamu tarafından üstlenilerek yeni bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeyle bizim taleplerimizin tamamı karşılanmadı ama bu şunu sağlamaktadır; artık alt işveren uygulamalarında çalışan bizim taşeron işçi dediğimiz kamuda çalışan milyonları bulan arkadaşlarımız için bir toplu sözleşme düzeninin önü açıldı. İhale yasasında değişiklik yapılarak uzun süreli ihale yapılmasının önü açıldı. Kamuda çalışan taşeron işçilerin kıdem tazminatı, izin gibi bir kısım hakları kamu tarafından güvence altına alındı ve ihalelerde ücret farkının ödenmesiyle ilgili yeni bir düzenleme yapılarak toplu sözleşme yapılan iş yerlerinde bu sözleşme farklarının kamu tarafından ödenmesi yasayla güvence altına alındı. Konfederasyonumuzun yapılan düzenlemelerde ciddi katkıları oldu. Şimdi bütün alanlarda konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız üye yapma konusunda yoğun çalışmalarımızı devam ettiriyoruz."
Arslan, geçici işçi probleminin kendilerinin önemli sorunlarından birini oluşturduğunu belirterek, bu konuda da gerekli düzenlemeye ihtiyaç olduğunu, hükümete bu anlamda da bir çağrı yaptıklarını ifade etti.
İş sağlığı ve güvenliği
Konfederasyon olarak, özellikle iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yeni ek yasal düzenlemelerin bir an evvel mecliste görüşülmesini de beklediklerini söyleyen Arslan, şöyle konuştu:
"Bu düzenlemeyle umuyoruz, bekliyoruz Türkiye´de iş kazalarında kaybettiklerimizin artık sona ermesini istiyoruz. Bugün muhtemeldir ki birkaç yerde kaybettiğimiz arkadaşlarımız olacak. Her gün ne yazık ki 4´ten fazla çalışanımız, emekçimiz iş kazaları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bunun artık Türkiye´nin gelişmişliğine, Türkiye´nin büyümesine, artık yeni Türkiye olarak tanımladığımız Türkiye´nin yapısına, vizyonuna yakışmadığın ifade etmek istiyorum. Türkiye iş kazaları konusunda maalesef dünyada ve Avrupa´da ön sıralarda yer almakta. Araştırma ve incelemelerde ölümlü iş kazalarının yüzde 95´inin önlenebilir kazalar olduğunu biliyoruz. Demek ki burada bir sorun var. İşletmelerimiz, işverenlerimiz, hükümetimiz meseleye buradan bakmak zorundadır. Bu meselenin temeli insan odaklı olmalı. Yaptığımız iş ne olursa olsun temelinde insan ve onun hayatı önemli olmalı. İş kazaları konusunda yeni yasal düzenlemeleri yapmak önemli. Gerçekten ilk defa iş sağlığı, iş güvenliği ve meslek hastalıkları konusunda bir yasamız oldu, bu yeterli değil. Bunun uygulanabilir hale gelmesi lazım."
Arslan, Türkiye´de kayıtlı yaklaşık 13 milyon sigortalı işçi olduğunu, bunların büyük bir kısmının sendikalı olmadığını vurguladı.
Sigortalı 13 milyon sigortalı işçinin 12 milyon 750 bininin özel sektörde çalıştığını anlatan Arslan, "Maalesef özel sektör sendikacılığa geçit vermiyor. Büyük işletmelerin dışında özel sektörde sendikacılık maalesef yer almıyor. O yüzden sadece 1 milyon 300 bininin yani yaklaşık yüzde 10´u sendikalı. Bunun da bir bölümü toplu sözleşme yapmaktan uzak" dedi.
Arslan, hükümetin pek çok alanda başlattığı reform çalışmalarına sendikal yapı üzerinde de devam etmesini ve daha da geliştirmesini istediklerini sözlerine ekledi.
